Film Ekimi favorileri listesinin açılışını bu sene Cannes’da Altın Palmiye kazanan Shoplifters filmi ile yapıyoruz. Kendine has üslubu ile aile hikayelerindeki başarısını bir kez daha kanıtlayan Japon yönetmen Hirokazu kore-eda, filmde süpermarketlerden yiyecek çalarak hayatını sürdüren bir aileye odaklanıyor. Shoplifters için yılın favori yapımlarından biri desek yanılmayız.
İlki 1977 yılında Dario Argento yönetmenliğinde yapılan ve tüm zamanların en iyi korku filmlerinden biri sayılan Suspiria, yeniden çevrimi ile festivalde yerini alıyor. Son filmi Call Me by Your Name ile içimizi ısıtan İtalyan yönetmen Luca Guadagnino’nun, korku türünde nasıl bir etki yaratacağını merakla bekliyoruz. Filmin orijinal versiyonunda da olduğu gibi Berlin’de bir dans okulunda geçen hikayede, Tilda Swinton ve Dakota Johnson göze çarpan isimler arasında. Filmin müziklerinde Thom Yorke’u da görünce, gönül rahatlığıyla “Bu filme gidilir.” diyoruz.
Film Ekimi’nin favori filmlerinden biri de Burning – Şüphe. Film, Haruki Murakami’nin Barn Burning isimli hikayesinin uyarlaması. Yönetmenliğini Lee Chang-dong’un üstlendiği filmin, Cannes’da aldığı yorumlara bakılırsa, Güney Kore sineması sevenlerin yeni favorilerinden biri olacağına şüphe yok.
Festivalin heyecanla beklediğimiz yapımlarından biri, son filmi Nymphomanic’tan bu yana ortalarda görünmeyen Lars Von Trier’in yönettiği Jack’in Yaptığı Ev. 1970’lerde geçen filmde, bir seri katilin 12 yıllık hayatını katilin gözünden izliyoruz. Sinemanın kural tanımayan yönetmeni Trier’nin, izleyiciye yine çok sert bir deneyim yaşatacağına şüphe yok, ki Cannes’daki ilk gösteriminde salonu terk edenler de olmuş, filmin sonunda 10 dakika kadar alkışlayanlar da. Hemen her filmi ile sinema dünyasını ikiye bölen yönetmenden daha farklı bir şey beklemiyorduk zaten.
Festival sezonunun en heyecan verici yapımlarından biri, son zamanlardaki kült filmleri ile sinemaseverlerin dikkatini çeken Yunan yönetmen Yorgos Lanthimos’tan geliyor. Sarayın Gözdesi, orijinal adıyla The Favourite, 18. yüzyıl İngiltere’sinde geçen, absürt bir dönem filmi. Başrolde Kraliçe Anne’i canlandıran Olivia Colman’a Venedik’te en iyi kadın oyuncu ödülünü kazandıran filmde, Rachel Weisz ve Emma Stone gibi isimler de dikkat çekiyor.
Film Ekimi’nin bir diğer merak uyandıran yapımı da Climax. Enter the Void, Lové, Irreversible, gibi izlemesi zor filmlerin ustası Gaspar Noe, şimdi de Climax ile akıllara kazınacak gibi. Sınırları zorlayan sahneleri ile izleyicileri çoğu zaman ikiye bölen yönetmen, son filmi Climax’le de standartlarından ödün vermiyor. Sinema koltuğunda kaskatı kalacağınız Climax, sizi dansçı bir grubun provalarına götürüyor. Yönetmenin kareografiler için 30 Seconds to Mars, Sia, Björk, Rihanna gibi isimlerle çalıştığını da eklemeden geçmeyelim.
İran sinemasının sevilen yönetmeni Asghar Farhadi’nin filmi, orijinal dili İspanyolca olan: “Herkes Biliyor/ Todos lo saben”. Filmlerinde ahlak ve aile kavramlarını sorgulayan yönetmenin belirgin tarzını yansıtan film, çocuklarıyla beraber İspanya’ya giden bir kadının buradaki çevresi ile yaşadığı olayları konu alıyor. Filmde, yönetmen ve hikaye kadar, başrolleri paylaşan Penélope Cruz ve Javier Bardem de dikkatimizi çekiyor.
1930 doğumlu Fransız yönetmen Jean-Luc Godard’ın son filmi İmgeler ve Sözcükler, Godard sineması severlerin ilgisini fazlasıyla çekecek. Cannes’da Özel Altın Palmiye alan film, festivalin deneysel yapımları arasında. Yönetmenin kendine has dilini yansıttığı filmde, belgesellerden, filmlerden ve haberlerden alınan çeşitli ses ve görüntüler beş bölümde izleyiciye sunulmakta.
Klasik Hollywood sinemasının işlemeye doyamadığı hikayelerden biri “Bir Yıldız Doğuyor”. Bu sefer hikayeyi farklı kılansa, filmin yönetmeni ve oyuncuları. Genelde romantik komedi türünde izlemeye alışkın olduğumuz başarılı oyuncu Bradley Kooper, filmde ilk yönetmenlik tecrübesini sergilerken, başrolde de boy göstermekte. Üstelik başrolü paylaştığı isim, American Horror Story: Hotel’deki performansına hayran kaldığımız Lady Gaga. Hem oyunculuk hem de yönetmenlik anlamında merak ediyoruz.
Diyalog yönünden zengin filmleri seviyorsanız, sizi fazlasıyla tatmin edecek bir film Çifte Hayatlar. En son 2016 yapımı Personal Shopper filmi ile Cannes’da en iyi yönetmen ödülünün sahibi Olivier Assayas’ın yazıp yönettiği Çifte Hayatlar, günümüz dijital çağının çelişkilerini beyaz perdeye taşıyor. Fransız sinemasının en sevdiğimiz isimlerinden Juliette Binoche ve Guillaume Canet’nin başrolleri paylaşıyor olması, filmi kaçırmamak için en büyük sebeplerden biri.
Bu içeriğin güncellendiği tarih 20/02/2019 18:10
Leave a Comment