ABD’li yazar ve konuşmacı Fran Lebowitz, olaylara kattığı farklı bakış açısı ve bunu eğlenceli şekilde aktarmasıyla son zamanlarda adından çokça söz ettiriyor. Amerikan yaşam tarzını alaycı şekilde yorumlayarak, kendi farkını da ortaya koyuyor.
Yazar şu sıralar Netflix’te yayınlanan Martin Scorsese ile sohbet tadında yapmış olduğu Fran Lebowitz: Bir Yazarın Portresi (orjinal adıyla Fran Lebowitz: Pretend It’s A City) adlı belgeselle gündemde. Belgeselde New York yaşamını ve dışarıya pek de yansıtılmayan toplumsal sorunları ince bir mizahla anlatmaktadır. Böylece izleyiciye de farkındalık yaşatmaktadır. Belgeseli izleyince siz de Fran Lebowitz gibi bir yazarın kolay kolay dünyaya gelmeyeceğini düşünebilirsiniz. Fran Lebowitz’in önerisi olan 55 kitaplık bir okuma listesiyle karşınızdayız, gelin hep birlikte inceleyelim.
1) 1984, George Orwell
George Orwell’ın kült kitabı 1984, bir distopya eseridir. Bireyselliğin yok edildiği, zihnin kontrol altına alındığı bir düzeni anlatımaktadır. Günümüzde dünya üzerinde oynanan kirli oyunlar düşünüldüğünde, gerçekçi bir romana dönüşümüştür. 1984, güncelliğini hiçbir zaman yitirmeyen bir başyapıttır. Yalnızca yarına değil, bugüne de ilişkin bir uyarı çığlığıdır. Aynı zamanda 20. yüzyılda rahatsız edici hale gelen nadir bir eserdir.
2) Zamanımızın Bir Kahramanı, Mikhail Lermontov
Rus edebiyatının en büyük şairlerinden biri olan Lermontov’un romanıdır. Yazıldığı dönemin toplumsal yaşamının eleştirel bir dille aktarmaktadır. Kitap, raflarımızda Ülkü Tamer’in ustaca çevirisiyle yer almaktadır.
Roman genç ve yakışıklı subay Grigoriy Aleksandroviç Peçorin’in hikâyesini anlatmaktadır. Peçorin servetinin kibriyle kalp kırmaktan çekinmeyen biridir. Aynı zamanda hayata alaycı bir vurdumduymazlıkla yaklaşan, samimiyetten uzaktır. Üstelik kötücül duygularının farkında olsa da, herhangi bir rahatsızlık veya vicdan azabı duymaz. Adeta zevk için kötülük eder, başkalarının mutsuzluğu için çabalar.
Lermontov’un tek romanıdır. Roman, bugün dünya edebiyatının başyapıtları arasında sayılmaktadır. Üstelik psikolojik çözümlemeleriyle 19. yüzyıl Rus romancılar kuşağına ilham vermektedir. İyilikle kötülüğün, masumiyetle kirlenmişliğin çatışmasını derinlemesine bir şekilde ele almaktadır.
3) A Nest of Ninnies, John Ashbery
Paris’te yaşayan Tosti kız kardeşler, New York’un küçük, taşra kasabası Kelton’a gelir. Ancak ikili, bir viyolonsel sanatçısı olan Alice’in, kardeşi Marshall’ın, Fabia ve Victor’un hayatına giriyor. Artık Kelton’un bir daha asla aynı mütevazı yer olmayacağı kesinleşmiştir. Bu eğlenceli roman aynı zamanda, 1930’ların varlıklı estetiklerini okumayı sevenler içindir.
4) A Time To Be Born, Dawn Powell
Hikaye Amerika’nın II.Dünya Savaşı’na girmesinden hemen önceki aylarda New York’da geçmektedir. Ek olarak çeşitli amaçlar için birbirlerini takip eden New Yorkluları incelemektir. Bunu da alaycı ve komik bir şekilde yapmaktaadır.
5) Against Nature, Joris-Karl Huysmans
Sanat ve edebiyat hakkında büyüleyici tartışmalarla dolu bir kitaptır. Aynı zamanda gerçek dışı sözcüklerle dolu, hastalıklı, klostropobik bir kitaptır. Özellikle romanlar hakkında konuşmayı seven insanlar için bir romandır. Zengin, sefil bir aristokrat olan Des Esseintes’i anlatır. Paris’in dışındaki Fontenay’de kendini soyutlamıştır. Aşırılık ve sefahat dolu bir hayattan emekli olmaktadır. Kendi estetik gereksinimlerini karşılamak için özenle inşa edilmiş bir ortamda. Kişilerarası ilişkilerden kendisi vazgeçmiş olsa da, sık sık önceki geçmişini hatırlamaktadır.
