Seyahat

Bir Afrika Rüyası: Maasai Mara ’da Safari

Kenya deyince akıllara ilk olarak başkent Nairobi değil, Maasai Mara’da safari yapmak geliyor. Çocukluğumuzdan beri izlediğimiz belgesellerin içinde olma fikri çok cezbedici değil mi sizce de?

Hele bir de gitmeden Out Of Africa filmini de izlediyseniz Maasai Mara’yı görmek ve hayvanları doğal ortamında gözlemlemek için sabırsızlanacak, bir an önce buraya ulaşmak isteyeceksiniz.

Bir Afrika Rüyası: Maasai Mara ’da Safari

Eşsiz gün doğumu ve gün batımlarıyla tam da hayallerimizdeki safari ve Afrika deneyimini yaşadığımız, adeta zamanın durduğu, hiçliğin ve sessizliğin içinde kendimizi, insanlığımızı ve hayatımızı dinleyebildiğimiz, modern hayatın uğramadığı bu ıssız topraklar bize çok şey öğretti. Koşulsuz sevginin hayata evrildiği bu unutulmaz anları ömrümüz boyunca hep hatırlayacağız…

 

Maasai Mara Hakkında Genel Bilgiler

Kenya’nın güneybatısında bulunan Maasai Mara (Masai Mara olarak da yazılıyor) başkent Nairobi’ye yaklaşuk 250 km mesafede bulunuyor. 1510 km²’lik bir alanı kapsayan bu rezerv, Tanzanya sınırları içerisinde yer alan Serengeti Ulusal Parkı’nı da içine alıyor. Maasai Mara’da yaşayan insanlara Maasai Mara halkı adı veriliyor. Bu isim yerel dilde ‘’benekli bölge’’ anlamına geliyormuş. Maasai Mara da ismini bu halktan yani kabileden ve içinden akan Mara Nehri’nden alıyor.

Bir Afrika Rüyası: Maasai Mara ’da Safari

Maasai Mara’ya Nairobi üzerinden 45 dakikalık bir uçak yolculuğu ile ulaşmak mümkün. Maasai Mara’ya giden pır pır uçaklar uluslararası havalimanı olan Jomo Kenyatta Havalimanı’ndan değil de, pır pır uçakların iniş-kalkış yaptığı Wilson Havalimanı’ndan kalkıyor. Ama eğer safari için bir tur firmasından paket tur aldıysanız Nairobi’den ayrıca uçak bileti almanıza gerek yok. Zaten turlar sizi araçla kaldığınız otelden alıyor ve yaklaşık 5 saat süren bir araba yolculuğu sonunda Maasai Mara’ya varmış oluyorsunuz. Eğer aldığınız tur uçaklı ise, uçak biletini de tur firması karşılıyor.

 

Maasai Mara’ya Ne Zaman Gidilir?

Bir Afrika Rüyası: Maasai Mara ’da Safari

Masai Mara’yı ziyaret etmenin en güzel ayları temmuz – eylül dönemi. Çünkü bu dönemde Big 5 (Büyük 5’li) denilen fil, leopar, bufalo, aslan ve gergedan Tanzanya’daki Serengeti Ulusal Parkı’ndan Kenya’daki Maasai Mara’ya göç ediyor. Bu dönemde ayrıca antilopla, zürafa, fil, öküz başlı antilop, impala, maymun, deve kuşu, çakal, akbaba, bufalo, su aygırı, timsah, aslan, çita da bu tarafa göç ediyor.

Bir Afrika Rüyası: Maasai Mara ’da Safari

Dolayısıyla Maasai Mara’ya temmuz ve eylül ayları arasında gelirseniz, Great Migration denilen bu doğa olayına kendi gözlerinizle şahit olacak, birbirinden ilginç hayvanı kendi doğal ortamında görecek ve bu anı yaşadığınız için sürekli minnet dolu olacaksınız.

 

Safari Hakkında İpuçları

Safari için bej ve kahverengi tonlarında kıyafetler giymeniz gerekiyor. Böylece çevredeki sineklerin ve diğer hayvanların dikkatini çekmemiş oluyorsunuz. Safari için bilekleri de kapatan kapalı ayakkabı giymeniz gerek. Hem akrep sokmalarına karşı önlem almış olursunuz, hem de rahat bir gün geçirmiş olursunuz, zira tüm gün arabanın içinde sallanıp duracaksınız. Böylece toz ve topraktan da ayaklarınız daha az etkilenir.

