Şehrin tozundan püsüründen koşarak uzaklaşıp panorama pencereli Bernina Treni‘nin koltuklarına kendimizi atalım ve arkamıza yaslanıp 500 küsür metreden 2253 metreye çıkarken değişen bitki örtüsüne hayran kalalım. Planımızı yaptık, biletlerimizi aldık, oksijen sarhoşu olduk ve döndük. Şimdi sıra sizde.
Bernina Express, İsviçre’nin Chur kasabasından başlayıp 4 saatte aheste aheste İtalya’nın Tirona şehrine varan panoramik pencereli bir manzara treni. Aynı ray hattını kullanan küçük pencereli lokal trenler de var ama hiç biri kırmızı Bernina Express kadar karizmatik ve konforlu değil. Bernina trenindeki tüm yolcular Unesco’nun gözü gibi koruyup kolladığı bu muazzam tren rotasını seyretmek isteyen turistlerden oluşuyor.
Tren saatte 45 km hızla Alp dağlarına tırmanıp, Lago Bianco gölünden geçip zikzaklar çizerek sarı papatyalı İtalyan köylerine varıyor. Tüm bu yolları tatlı bir yavaşlıkta gittiği için manzaranın tüm detaylarını emebilmeniz için fazlasıyla vakit olacak. Siz yine de kamerayı boynunuzda, yedek pilleri yakınınızda, kulağınızı da anons yapan kişide tutun, böylece önemli manzara noktalarını fotoğraflayabilir ve yolculuğun hangi aşamasında olduğunuzu takip edebilirsiniz.
Chur-Tirano yönündeki tren sabah saat 08.30 – 13.00 arası olduğundan sabah ışığında renkler daha güzel gözüküyor. Bu sebeple yolculuğu bu yönde yapmanızı öneririm. Chur’a varmak için önce İsviçre’ye uçup lokal bir tren ile Bernina Express’in kalktığı noktaya ulaşabilirsiniz. Biletinizi en altta anlattığım şekilde alırsanız otomatikman Zürih – Chur biletiniz de cebinizde olacak.
Tren biletini tek yön alabileceğiniz gibi gidiş-dönüş şeklinde de alabilirsiniz. Veya Chur’dan binip Tirano‘ya gitmek yerine tam tersi Tirano-Chur arası seyahat etmek de mümkün. Ama hali hazırda İtalya topraklarına girmişken İtalya’nın bölgesel treni Trenord‘a atlayıp Como Gölü‘nde gezmek çok mantıklı olur. Dönüş biletini de Milano’dan alırsanız oh mis gibi tatil.
İtalya’nın lokal treni Trenord genellikle saat başı hareket ediyor ve Como gölünden geçerek Milano merkez istasyonuna kadar gidiyor. Bernina treninden iner inmez bu trene aktarma yapabilir ve biletinizi indiğiniz yerdeki acentelerden nakit veya kredi kartı ile satın alabilirsiniz. Bu şekilde alınan biletlerin trene binmeden önce damgalatılması gerektiğini hatırlatayım, aksi halde bilet geçersiz sayılır. Garantici olmak istiyorsanız biletinizi önceden internetten alıp bastırın ve yanınıza alın. Önceden alınan ve bastırılan biletlerin damgalanmasına da gerek olmuyor.
Pencereler panoramik olsa da biletinizi cam kenarından almaya özen gösterin, sonuçta vaktinizin çoğu oturarak geçecek. 3 kişilik bir aileyseniz birinci sınıf bilet almak mantıklı olabilir çünkü aradaki tek fark burada 4 koltuk yerine 3 adet daha rahat hareket alanı yaratan koltuklar koymuş olmaları. Bence aradaki para miktarına pek de değmeyen bir harcama, karar sizin. Ayrıca vagon arkadaşlarınız bize denk gelen gibi eğlenceli bir grup olursa gülmekten manzarayı kaçırdığınız anlar olabilir.
En arka vagondan bilet alma fikri virajlarda kıvrılan treni fotoğraflamak açısından mantıklı ama çok da lüzumlu değil. Trenin içinde vagonlar arası seyahat ederek değişik noktalardan fotoğraf çekebilirsiniz.
Panoramik pencereler sabit, açılmıyor ama içerden fotoğraf çekmek için oldukça temizler, yine de yansıma olabiliyor. Bunu önlemek ve daha net fotoğraflar çekebilmek için vagon geçişlerindeki açılabilen küçük pencereleri kullanabilirsiniz. Ayrıca kafanızı dışarı çıkartıp ciğerlere deriiiin bi dağ havası çekmeden dönmeyin!
Solisviadukt, Landwasserviadukt gibi önemli noktalardan geçerken herkes ayaklanıp en güzel fotoğrafı yakalamak için çat çut deklanşöre basacak. Bu durumda cam kenarında olmak iyi avantaj sağlıyor. Ayrıca yol boyunca toplamda 55 adet tünelden geçeceksiniz, sık sık karanlık olacak. Böyle anlar fotoğraf makinesini bırakıp çantanda getirdiğin pofidik poğaçadan bir ısırık, kahvenden birkaç yudum almak için güzel fırsat. Bir de, tuvalete girdiğiniz zaman ışık varsa açın, bi anda tünele girip içeriyi karartınca kötü oluyor.