6) Angels on Toast, Dawn Powell
İyi bağlantıları olan mevcut karısı, itibarsız eski sevgilisi ve tehlikeli derecede açgözlü metresi arasında çılgınca seken girişimci Lou Donovan. İş unvanı da aksanı kadar sahte olan egzotik maceracı Trina Kameray ve aristokrat tarzı. 14 dolarlık takımı ve ana şans için hiperaktif gözü olan adam arasında geçen bir olay örgüsüne sahiptir. Baş döndürücü derecede hızlı ve çılgınca eğlenceli bir romandır.
7) Orgel Kontu’nun Balosu, Raymond Radiguet
1920’lerin Fransa’sında I. Dünya Savaşı’nı kazanmanın coşkusu içinde kutlanan balolar. Maske baloların meşhur ismi Orgel Kontu, karısı Kontes Mahaut ve gizli aşığı François arasında geçen bir aşk üçgeni..
Raymond Radiguet, çok kısa süren yaşamına pek çok ürün sığdırabilmiş bir yazardır. Yeniyetmeliğin heyecanlarını dile getiririr. Aynı zamanda, olgun insanların yaşam ve deneyim zenginliğini de aktarmıştır. Fakat Orgel Kontu’nun Balosu, onun ikinci ve son romanıdır. Ne yazık ki bu roman, yazarının ölümünden sonra günışığına çıkmıştır. Her iki romanında da yazarın şairlik yanı açıkça kendini göstermektedir.
8) Drown, Junot Diaz
Bir ailenin Yeni Dünya’daki yolculuğunu anlatmaktadır. Büyüleyici bir destanı olan kitap, ödüllü yazar Junot Díaz tarafından yazılmıştır.
9) Edwin Mullhouse: The Life and Death of an American Writer 1943–1954, Jeffrey Cartwright, Steven Millhauser
10 yaşında bir romancı olan Edwin Mullhouse, 11 yaşında gizemli bir şekilde öldü. Edwin’in en iyi arkadaşı Jeffrey Cartwright, bu büyük Amerikalı yazarın hayatının anlatılması gerektiğine karar verir. Kitap bu şekilde ortaya çıkmıştır.
10) Endless Love, Scott Spencer
İlk olarak otuz yıl önce yayınlanan ve New York Times tarafından “yılın en iyi kitaplarından biri” olarak gösterilmiştir. Ayrıca 2.000.000’den fazla kopya ile 20’den fazla dile çevrilmiştir. Roman, gençlik tutkusu ve saplantısının nefes kesici bir hikayesidir. Kitaptan uyarlanan bir film de mevcuttur.
Endless Love, belki de genç aşk hakkında yazılmış en güçlü roman olmaya devam etmektedir. Sürükleyici, zorlayıcı bir şekilde okunabilir. David Axelrod’un ve Jade Butterfield’a olan ezici aşkının hikayesini anlatmaktadır. David ve Jade’in hayatları birbirleriyle tüketilir. İlişkileri, arzuları, cinsellikleri onları anladıklarından daha ileri götürmektedir.
11) Flaubert’in Papağanı, Julian Barnes
Romanın ana öyküsünü; dünya görüşü, sanatı, aşkları, yolculukları ve zengin bir çeşitlilik gösteren ilginç yaşantısıyla Gustave Flaubert’in başından geçenler oluşturuyor. Kitap ayrıca birçok yazarın okunması gerekenler listesinde yer alan değerli bir eser.
Flaubert’in Papağanı, yaşam ve sanat diyalektiği üzerine günümüze değin kaleme alınmış en özgün ve çarpıcı yapıtlardan biri. Öncelikle, romanın özgünlüğü, derinlikli bir insan kavrayışını ortaya koyuyor. Ayrıca Julian Barnes, yaşam dediğimiz o gizemli şeyin türlü ayrıntısından bahseder. Sanat’ın karşı koyulmaz çekiminden ve sınırlarından söz eder.
