Şöyle bir sabaha başladığınızı hayal edin; ormanın ortasındasınız güneşin doğuşuyla gözlerinizi açıyorsunuz, horoz sesleriyle saatin kaç olduğunu tahmin ediyor ve bol oksijenle vücudunuzun her bir hücresinin enerjisini hissediyorsunuz! Yanınızda teknolojik herhangi bir alet olmasa bile – ki tercihiniz o yönde olmalı- doğanın sesi ve enerjisiyle güne başlamanın güzelliğini denemen lazım!
Kamp alanında ister Bonjuk Bay’in sunduğu çeşitli olanaklara sahip glamping çadırlar, taş evler ve safari tentleri tercih edebilir, isterseniz de kendi çadırınız ya da uyku tulumunuzu alıp buradaki imkanlardan yararlanabilirsiniz! Unutmayın buraya giriş yapmanız için genellikle referans göstermenizi istiyorlar özellikle private partilerinde daha da seçiciler. Girdiğinizde size alanın bir haritası ve manifestolarını veriyorlar ve bazı kurallar çerçevesinde bu deneyimi yaşamanızı bekliyorlar!
3 öğün yemek imkanı sunan Bonjuk Bay’de “gong” sesi duyulduğunda yemeğin hazır olduğunu anlıyorsunuz. Açık büfe yemekleri klasik çeşitler olarak düşünmeyin salatalıklı soğuk badem çorbası, tahinli pancar gibi füzyon mutfağın en sağlıklı ve lezzetli örnekleriyle kendinizi şımartmanız mümkün. Yemekler daha çok vejeteryan ağırlıklı olmakla birlikte mutlaka et seçeneği de oluyor.
“Clean eating” felsefesinin ön planda olduğu menülerle bedeninize iyilik yapmış olmanın mutluluğunu hissediyorsunuz! Yemekler resmen o özlenen büyük aile masalarında yeniyor aynı amaç doğrultusunda buluşmuş güzel insanlarla yemeğinize lezzet katıyorsunuz! Yeni insanlarla tanışıp birikimlerinizi, enerjinizi o lezzetli sofralarda paylaşmak en keyiflisi! En güzeli de metropol şehirlerden gelip doğa anaya saygı göstermeyi tekrar hatırlıyorsunuz! Yemeklerinizi kendiniz alıp kendiniz kaldırırken organik atıklar ve plastik atıklar olarak ayrılan kovalara koyuyorsunuz.
Gitmeden önce tabii ki ilk çadır deneyimim olacak olması biraz korkutmuş olsa da inanın “iyi ki” dedirtecek kadar bir düzen içerisinde her şey! Komün yaşamın aslında istenince ne kadar da keyifli olabileceğini hatırlatıyor! Tuvalet ve duş ortak kullanım alanı olmasına rağmen her daim temiz!
Önceden uyarıyorum güneşlenirken gözünüzü açtığınızda bir horozla da burun buruna gelebilirsiniz bir tavus kuşu, bir eşek ya da tasmalı bir ev kedisiyle de : ) İnsana bazen ”yok yok ben bir film setindeyim sanırım her şey kendi düzeninde bu kadar iyi işliyor olamaz “dedirtiyor!
Eğer kendinizi ortama adapte edip sosyalleşmenin tadını çıkarırsanız gerçekten “gece ne ara oldu” diye konuşurken buluyorsunuz! Size tavsiyem hem sosyalleşip hem de bir yandan da özünüze dönerken ki o müthiş serüveni de kaçırmamanız! Hayata dair sorgulanacak çok şey bulacağınıza eminim : )
Günü geçirmenin en keyifli yanı da kendinize yapacak bir aktivite kolaylıkla bulmanız! İster paddle ile yakın koyları keşfedin, ister masa tenisiyle lise yıllarınıza, ister ip atlayıp çocukluk yıllarınıza dönün, ister voleybol oynayın, ister yoga yapın isterseniz de hiçbir şey yapmadan o uzun zamandır okumayı ertelediğiniz kitabınızı dalga sesleri eşliğinde okuyun! Hele bir de benim gibi bir yoga severseniz meditasyonla başlayan dersin sonrasında yapacağınız yoga hareketleriyle tüm enerjinizi sıfırlamanız mümkün!
“Ama ben hiç yogadan anlamam ki” demeyin mutlaka deneyin çünkü burada sizi ayıplayan, yadırgayan hiç kimse yok bırakın ruhunuz özgürlüğün tadını çıkarsın.
Gece olduğunda ise genellikle hafta sonları, günü batımında ya da akşamları çok keyifli partiler oluyor. Sezon açılışı ve sezon kapanışlarında ise private partilere katılmayı mutlaka #denemenlazim! Biz hafta içi orada bulunduğumuz için kendi müziklerimizi açıp kendimize mini bir parti verdik. Ay ışığı ve dalga sesleri eşiğinde geçen gece gerçekten hiç bitmesin istedik!
Size unuttuğunuz tüm değerleri, doğayı, insan sevgisini, empati kurmayı tekrar hatırlatan kocaman bir aile aslında burası!
Paralel evrene bir kaçış rotası olarak Bonjuk Bay’i mutlaka #denemenlazim!
Bu içeriğin güncellendiği tarih 17/02/2019 14:33
Leave a Comment