Senin için turistik rotalardan farklı, ilham veren özel lokasyonlar ve keşiflerle dolu bir haftasonu gezi rehberi hazırladım. Güne Story Hotel’de uyanarak başlamalısın. (Riddergatan 6) Burası hem lokasyonu, hem de şehrin hip kesiminin buluşma yeri olması ile doğru seçim.
Otelin güzel kahvaltısının ardından, sofistike caddesi Biblioteksgatan’da alışveriş turuna başlayabilirsin. Marimekko’nun enerji veren renk ve desenlerine, Acne Studios’un koleksiyonu kadar mağaza tasarımına, ByRedo’nun ise koku dünyasını yeniden tanımlayışına hayran kalacaksın…
Ardından, iskandinav tarzını biraz daha iyi anlamak için, COS, Filippa K, J.Lindeberg ve Tiger of Sweden ile devam edebilir ve en sona ise artık bir klasik olan & Other Stories mağazasını saklamalısın. Buradan dakikalarca ayrılamayacağına eminim !
Öğle yemeği icin en iyi alternatif Zinc grill. Sokaktaki masalardan birine yerleşip, bir isveç klasiği Toast Skagen & Bira keyfi mutlaka önerimdir…
Yemek sonrası kahve molası için önerim, aynı zamanda tasarım mağazası ve sanat galerisi olan, Snickarbackan 7
Mekan,1800’lu yıllardan kalan bir binada yer alıyor. Girişte sergilenen antika kapısının ve önündeki çiçek aranjmanlarının seyrine doyup içeriye girebildiğinde, mumlarla dolu sıcak bir ortam seni bekliyor. Kemerli ve yüksek tavanı ile büyüleyici bir mimariye sahip… Aslı mümkün olduğunca korunarak dekore edilmiş olan bu cool café, minimalist iskandinav detaylarını barındırıyor.
Öğleden sonranı, kısa ve oldukça fotografik bir yürüyüşle ulaşacağın bir giğer adaya, Gamla Stan’a ayırmalısın. İsmi Eski Şehir olan bu adanın dar ve tarih kokan sokaklarında kaybolabilir, ansızın karşına çıkan denize şaşırabilirsin… Stortorget meydanındaki binalar, renkleri ve tarzıyla geleneksel mimarinin simgesi niteliğinde.
Aperatif ve akşam yemeği için önerim, tam bir local mekanı olan; Riche. Modernize edilmiş klasik iskandinav mutfağının güzel bir örneğidir.
Ertesi sabah kahvaltıya doğru Gamla Stan’daki Fabrique’e… Mum ışığında kahve ve geleneksel tatlı isveç poğaçası olan kardemumma / kanelbulle keyfini mutlaka denemen lazım ! Kakule ve tarçınlı bu lezzetler oldukca gelenekseldir ve şehrin tümüne bu kokular hakimdir.
Sabah romantizminin ardından, günü en bohem ada olan Södermalm’de geçirmeye hazırsın. Mariatorget bölgesinden başlamalısın, burada vintage butikler ve concept store’lar arasında kaybolabilirsin. Ardından Södermannagatan caddesine yürümeli ve alanında ekol olmuş olan concept mağaza Grandpa ‘da keşfe başlamalısın. Burada hem özel seçilmiş giyim koleksiyonu hem de lifestyle ve kırtasiye ürünler ilham dolu !
Hemen yan komşusu olan şirin çiçekçi dükkanı Christoffers Blommor’ın önünden, kendine bir buket hediye etmeden geçmiyorsun tabii ki !
Ardından alışveriş turuna, iskandinav klasikleri PaperCut, Monki, Cheap Monday, Weekdays ve Cocktail ile devam edebilirsin…
Bir kahvesever olarak en çok hoşuma giden ise, bu kelimeyi ‘hoş sohbetin eşlik ettiği yavaş ve telaşsız kahve molası ‘ olarak anlatmaları. Şimdi doğruca şehrin en iyi kahve mekanı olan Johan & Nystrom ‘a. Burada ortamın ve güzel bir FİKA’nın keyfine varabilirsin, hava güzel ise dışarda oturup geçen cool şehirlileri izleyebilirsin. Evine götürmek üzere bu dünyaca ün yapmış kahve çekirdeklerinden satın almayı sakın ihmal etme !
Şimdi seni özel bir marka ile tanıştırmak isterim; Nudie Jeans, sorumlu moda anlayışında liderlik etmiş ve ilham dolu bir marka. Tümüyle organik pamuklu kumaşlarla ve çevreye duyarlı şekilde üretilmiş olan jean’ler, aynı zamanda iskandinav tarzının kült birer örneği !
Mağazada bir de tamir atölyesi bulunuyor, çünkü yeni bir jean almak yerine kullanım ömrünü uzatmayı teşvik eden şahane bir ideolojileri var.
Södermalm’de bir diğer özel alışveriş ve keşif mekanı ise, İsveç sahillerindeki doğal yaşam tarzından ilham alan bir organik kozmetik markası; LaBruket.
Mağazadaki o rahatlatan kokuyu ve ortamı bırakıp çıkmak zor gelebilir…
Öğlen yemeği için Urban deli’ye gitmelisin, hem restaurant hem de butik bir market olan bu mekanda, karnını doyurduktan sonra kendini mutfak alısverişi yaparken bulabilirsin…
Öğleden sonranı çok özel bir müze olan Fotografiska’da gezintiye ayırabilirsin, burası dünyanın en geniş modern fotoğraf sergilerine ev sahipliği yapıyor. Terasındaki restaurant’ın manzarası ise, başka hiçbir yerde bulamayacağın bir güzelliğe sahip.
Akşam yemeği için ise, çok özel bir şef restaurant olan WookStockholm önerim. Çok uzun haftalar öncesinden rezervasyon gerektirse de, çoğu zaman barda yer bulabilmek mümkün, ki mekanın tadı en güzel burada çıkıyor.
Stokholm ‘de keşfettiklerin ve tecrübe ettiklerinle bolca ilham dolmuş olarak, artık evine dönme zamanı …
Bu içeriğin güncellendiği tarih 17/02/2019 15:12
Leave a Comment