12) Franny ve Zooey, Jeromy David Salinger
Genç yetişkinliğin komik, dokunaklı bir anlık görüntüsü ideal kampüs çifti: güzel, zeki, tüm hayatları önlerinde. Ancak büyük Yale oyununun heyecanı arasında bir hafta sonu bir şeyler ters gider ve gerginlikler su yüzüne çıkmaya başlar. Zooey, Franny’nin ağabeyidir. Sofistike ancak son derece eksantrik bir aileden geliyorlar. 7 kardeşin hepsi eski çocuk yıldızlar, hepsi tuhaf, büyüleyici ve kendi yollarıyla zarar görmüş. Ayrıca Franny’nin kaygısı daha ciddi bir çöküşe dönüştüğünde, Zooey onu kurtarabilecek tek kişidir. İki yarıya bölünmüş bir roman olan Franny ve Zooey, yetişkinliğe girmenin duygusal gerginliklerini ve travmalarını zekice yakalıyor. Üstelik 2. Dünya Savaşı öncesi ve sonrasında bir ailenin yaşamını gözler önüne seren roman, içinde ölümler, intiharlar ve aşk barındırıyor.
13) Gorilla, My Love (Vintage Contemporaries), Toni Cade Bambara
Afro-Amerikan kurgusunun önemli yazarı, New York’un ve Kuzey Carolina’nın kırsal bölgeleri arasında işliyor romanı. Fakat bu roman gerçekçi kurgu olarak geçerek, hayatı tüm çıplaklığıyla aktarıyor. Genç bir kız ilk ihanete uğrar. Aynı zamanda başka bir yerde dul bir kadın, yetişkin çocuklarının isteklerine karşı yaşlı bir kör adamla flört eder. Bir mahalle tefeci, beyaz bir sosyal hizmet görevlisine sorumluluk dersi verir. Ve dahası var. Sonuçta Toni Cade Bambara’nın “düz kurgusu” dünyasını paylaşmak büyüleyici bir deneyim.
14) Gulliver’in Gezileri, Jonathan Swift
Birçoğumuzun çocukken okuduğu kitaplar arasında yer alan Guliver’in Seyahatleri aslında çocuk romanından çok daha ötede. Daha önce okumamış olanların her yaşta okuyabileceği bir roman.
Gulliver’in Gezileri, İrlandalı yazar Jonathan Swift’in 1726 yılında tamamladığı hiciv türündeki roman. Üstelik Swift bu romanında hem insan doğasını hem de gezi yazılarını hicveder. Ayrıca bu kitap, Swift’in en ünlü eseri olmasının yanı sıra İngiliz Edebiyatı klasikleri arasında sayılır.
15) Hons and Rebels, Jessica Mitford
Bir aile portresi, bir gençlik çılgınlığı, bir macera hikayesi, sosyal tarih üzerine bir çalışma ve bir aşk hikayesi… Hepsini barındıran bu romanda çokça şey öğreneceksiniz. Aynı zamanda bu roman Mitford’un yetiştirilme tarzının son derece eğlenceli öyküsüdür.
16) Howards End, E. M. Forster
Forster, bir şekilde yolları kesişen üç ayrı aileyi anlatıyor. Üstelik bunu yaparken dönemin ekonomik, sosyo-kültürel farklarını da okuyucuya aktarıyor.
17) Julius Knipl, Real Estate Photographer: The Beauty Supply District, Ben Katchor
24 sayfalık bir hikaye olan kitapta Knipl, bir akşam konserine katılır. Böylelikle farkında olmadan, farklı bir dünyaya adım atmıştır.
18) Light Years, James Salter
Faulkner ödüllü James Salter’in bu ses getiren romanı, çağdaş bir Amerikalı ustanın evliliğinin mükemmel bir portresini anlatır.
19) Lolita, Vladimir Nabokov
Romanın yazarı Vladimir Nabokov, Edmund Wilson’a yazdığı bir mektubunda, Lolita’yı okumaya karar verdiğinde lütfen onun son derece ahlaki bir kitap olduğunu unutma diye not düşmüştür.
20) Aşk, Toni Morrison
Nobel ve Pulitzer ödüllü Toni Morrison, aşkın koruyup kollayan, kanat geren, besleyen, yaralayan ve kanatan yönlerini farklı deneyimler, zamanlar ve yüzler aracılığıyla aktarır.
21) Madam Bovary, Gustave Flaubert
Madame Bovary’i dilimize çeviren Tahsin Yücel bu kitap için ”Roman denildi mi aklımıza ilk gelen yapıtlardan biri Madame Bovary’dir, Flaubert denilince de önce Madame Bovary’yi düşünürüz.” demiştir.
22) Hadrianus’un Anıları, Marguerite Yourcenar
Edirne’yi kuran, British Museum’da ve Burdur’un Ağlasun ilçesindeki kazılarda çıkan heykelleri sergilenen bir İmparator Hadrianus ve anıları bu kitabın konusu.