Arabaya binmeden önce sinek kovucu sprey ile kendinizi korumaya alın. Sivrisineklere karşı korunursanız çok daha huzurlu bir tatil geçirmiş olursunuz. Ayrıca safari esnasında hayvanlara 25 metreden fazla yaklaşmak yasak, zaten araba içinde olduğunuzdan bu mesafeyi aşmanız imkansız.

Bir Afrika Rüyası: Maasai Mara ’da Safari

Safari sabah 06.00’dan akşam 19.00’a kadar yapılabiliyor. Bu saatler dışında arabayla parkın içinde dolaşamazsınız. Hız sınırı 50 km ve parktan herhangi bir çiçek, taş, vs. almanız yasak. Sadece hayvanların olmadığı piknik alanlarında rehber eşliğinde arabadan inebiliyorsunuz.

*Bu arada Maasai Mara’ya ilk girişinizde yanınızda pasaportunuzun olması şart. Pasportunuzu alıp kayıt yapıyorlar. Ancak diğer günlerde pasaportu yannınızda taşımanaza gerek yok.

 

Safari İçin Tur Firması ve Kamp Deneyimi

Maasai Mara’da safari yapmaya karar verdiyseniz hemen tüm detayları araştırmaya başladınız demektir. Hangi turla safari yapılır, hangi kamp daha güvenlidir, safarinin maliyeti nedir gibi pek çok soru kafanızı karıştırabilir.

Öncelikle safari yapan firmaları tek tek safari bookings üzerinden araştırabilirsiniz. Biz tek tek araştırdık ve Karibu Safaris firmasından bir tur satın aldık. Firma sahibi Robert ile seyahat öncesi bol bol yazıştık. Normal şartlarda safari için rezervasyon yapılıyor ve bu rezervasyonu garanti altına almak için de firma müşteriden belli bir miktar depozito bedeli istiyor.

Bir Afrika Rüyası: Maasai Mara ’da Safari

Safari için pek çok tur paketleri var. Fiyatlar gün sayısına göre ve kaldığınız kampın lükslük seviyesine göre değişiyor. Ama bizce en ideali 2 gece 3 gün olarak satılan safari turu. Beyaz yakalılar olarak az vaktiniz varsa bu süre safari için yeterli oluyor. Bizim tur görevlimiz safari turu için bizi Nairobi’deki otelimizden saat sabah 07.30’da aldı ve firmanın bulunduğu yere getirdi. Biz paylaşımlı tur aldığımız için diğer arkadaşlarımızın da gelmesini bekledik. 7 kişi olarak safari turumuza başladık. Üzeri açılan özel safari araçlarında hayallerimize doğru yol almak çok heyecan vericiydi.

Safari boyunca tüm gün araba içinde Maasai Mara’da geziyorsunuz. Hatta arabayla Tanzanya sınırına kadar gidiyorsunuz. Tanzanya ile Kenya’yı birbirinden yalnızca sembolik bir taş ayırıyor. Hayvanları rahatsız etmemek için iki ülke de sınırlarını demir tellerle örmeye gerek duymamış. Yalnız burada rehber eşliğinde arabadan inip sınırda fotoğraf çekmek serbest. Ama safari için bile olsa Tanzanya sınırına girip dolaşmak yasak.

 

Rift Vadisi

Evet, şimdi sıra geldi safari için Nairobi’den Maasai Mara yollarına düşmeye. Araçla Nairobi’den Maasai Mara’ya yaklaşık 5 saatte gittik. İlk olarak Rift Vadisi’ne (Great Rift Valley) uğradık. Dünya’nın en büyük fay hattı olarak da kabul edilen Doğu Afrika Rift Vadisi, tamamı 6400 kilometre uzunluğunda olan devasa bir vadi. Doğu Afrika’dan Lübnan’daki Bekaa Vadisi’ne ve Türkiye’deki Amik Ovası’na kadar uzanan uçsuz bucaksız bu vadiye seyir terasından bakmak insana sonsuzluk hissini yaşatıyor.

