Festival

29. Akbank Caz Festivali ile Şehrin Caz Hali Başlıyor!

Konserlerin yanı sıra atölye, seminer, cazlı brunch ve daha birçok etkinliğe yer veren programını merakla beklediğimiz Akbank Caz Festivali’ne günler kala programlar neredeyse tamam.

Bu yıl 29. defa caz severler ile buluşmaya hazırlanan festival, 17-27 Ekim tarihlerinde şehrin caz halini İstanbul’un iki yakasında da hissettirecek. Ülkenin en uzun soluklu festivallerinden olan Akbank Caz Festivali bu yıl 130’u aşkın yerli ve yabancı müzisyeni 36 farklı mekanda ağırlayacak.

Festivalin güçlü konser programında Charles Lloyd ve James Carter gibi caz müziğin usta isimleri de yer alıyor. Ayrıca caz dünyasının saygın ve efsanevi plak şirketi ECM Records’un 50. yaşına özel konserler de olacak. Bu kapsamda ECM Records bünyesinden Art Ensemble of Chicago (18 Ekim), Yonathan Avishai Trio (18 Ekim), Mats Eilertsen Trio (19 Ekim), Jakob Bro Trio feat. Joey Baron & Thomas Morgan (22 Ekim) ve Louis Sclavis Quartet (24 Ekim) performansları gerçekleşecek.

Cazın derinliklerine ineceğimiz, yepyeni grupları keşfedeceğimiz, usta isimleri hayranlıkla dinleyeceğimiz ve konser dışı etkinliklerle de caz sevgimizi perçinleştireceğimiz dolu dolu bir festival bizi bekliyor.

Notlarınızı almaya hazırsanız seçtiğimiz etkinlik ve konserlere yakından bakalım.

 

Festivalin bu yılki yeni konseptleri

Cazın farklı janrlarını usta müzisyenlerden dinleme fırsatı bulacağımız konserlere ek olarak festival programında bu yıl bizi heyecanlandıran yeni konseptler de var. İlki “Caz Odada” serisi. Bu seri kapsamında öncelikle 19 Ekim’de Akasya AVM’deki Zuhal Konsept stüdyosunda Avusturyalı grup Barry Good’u dinleyeceğiz.

29. Akbank Caz Festivali | Barry Good

Daha önce bir stüdyo performansı izlememiş olanlar için kaçırılmaz bir deneyim olduğunu düşünüyoruz. Diğer konser ise caz sahnelerinin sevilen ismi Selen Beytekin’in Avusturya Başkonsolosluğu Rezidansı’ndaki konseri olacak. Caz topluluğu Standards ile 20 Ekim’de sahne alacak Beytekin’e basta Avusturya Başkonsolosu Gerhard Lutz da eşlik edecek.

29. Akbank Caz Festivali | Selen Beytekin

Caz Odada serisinin bir diğer etkinliği ise oldukça farklı bir deneyim sunacak. On yıldır caz vokal meraklılarına sahne deneyimi kazandıran Açık Mikrofon bu yıl festival kapsamında bir etkinlik sunacak. Katılımcıların sahneye çıkıp şarkılarını seslendireceği bu gecede onlara müthiş bir müzisyen ekibi de eşlik edecek. İster dinleyici ister vokalist olarak bu etkinliğe katılabilirsiniz. 26 Ekim’deki etkinlik Tamirane Akasya’da gerçekleşecek.

29. Akbank Caz Festivali | Açık Mikrofon

Festivalin sevilen klasiklerinden “Cazlı Brunch” bu yılki programda da olacak. Bizim Tepe’nin huzurlu atmosferinde Şenova Ülker Quartet ile cazlı brunch iyi müzik ve iyi lezzetlerin buluştuğu harika bir güne başlangıç olacak. Brunch için 20 Ekim Pazar sabahını ajandanıza not edebilirsiniz. Hazır konu müzik-yemek ikilisiyken yine bu yıl eklenen ve mutlaka katılacağımız bir diğer konseptin de haberini verelim.

Festivalin açılış günü 17 Ekim’de Yeldeğirmeni’nin sevilen caz barı ve restoranı The Badau’da “Caz Mutfakta” isminde yepyeni bir etkinlik gerçekleşecek. Farklı bir sushi atölyesine ev sahipliği yapılacak mekanda önce leziz sushiler yapılacak. Ardından Serhan Erkol’un performansıyla devam edilecek.

