Peki Clubhouse uygulaması nereden çıktı? Neden şimdi popüler oldu? Clubhouse nasıl kullanılır? Ve Clubhouse’a nasıl davetiye bulunabilir?
Clubhouse, Paul Davison ve Rohan Seth’in San Francisco’da kurduğu, sesle iletişim kurabildiğiniz bir sosyal medya uygulamasıdır. İlk olarak Nisan 2020’de gün yüzüne çıksa da Aralık 2020 itibariyle uygulama yaygınlaştı ve 2 milyon kayıtlı kullanıcısı ile büyümeye devam ediyor. Şuan platform herkese açık değil, davetiye ile kayıt olunabiliyor ek olarak suan sadece iOS işletim sistemli cihazlarda kullanılabiliyor, android ile ilgili geliştirmelerin hala devam ettiği yönünde bilgilendirmeler mevcut.
Özetle bu uygulama üzerinden belirli konu başlıkları açıp, o konular hakkında ilgi duyan kişilerle konuşabildiğiniz ya da sadece dinleyici olarak katılabildiğiniz bir sosyal medya platformu diyebiliriz. Ben bu uygulamayı ilk olarak Ocak ayının sonlarında Youtuber arkadaşlarım Merve Özkaynak ve Cem Özkaynak’ın paylaşımlarında görmüştüm. İndirdiğimden beri de içerisinde pek çıkamıyorum. Çünkü hem Instagram ya da diğer sosyal medya mecralarına göre daha samimi, daha doğal ve etkileşim derdi olmadan sadece anlık bir konuya odaklanılan bir mecra.
Şimdilik sadece davetiye ile girebiliyor olsanız da, eğer iOS kullanıcısı iseniz uygulamayı indirebiliyorsunuz. Çok yakında Android için de geleceği söylenen fakat, şimdiden meraktan Android telefonunu satıp, sırf bu uygulama için iPhone alan insanlar olduğunu duydum. Yine yurtdışındaki bazı sitelerde bu uygulamaya giriş için davetiyelerin yüzlerce dolara satıldığını duyuyorum.
Uygulamayı bu linkten indirdikten sonra: https://apps.apple.com/us/app/id1503133294 üyelik formu dolduruyorsunuz. Cep telefonunuzu da girdikten sonra bir bekleme listenize alınıyorsunuz. Eğer içeride olan ve rehberinizde kayıtlı olan bir arkadaşınız varsa ona bildirim gidiyor ve onaylarsa sizi içeriye alıyor.
Öncelikle kanaat önderleri Amerika’da yaşayan Türk Startup Ceo’ları bu uygulamayı keşfetti. Sonrasında buradaki arkadaşlarını davet etti. Ne zaman ki Influencer kitlenin dikkatini çekti ve uygulamayı beğendiler işte o zaman yayılım da başladı. Sonrasında gerek benim gibi mikro influencerlar gerekse de ajans çalışanları da mecraya akın etmeye başladı. Ve en sonunda influencer’lardan etkilenen ünlü isimlerin de katılımıyla geçtiğimiz hafta sonu deyim yerindeyse tam bir patlama yaşandı.
İçeride konuşalan konu başlıklarının çeşitliliği gün geçtikçe değişti. İlk başlarda Clubhouse’da nasıl içerik üretilir, burası nasıl kullanılmalı gibi konular konuşulurken şuanda Lucca’da tuvalet sırası bekleyenler gibi konu başlıkları bile açılır oldu. İnsanlar daha çok burayı bir Tedx gibi in the know bilgi almak için kullanıyor. Bir kesim ise sosyalleşme aracı olarak kullanıyor. Öyle ki eşleşme için kullanan gruplar bile kurulmaya başlandı.
Platformdaki ilk marka iş birliği Lipton Ice-Tea tarafından yapıldı. Mücbir Sebepler’in afterı olarak açılan grupta yaklaşık 4,5 bin dinleyici ve aralarında Gülse Birsel, Saba Tümer ve Gülben Ergen gibi isimlerin de olduğu konuşmacılar katıldı. Moderatörlüğü Bartuğ Küçükçağlayan ve Melikşah Altuntaş yaptı. Bu odadaki sohbet sabah 5’e kadar sürdü. Bir yan odada şarkıcı Edis, hayranlarıyla bir oda açıp hepsini konuşmacı yaparak saatlerce sohbet edebiliyor. Ya da Mandarin dili konuşabilen bilen bir katılımcı, bu dili konuşabilen kişilerin olduğu bir odaya girip bu dili geliştirme şansı yakalayabiliyor.
Özellikle evlerde geçirdiğimiz bu pandemi döneminde herkesin en çok ihtiyaç duyduğu şeyleri vaadediyor aslında. Bunların en başında sosyalleşme, konuşma dinleme ve tabii dinlenilme. Sanırım ülkece konuşmayı da seven bir toplum olduğumuz için bu uygulamayı birden benimsedik.
Özetle Clubhouse pandemi sürecinde sosyalleşmeye hasret kalan bizlerin, psikoterapi yapabildiği bir sosyal medya mecrası oldu. Kalıcı mı yoksa gidici mi olacağını zaman gösterecek. Ama her zaman sesin iletişimdeki öneminin çok büyük olduğunu düşünmüşümdür. Clubhouse da işte bunu kanıtlar gibi. Şimdiden herkeste bir bağımlılık yapmış durumda. Evde, işte, arabada devamlı dinliyoruz. Facebook kullanırken Obama’ya 2 kişi kadar uzağız derken, şimdi Elon Musk’a bir el kaldırmak kadar yakınız diyoruz.
Barış Özcan, Merve Özkaynak, Cem Özkaynak, Gülse Birsel, Elon Musk, Rohan Seth, Paul Davidson
Nüvit Tiryaki, Rüya Büyüktetik, Cem Karakuş ve beni takip etmek isterseniz de Göze Şener.
Bu içeriğin güncellendiği tarih 01/02/2021 21:13
Leave a Comment