 

Manyatta Camp

Konaklamak için biz Manyatta Camp’ı seçtik. Kampın odaları gayet ferah. Çatısı olan bir zemine oldukça büyük bir çadır kurulmuş ve içinde 2 adet çift kişilik yatak bulunuyor. Ayrıca çadırdan geçilerek ulaşılan tuvalet ve banyosu da var. Böyle söyleyince pek güvenli gibi görünmese de 7/24 nöbet tutan görevliler sayesinde içimiz rahat bir şekilde burada konakladık. Çadırda kertenkele hariç başka hiçbir hayvan yoktu J Bebek kertenkeleler de zararsız olduğundan kafamıza takmadık. Kampın musluk suyu hafif çamurlu aktığından biz dişlerimizi kapalı suyla fırçaladık. Bu nedenle safariye çıkmadan önce yanınıza bol bol hazır su almanızda fayda var. Safari için geldiğinizde çevrede pek çok kamp göreceksiniz. Hepsi savananın çevresine kurulmuş onlarca otel / kamp bulunuyor.

Maasai Mara çevresinde çok fazla lüks kamp da var. Bütçenize göre istediğiniz kampta konaklayabilirsniz. Ancak hepsinin bir ortak yanı var: tüm kamplarda saat 22.30’dan sonra elektrik kesiliyor. Sabah 06.30’a kadar da elektrik verilmiyor. Ayrıca kaldığınız otel ne kadar lüks olursa olsun, tamamen vahşi yaşamın ortasında, hiçliğin içindesiniz. Dolayısıyla konfordan çok buna odaklanınca aslında evrende sadece minik bir detay olduğunuzu anlıyorsunuz. Safari esnasında telefon çekse de internet her yerde çekmiyor. Dolayısıyla tamamen vahşi yaşamla baş başa kalıyorsunuz.

Maasai Mara’da akşam saat 18.30 gibi hava kararıyor ve safari için satılan turlarda her şey dahil olduğu için sabah kahvaltısı ve akşam yemeğini kampın restoranında açık büfe olarak yiyorsunuz. Öğlenleri Maasai Mara içindeki piknik alanlarında piknik yapıyorsunuz. Akşamları restoran bölümünde ateş yakılıyor ve insanlar internet ve telefon olmadan saatlerce sohbet ediyor, kimileri kitap okuyor. Aslında gün içinde ve akşamları ne kadar çok zamanımız olduğunu yavaş akan bu gecelerde tekrar öğrenmiş oluyoruz.

Kampın restoran bölümü hariç diğer yerlerde devasa ışıklandırmalar yok. Hayvanların dikkatini çekecek herhangi bir aşırı hareketten kaçınılıyor. Elektrikler kesilince insanlar telefonun ışıkları ya da fenerlerle etrafta olaşıyor. Ama en önemlisi vahşi yaşamın ortasında bulunan insanoğlu, içinde bulunduğu her duruma ve ortama hemen alışıyor.

 

Maasai Village

Safarinin son günü kahvaltıdan sonra sizi Maasai yerlilerinin yaşadığı Maasai Köyü’ne götürüyorlar. Bu gezi tamamen size kalmış ve 20 USD ekstra ödeyerek isterseniz köye girebiliyorsunuz. Bu köyde yerlilerin evini ziyaret edebiliyorsunuz. Ayrıca onların dans gösterisini izleme şansınız da oluyor. Fakat biz daha önce buraya giden arkadaşımızın tavsiyesi üzerine bu köye gitmeyi tercih etmedik. Gidenlerin de dediğine göre tamamen tursitik bir aktiviteye dönüşmüş, doğallıktan ve yerellikten uzak bu köye yine de gitmek isterseniz siz bilirsiniz.

Vahşi ve doğal yaşamın içinde, modern hayatın bize dayattığı inetnet, telefon, televizyon ve her türlü elektronik aletle süslediğimiz ev ortamımızdan, konfor alanımızdan uzakta olmanın verdiği hafiflik, başka hangi tecrübeyle yaşanır bilmiyoruz. Ama bildiğimiz bir şey varsa, o da Maasai Mara’da geçirdiğimiz her anın çok ama çok özel olduğu. Afrika savanalarında gün doğarken sadece doğayla baş başa olmak insana huzur ve tarifi imkansız bir mutluluk bahşediyor. İyi ki!

Bu içeriğin güncellendiği tarih 26/09/2019 21:49

Leave a Comment
Paylaş
Merve Aygün