Dondurma fikri ilk kez, yüksek dağların yamaçlarından toplanan karlara bal, şurup, pekmez eklenmesi ile ortaya çıkmıştır. Zamanla da süt ve sahlebin kullanılmaya başlanmasıyla günümüzdeki dondurmalar hayatımıza girmeye başlamıştır.
Evet, aslında süt, sahlep, şeker ve meyve püresinden oluşan orjinal bir dondurmaysa öyle. Endüstriyel formu ise oldukça farklı.
Marketlerden aldığımız hazır paketli, çeşit çeşit marka dondurmaların içeriklerine baktığımızda aslında benzer şeyleri görüyoruz. Ve bunu siz de yapabilirsiniz, daha önce aklınıza gelmediyse bir deneyin derim.
Dondurma paketinin arkasındaki içindekiler kısmına göz atın. Süt tozu, glikoz-fruktoz şurupları, peyniraltı suyu tozu, kıvam arttırıcılar, aroma vericiler, renklendiriciler, emülgatörler… Ve masum dondurmanın imajını bir anda yerle bir eden, daha bir çok madde var.
Bu nedenledir ki benim diyetisyen olarak tavsiyem, paketlilerden çok güvendiğiniz, kaliteli, ev yapımına yakın üreticilerden, dondurma zincirlerinden almanız. Ayrıca, süt ve sahleple üretilen dondurmanın da sizde bırakacağı güzel his çok daha fazla olacaktır.
Haftada 2 – 3’ ün üzerine çıkmadan, 1 – 2 top şeklinde tüketmek uygun olacaktır. Diyetteyseniz bu miktarları aşmamaya özen gösterin. Ve listenizdeki dengeyi bozmamak için birkaç tüyo daha aklınızda bulunsun.
2 top sütlü dondurma yaklaşık olarak 1 porsiyon meyve ve 1 porsiyon süte eşittir. Listenizden bunları eksilterek o gününüzü dondurma ile değerlendirmeniz mümkün. Fakat ekstra fındık, fıstık, çikolata sos ve külah eklenmesi kalorileri daha da arttırıyor.
Son olarak bu tür gıdaların servis edildiği soğutucunun yeterli soğuklukta olması ve dondurmayı aldığınız yerin güvenilir olması gibi durumları da değerlendirmek her zaman faydalı olacaktır.
Leave a Comment