23) Middlemarch Taşra Yaşamından Manzaralar 1, George Eliot
Middlemarch, George Eliot’ın başyapıtı. Aynı zamanda İngiliz Edebiyatı’nın en büyük kurgu eseri olarak kabul edilir. Pek çok En İyi 100 Roman listesinde yer alan ve okuru adeta hipnotize eden akıcı bir dille yazılmış olan eser, 1994 yılında aynı isimle dizi olarak da uyarlanmıştır.
24) Bridge, Evan S. Connell
Roman, kısa öykülerden, imgelerden, sohbetlerden ve olaylardan oluşuyor. Kitap içerisinde çokça yalnızlık teması barındırıyor.
25) Nazi Literature in the Americas, Roberto Bolaño
Bu roman, Roberto Bolaño’nun geniş bir kitleye ulaşan kitaplarının ilkiydi. 1996’da Seix Barral tarafından yayınlandığında, İspanya’daki eleştirmenler önemli bir yeni yeteneğin gelişini fark etmekte hızlı davrandılar. Kitap, yirminci ve yirmi birinci yüzyıllarda aşırı sağcı ideolojileri benimseyen Amerikalı yazarların biyografik sözlüğü olarak kendini gösteriyor. Aynı zamanda kara mizahın ve hayali bilginin bir tür gücüdür. Kitap ,yazarların çalışmalarının açıklamalarını içeren kısa biyografilerden oluşur. Tüm yazarlar romanda dikkatli bir şekilde gerçek edebi dünyalara yerleştirilmiş olsalar da, hayalidir. Örneğin Ernesto Perez Mason, burada yer alan örnekte, Küba’daki gerçek Oriacute gen grubunun hayali bir üyesi ve Joseacute ile yaptığı çılgın çatışmalar; Guillermo Cabrera Infante’nin Mea Küba’sında anlatıldığı gibi Lezama Lima, Lezama Lima ve Virgilio Pintilde arasındaki tartışmalarla ilgili hikayeleri hatırlıyor. Hayali yazarların kökenleri çeşitlidir. Sonuç olarak 12 farklı ülkeden yazarlar dahil edilmiştir. Fakat en çok temsilciye sahip ülkeler Arjantin ve ABD’dir.
26) Pictures from an Institution: A Comedy, Randall Jarrell
Aydın görüşlü bir kadın kolejinin alçakgönüllü yüzeyinin altında, iki parlak ve dehşet verici zekanın kalemleri tarafından yıkımı bekleyen bir entelektüel gurur ve küstahlık gizleniyor.
Randall Jarrell’in tek romanı, özel bir kadın kolejinde geçen kısa ve uzun bir karakterizasyona sahip bir komedi. İsimsiz anlatıcı, Jarrell’in vekili olan misafir bir profesördür. Aynı zamanda kampüs sakinlerini romanlaştırmak için okuyan bir romancı olan Gertrude Johnson, Mary McCarthy’ye dayanıyor. Ayrıca Gertrude’un “Siyah Adamın Yükü” olarak bahsettiği Benton Koleji başkanı ve Güney Afrika doğumlu eşiyle tanışıyoruz.
27) Aşk ve Gurur, Jane Austen
Aşk ve Gurur sıradan insanların günlük yaşamlarını işleyen roman Austen’ın en sevilen romanlarından biridir. Romanın çok sevilen bir film uyarlaması da var.
Aşk ve Gurur, taşralı bir beyefendinin kızı olan Elizabeth Bennett ile varlıklı ve soylu toprak sahibi Fitzwilliam Darcy arasındaki çatışmayı anlatır. Gerçi Jane Austen bu iki karakteri birbirlerinin tuzağına düşmüş kişiler gibi sunar. Ama bu ilk izlenimi tersine çevirmekte de gecikmez. Soylu bir aileden gelen ve önemli bir servet sahibi olan Darcy, Elizabeth’in ailesinin soylu olmayışı nedeniyle mesafeli davranır. Elizabeth’in davranışında da hem özsaygının uyandırdığı gurur hem de Darcy’nin züppeliği karşısındaki öfkesi etkili olur. Zeki ve coşkulu Elizabeth yalnızca Austen’ın en çok sevdiği kadın kahramanı değil, aynı zamanda tüm İngiliz edebiyatının en çok ilgi uyandıran kadın roman kişiliklerinden biridir.
28) Sabbath’ın Tiyatrosu, Philip Roth
Psikolojik roman türü severlerin hoşuna gidecek bir roman Sabbath’ın Tiyatrosu. Çünkü ölen annesi onu izliyor, gittiği her yerde onu sarmalayan, Sabbath’ın düşünce ve hislerini yansıtıyor.