 

Atölye ve Söyleşiler

Her yıl olduğu gibi bu yıl da Akbank Caz Festivali programında atölye ve söyleşilere de yer veriliyor. Başarılı müzisyenleri tanımak ve onların birikiminden faydalanarak müzik bilginizi arttırmak istiyorsanız festival boyunca Cem Tuncer ile Gitar Atölyesi, Serhan Erkol ile Saksafon Atölyesi ve Can Kozlu ile Davul Atölyesi’ne katılabilirsiniz. On beş yaş üzeri gençler ve yetişkinlere uygun bu atölyeler Akbank Sanat’ta gerçekleşecek.

Festival ekibi çocukları da unutmayarak bu yıl onlara özel iki etkinlik tasarlamış. Çocuk Caz (19 Ekim) projesi kapsamında çocuklar bir performans eşliğinde caz müzik ile tanışırken anne babalar da kendi çocukluk şarkılarını hatırlayarak keyifli bir gün geçirecekler.

Diğer etkinlik yine 19 Ekim’deki 29. Akbank Caz Festivali’nde Rengarenk Kupalar’da ise çocuklar porselen kupalar üzerinde tasarım çalışmaları yapacak, güzel yazı teknikleri deneyecek ve hayal güçlerini kullanarak kendi kupalarını oluşturacaklar.

Her sene caz ekseninde keyifli temalar üzerinden gerçekleşen söyleşilerde 19 Ekim’deki Neden Caz? altında cazın ortaya çıkışı ve toplum üzerindeki etkisi Sedat Ergin, Önder Focan ve Hakan Atala eşliğinde konuşulurken 27 Ekim’deki Sinemada Caz söyleşisinde de Hülya Tunçağ moderatörlüğünde 1920’lerden bugüne sinemada cazın etkisi değerlendirilecek.

29. Akbank Caz Festivali | Neden Caz

Bu heyecanlı etkinlik haberleri sonrası hazırsanız 29. Akbank Caz Festivali için seçtiğimiz konserlere geçelim;

 

NES

Festivalin açılış konserlerinden birine konuk olacak grup NES, buram buram Akdeniz kokan caz tınılarına ve çok kültürlü seslere sahip bir caz grubu.  Üç farklı ülkeden müzisyenin yollarının Valencia’da kesişmesiyle doğan grubun yapıtları Arap geleneksel müziğinden caza, klasikten soul müziğe geniş yelpazede duygular barındırıyor. Bu renkli çeşitliliğin genlerinden geldiğini söylemek mümkün.

Fransız-Cezayirli solist/çellist Nesrine Belmokh, İspanyol perküsyoncu David Gadea ve Fransız çellist Matthieu Saglio’dan oluşan grubun müziğinde Arap müziğinin o kıvrak tınılarını duyabilir, Fransız şansonları üzerinden hikayeler dinleyebilir ve cazın doğaçlama dünyasında ilginç keşiflere çıkabilirsiniz. Kulağınıza flamenko sesleri de gelirse şaşırmayın çünkü günün sonunda NES’in yolları Akdeniz kıyılarında birleşiyor.

 

Vaudou Game

Grubun ismini duyar duymaz aklınıza adı Afrika’yla özdeşleşmiş voodoo kültürü geldiğine eminiz. Haklısınız da; voodoo veya Fransızca adıyla vaudou bu ekibe ilham veren bir terim çünkü kıpır kıpır müzikleri Afrobeat, funk, groove ve soul ritimleriyle bezeli. Vaudou Game Lyon çıkışlı bir grup olsa da kurucusu Peter Solo bir Batı Afrika ülkesi olan Togo’da doğmuş ve Voodoo inancına mensup bir ailede büyümüş bir müzisyen.

Biraz da filmlerin etkisiyle Voodoo, bez bebekler ve iğnelerden oluşan bir büyü sanılsa da aslında çok köklü bir geçmişi olan bir inanç sistemi. Seremonilerinden müzik eksik olmayan bu inanç Peter Solo ve ekip arkadaşlarının da müziğine ilham veriyor. Funk ve soul müziğin üstadı James Brown’un izinden giden grubu canlı dinlemenin ilginç bir deneyim olacağını düşünüyoruz.

