Fantastik bir deneyimin açılımı Vancouver’dan Alaska’ya gitmek olabilir mi? Yemyeşil doğasıyla nefes kesen Vancouver’dan Radiance of the Seas ile 4 gün süren bu yolculuk, beyaz örtülü büyüsüyle tanınan Alaska’yı keşfe çağırıyor. Ketchikan’ın rengarenk evleri ve samimi yerel halkıyla tanıştıktan sonra bir sonraki durağınız Icy Strait Point’teki Glacier Bay parkında foklar ve balinalarla karşılanıyorsunuz. Adrenalin tutkunları için efsanevi bir zip line deneyimi de kısıtlı vaktinizde mutlaka yapılması gerekenler arasında. Buzullarla kaplı son durağınız Juneau’ya vardığınızda ise hafızanıza kazınacak bir doğa yürüyüşüne katılabilirsiniz. Alaska’ya gitmişken birbirinden renkli ve etkileyici totem direklerine de parklarda selamlamayı unutmayın.
Fotoğraf: https://www.royalcaribbean.com/alaska-cruises
Cruise denince akla gelenler neler? Bottomless mimosa ile başlayan kahvaltı, açık büfe çılgınlığı ve günün her saati parıldayan, yüzen bir otel… Hayallerinizi ikiyle çarpın. Karşınızda Royal Caribbean filosunun sahip olduğu, dünyanın en büyük cruise gemisi Symphony of the Seas. Kasım ayından bu yana Miami üzerinden yolcuları masmavi Karayip rüyasına sürüklüyen gemi, Miami’den Karayip’lere uzanırken yolcuları özel adaları olan CocoCay’de su sporlarıyla dolu bir cennete taşıyor.
Bir elinizde hindistan cevizi suyu, “deniz-kum-güneş üçgeninde konumlanan screen saver fotoğrafını bizzat yaşamam şart!” diyenleri buraya alalım.
Fotoğraf: https://www.themanual.com/travel/off-the-beaten-path-7-reasons-to-visit-the-exumas-bahamas/
Dünya’nın en büyük cruise şirketi Carnival ile Avrupa’da 10 günlük bir geziye kim hayır diyebilir ki? 1000 dolara yakın bir bütçeyi gözden çıkaranlar için Carnival Radiance ile bol rotalı bir seyahat yanı başınızda. Barselona’dan denize açılacağınız bu serüven radarımızdan çıkmamış olan Dubrovnik ve Kotor’a uğradıktan sonra Sicilya, Napoli ve Roma’ya uğruyor. Bu rotadaki en cazip noktanın aslında en çok göz ardı edilen Kotor olduğunun altını çizmek isterim. Dağlarla kaplı masalsı coğrafyasıyla Adriyatik’in en güzel duraklarından biri olan Kotor’da Old Town’a gitmeden önce deniz keyif yapmayı ihmal etmeyin. Kotor, Roma ve Dubrovnik gibi tarihi mekanların yanında tatlı bir sürpriz etkisi yaratıyor.
Kuzey Işıklarının büyüsünü bu kez bir kenara bırakalım. Mayıs’dan yaz sonuna kadar Royal Caribbean’ın rotasını çevirdiği Norveç Fiyortları macerasının başlangıç noktası Kopenhag. Şimdiye kadar gezdiğim 31 ülkede hızlı bir karşılaştırma yaptığımda en medeni ve zihin açıcı noktalardan biri olan Kopenhag’ı ne kadar övsem bitiremem… Kopenhag’dan Geiranger, Bergen, Stravanger ve Kristiansand’e uğrayarak geziyi Kopenhag’da sonlandıran Norveç Fiyortları serüveni, Serenade of The Seas ile şimdiye kadar tanık olduğunuz en huzur verici seyahat olmaya aday.
Fotoğraf: https://www.telegraph.co.uk/travel/cruises/articles/ten-reasons-to-visit-the-fjords/
“Fransa ekolünden şaşmam” diyenlere 4 günlük nokta atışı bir çözüm. Gemiden çok gittiğiniz rotalarda vakit geçireceğinizin garanti olduğunun şimdiden altını çizelim. Kolezyum ve Vatikan başta olmak üzere tarihe tanıklık edip Roma sokaklarında romantik bir yürüyüş yaptıktan sonra Jewel of the Seas sizi Korsika ve Marsilya’ya ışınlıyor. 4 günde gezecek sayısız yer var diyebileceğimiz bu gezide Napolyon’un doğduğu kent olarak bilinen Korsika, sessiz bir doğal güzel olarak nitelendirilebilir. Denizicilerin Avrupa’daki kıyısı olan Marsilya’da ise MuCEM müzesi ve Notre-Dame de la Garde kilisesine uğramadan gemiye geri dönmeyin!
Bu içeriğin güncellendiği tarih 17/02/2019 13:31
Leave a Comment