Tren’de yeme-içme pahalı ve yavaş. İçeride restoran veya büfe tarzı bir bölümü yok, onun yerine el arabasıyla çay, kahve, alkollü içecek, atıştırmalık ve hediyelik eşya satışı yapılıyor. En iyisi yanında götürmek ve yolculuğu küçük bir pikniğe çevirmek. Biz biraz abartmış olsak gerek yan masamızdaki Amerikalı grup epey dalga geçmişti. Bu arada tren çok konforlu ve bilet fiyatı tuzlu olduğu için trenin yaş ortalaması da yüksek sayılır. Fakat biletinizi benim aldığım şekilde alırsanız yarı fiyatından daha az bir miktar ödeyerek vagon arkadaşlarınıza pis pis sırıtabilirsiniz.
Bütün siteleri tarayıp en ucuzunu bulmadan içimiz rahat etmiyor tabi ki. Biletinizi Alman demiryolu şirketi Deutsche Bahn üzerinden satın alırsanız daha ucuza getirebilirsiniz. Burada bir numara yapıp kişi başı 60 Euroluk bileti 20 euro civarı bir fiyata satın alacağız. (mevsimsel fiyat değişikliği olabilir)
Eğer rotayı seyahata Almanya’dan başlayacakmış gibi oluşturursak ve aktarma saatini de tam Bernina hattının olduğu saat ile çakıştırırsak sistem sanki yerel bir tren bileti alıyormuşsunuz gibi algılayıp Bernina aktarmalı bir seçenek sunuyor. Yani siz seyahatinize Singen şehrinden başlayacakmış gibi kandırıkçılık yapıp İsviçre’ye gideceksiniz ve saat 08.32 deki Chur trenine bineceksiniz. Böylelikle http://www.rhb.ch/ sitesinde satılan biletin yarı fiyatına seyahat etmiş olacaksınız.
Bu linke tıkladıktan sonra destinasyon ve saat seçeneklerine dokunmadan, sadece Bernina trenine binmek istediğiniz günden 1 gün öncenin tarihini ve kişi sayısını yaş ile beraber girerek arama butonuna basın. (2 Haziran’da binmek istiyorsanız bileti aratırken 1 Haziran’ı seçin.)
Karşınıza en fazla 3-4 aktarmalı olan aşağıdaki görselde olduğu bir aktarma zinciri çıkacak. Burada aktarma detaylarına bakarken emin olmanız gereken şey Chur’dan kalkan tren numarasının D951 veya D953 olması ve kalkış saatinin tam olarak 08.32 , varış saatinin ise 12.49 olması. Bu iki noktaya dikkat ederseniz Bernina Express‘e bilet almış olacaksınız.
Bileti aldıktan sonra rezervasyon yapmayı unutmayın. Ekstra bir ücreti var ama koltuksuz kalmaktan iyidir. Bileti Deutsche Bahn sitesinden aldıktan sonra rezervasyon yapmak için buradan normal bilet alıyormuş gibi ilerleyip son sayfaya geldiğinizde Interrail Pass seçeneğine tıklarsanız bilet ücretini düşüyor ve sadece rezervasyon ücretini alıyor.
İnterrail biletiniz varsa çoğu ülkeler arası trende olduğu gibi sadece rezervasyon ücreti ödeyip Bernina Express’e binebilirsiniz. Eğer aynı hatta giden lokal trenleri tercih ederseniz rezervasyona gerek olmadan seyahat edebilirsiniz. Biletiniz Global Pass ise elinizi kolunuzu sallayaraktan Milano trenine de aktarma yapabilirsiniz.
Önemli Not: Bernina Express hattında lokal trenleri kullanmak çok da avantajlı değil çünkü sürekli ara istasyonlarda inerek ve bavullarınızı taşıyarak aktarma yapmanız gerekiyor.
En güzel, çeşitli ve renkli manzara görüntüleri bahar aylarında olacaktır. Yemyeşil ovalardan geçip karlı dağlara tırmanırken hızla değişen bitki örtüsünü izlemek isterseniz Mayıs – Haziran aylarını tercih edebilirsiniz.
Kış aylarında giderseniz manzaranın büyük bir bölümünü karla kaplı göreceksiniz. Ve ayak değmemiş karlı dağların yamaçlarında sanat eseri gibi dizilmiş çam ağaçlarını. Kış ayının tek dez avantajı havanın erken kararıyor olması. Eğer Bernina Express ile değil de lokal trenle seyahat edecekseniz güneş batış saatini göz önünde bulundurun derim.
Bu içeriğin güncellendiği tarih 09/10/2019 23:47
Leave a Comment