 

Art Ensemble of Chicago

Avangart cazın usta temsilcileri Art Ensemble of Chicago 1960’ların sonunda Chicago’da kurulmuş ve yarım asrı aşkın süredir müziğini icra etmeye devam eden çok özel bir grup. Kurucu üyelerinden kimileri sonsuzluğa uğurlanmış kimisi spiritüel çalışmalar yapmak adına yönünü değiştirmiş olsa da misafir sanatçılar eşliğinde cazın bu özgün, serbest ve hatta kimi zaman çılgın kabul edilen alt janrında müthiş işler çıkarmaya devam ediyorlar.

Sahnede geleneksel enstrümanlara ek olarak zil, bisiklet kornası, çan, vibrafon, gong gibi farklı ve küçük aletler de katarak özgün ve kolektif bir müzik yapıyorlar. Müzikteki eşsiz tecrübeleri avangartın o doğaçlamaya açık gelgitli halleriyle birleştiğinde ortaya şölen gibi bir performans çıkıyor. Bize de heyecanla konser gününü bekleyip elli yılı devirmiş bu üstatlara şapka çıkarmak kalıyor.

 

Alfa Mist

Listemizde çok farklı bir yetenek var sırada. Herhangi bir müzik eğitimi almadan, kendi kendini yetiştirerek besteci, yapımcı, rap sanatçısı, piyanist ve multi-enstrümentalist gibi her biri ciddi bir altyapı gerektiren kimliğe sahip Alfa Mist Babylon’a konuk oluyor. Londra caz sahnesinin yükselen yıldızı hip-hop ve soul tınılarını cazın melankolik bir düzleminde buluşturuyor.

Cazın farklı janrlarla iç içe olan dünyası kendi çok enstrümanlı ve kimlikli müzikal yeteneğiyle örtüşüyor. Asıl adı Alfa Sekitoleko olan sanatçı İstanbul’daki sahnesinde klavye başına geçerken gitar, trompet, bas, davul ve vokalde de her biri kendi alanında deneyimli sanatçılar eşlik edecek.

 

Cazzip Project

Şehrin caz takipçilerinin bağrına bastığı ve Yeldeğirmeni’ne açıldığı günden beri müdavimlerini yaratan mekan The Badau bu sezona yeni şubesinin haberiyle başladı. Akasya AVM içinde açılan yeni şube 29. Akbank Caz Festivali kapsamında Cazzip Project’i ağırlıyor. Piyanist Aslı Özer, davulcu Ertuğrul Biber ve bas gitarist Eren Turgut’tan oluşan üçlü uzun zamandır sahne performanslarına devam ederken geçen yıl çıkardıkları ilk albümleri Stories ile müzikal yolculuklarında sağlam bir adım attılar.

Her bir parçası ayrı bir hikayeyi temsil eden ve oldukça iyi övgüler alan bu albüm sonrası caz kulvarında yerlerini iyice sağlamlaştırdılar. Füzyon caz severleri kaçırmamaları gereken enerjik bir performans bekliyor.

 

Jakob Bro Trio feat. Joey Baron & Thomas Morgan

ECM Records’un 50. yılına özel planlanan konserlerden birinde Danimarkalı müzisyen Jakob Bro sahnede olacak. Kariyerinde çok sayıda prstijli ödüle layık görülmüş gitarist ve besteci Bro, müziğinde çok yönlülüğe ve emprovizasyona önem veren bir isim.

Geleneksel caz anlayışını deneysel öğelerle süsleyen, kimi zaman folk müzikten de ilham alan müzisyen kompozisyonlarında bir duygunun peşinden gittiğini özellikle vurguluyor. Kontrbasta Thomas Morgan ve davulda Joey Baron’un eşlik edeceği konser dinleyicileri müzikal bir keşfe çıkaracak.

 

Sarah McCoy

Sırada hikayesi ve müzikal yolculuğu bir hayli ilginç bir müzisyen var. Müzikal eğitimine oyunculuk eğitimini de ekleyen ve bunu müziğine, bestelerine yansıtan Sarah McCoy, New Orleans’ın geleneksel caz barlarından Paris’in hip gece kulüplerine kadar farklı sahnelerde performans sergilemiş bir müzisyen. Büyüdüğü Güney Carolina’dan otostopla ayrılıp ülke ülke gezerek müziğini yapan ve bir gün Fransız bir yönetmen tarafından keşfedilen müzisyen karakteristik sesiyle kısa zamanda dünya çapında turnelere çıkmaya başlıyor.

Tom Waits, Amy Winehouse, Nina Simone gibi isimlerin izinden giden McCoy’un bestelerinin şairane bir yanı da var. Yeni çıkarttığı albümünün turne kapsamında ilk defa İstanbul’da sahne almaya hazırlanan bu özgün ismi canlı dinlemenizi tavsiye ederiz.

 

Bugge Wesseltoft & Erkan Oğur & Friends

Sürpriz bir iş birliğinin ilk konserini verecek olan Norveçli caz müzisyeni Bugge Wesseltoft ile Türk müziğinin usta ismi Erkan Oğur’u bir araya getiren bu özel proje bu yılki festival programımızın kaçırılmayacakları arasında yer alıyor. Avrupa ve Amerika sahnelerinde ustalığını sergilemiş, istediği sesleri çıkarabilmek adına perdesiz gitarı icat etmiş Erkan Oğur gibi büyük bir ismi modern cazın Norveç’teli önemli temsilcilerinden Bugge Wesseltoft ile dinlemek enfes bir deneyim olacak.

Wesseltoft’un geçen yıl Erkan Oğur’la tanışıp hayranlık duyması üzerine tohumları atılan bu konser projesinde davulda Volkan Öktem ve basta Alp Ersönmez ikiliye eşlik edecek.

 

Maisha

Caz müziğin farklı janrlar ile kaynaşabilmesine iyi bir örnek olan Maisha’nın müziği spiritüel caz olarak tanımlanıyor. İngiltere çıkışlı grup müziğini icra ederken Batı Afrika müziklerinden ilham alıyor. Afrobeat tınılarını da sıklıkla duyabileceğiniz parçalarında enerjik, kimi zaman tekrarlayan ve kendilerinin de vurguladığı spiritüelliği hissedebileceğiniz melodiler mevcut.

Altı kişilik bir kadrodan oluşan Maisha’nın müziğinde saksafon özel bir yere sahip. Dinleyicilerinin rüya tadında ve bazen de mistik bir yolculuk olarak ifade ettiği müziklerini canlı olarak dinlemek bambaşka bir deneyim olacaktır.

 

Zuhal Olcay feat. Güvenç Dağüstün

Kariyerine sekiz adet albüm ve pek çok sinema filmi sığdırmış usta müzisyen/oyuncu Zuhal Olcay özel bir performansla 29. Akbank Caz Festivali’ne konuk olacak. Doksanlı yıllara damga vuran parçaları ve zarif sahnesiyle her daim büyüleyen Zuhal Olcay’a bu konserde opera sanatçısı Güvenç Dağüstün eşlik edecek. Dağüstün’ün adını müzikseverler geçen yıl piyanist Ece Dağıstan ile yayınladığı albümden de tanıyacaktır.

Zuhal Olcay feat. Güvenç Dağüstün

Fazıl Say şarkılarını seslendirdiği albüm büyük ses getirmişti. Zuhal Olcay ile beraber farklı ve dinlemesi keyifli bir ikili olacaklarına eminiz. Konser boyunca her biri enstrümanında usta pek çok müzisyenin de onlara eşlik edeceğini not düşelim.

 

KOKOROKO

Caz ve Afrobeat’i birleştiren Londra çıkışlı grup KOKOROKO sekiz kişilik bir kadrodan oluşuyor. Trombon, perküsyon, kontrbas, gitar, klavye, alto saksafon, davul ve trompetten oluşan bu dev ekip çarpıcı enstrümanlarının hakkını veren performanslar ortaya çıkarıyor.

Trompetçi ve aynı zamanda görsel sanatçı olan Sheila Maurice-Grey’in kurucusu olduğu grubun temelleri Kenya’da atılıyor. Kendi kültürlerinden gelen Afrika müziğini geleneksel caz ile birleştiren grup bu kültürel miraslarına saygı duruşunda bulunduklarını ve Afrobeat’i dünyaya daha fazla ulaştırmak istediklerini de her fırsatta dile getiriyor.

Bu içeriğin güncellendiği tarih 13/10/2019 16:21

Leave a Comment
Paylaş
denemenlazım