Philip Roth’un eserleri arasında ‘favorisi’ olarak gösterdiği romanı Sabbath’ın Tiyatrosu. Sabbath, toplumun nefret ettiği, gelenekleri ve dayatılan ahlak kurallarını tanımayan, tam bir anti kahraman. Ama Pastoral Amerika’daki Seymour ‘Swede’ Levov’un tam zıttı bir karakter. Levov ne kadar düzgün ve sevilen bir karakterse Sabbath bir o kadar nefret edilen. Fakat roman boyunca Sabbath’ın karakteri ve karizmasıyla insanları etkilemesini görüyoruz ve hiçbir zorlama olmadan onları kukla gibi idare etmesine şahit oluyoruz.
29) Anton Çehov’dan Hikâyeler, Anton Çehov
Adından da anlaşılacağı gibi Anton Çehov’un kendi yazdığı hikayelerden oluşuyor.
Kendi adıyla anılan (Çehov tarzı) öykü türünün kurucusu olarak ün kazanan Çehov, realist bir yazardır. Daha tıp fakültesinde öğrenciyken mizah dergilerinde çıkan öyküleri ile tanınan sanatçı, genç denecek yaşta veremden ölmüştür. Oysa Çehov, Rus edebiyatının çok ünlü bir yazarıdır, önce mizahi öyküler yazmış, 1860’tan sonra ciddi eserler vermiştir. Günlük hayatta rastlanabilecek her olayı öykülerinde anlatmış, öykülerinde olayla ilgisiz hiçbir şeye yer vermemiştir. Ayrıca Çehov, ellerinden bir şey gelmeyen insanların çaresizliğini başarıyla yansıtmıştır. Bununla birlikte tiyatro, roman ve öykü türünde de eserler vermiştir.
30) Sixty Stories, Donald Barthelme
Barthelme’nin toplanan altmış hikayesi, hem rahatsız edici hem de karşı konulamaz bir algı yaratır. Kentsel ayaklanmalar, Kafka tarafından yaratılmış ülkelerdeki seyahat kayıtları ve daha fazlası bu hikayelerde.
Barthelme aslında kısa öykü yazarıdır. Esprili, zeki, gerçeküstü ve spekülatif hikayeleri anlatır. Barthelme’nin kendine has bir tarzı ve yelpazesi var. Ayrıca gizemli ve tuhaf hareket eden hikayelerini anlatmak için parçalı, avangart bir yaklaşım da kullanıyor.
31) Huckleberry Finn’in Maceraları, Mark Twain
Huckleberry Finn’in Maceraları, Mark Twain’in başyapıtı olarak kabul edilir. Sekiz yıl önce basılan Tom Sawyer’ın Maceraları’nda bir yan karakter olarak kurgulanan Huckleberry Finn bu kez kitabın anlatıcısı, maceranın başrolüdür.
Eğitimsiz, batıl inançlara sahip, ama iyi kalpli bir çocuk olan Huck, işsiz güçsüz ve ayyaş babasından kaçar. Kendisi gibi kaçak olan siyahi köle Jim’le birlikte Mississippi Nehri boyunca macera dolu bir yolculuk yaparlar. Twain, nehrin iki yakasında yaşayan her sınıftan insanı sergileyen eşsiz portreler sunarken, yer yer komik ve ironik bir üslup tutturur.
Romanın başlıca teması kölelikle özgürlük arasındaki çatışmadır. Jim özgürlüğüne kavuşmayı hedefler. Fakat gaddar babasından ve kendisini evine kabul ederek, düşünce ve davranışlarını zapturapt altına almaya çalışan Bayan Douglas’tan kurtulmaya çalışan Huck da aslında bir nevi tutsaklıkla mücadele etmektedir. Oysa Jim’le ilişkisinde, 19. yüzyılın düşünce iklimiyle ve toplumun kabul görmüş değerleriyle ahlaki bir çatışma içinde bulunan Huck, sonunda önyargılardan kurtulup, onunla sevgi dolu bir dostluk ilişkisi kuracaktır.
32) The Awkward Age, Henry James
Henry James’in ilk kez 1898-1899’da Harper’s Weekly’de seri olarak ve daha sonra 1899’da bir kitap olarak yayınlanan romanıdır. Aslen, ailesinin sosyal ortamında yarattığı komplikasyonlar hakkında kısa ve hafif bir hikaye olarak tasarlandı. Daha sonraları, roman İngiliz son dönem yaşamındaki çöküş ve yozlaşmanın genel bir muamelesine dönüştü.
Londra toplumunda ilk kez sahneye çıkan Nanda Brookenham, evlilik pazarı için hazırlanıyor. Annesini çevreleyen yüzeysel çembere aniden itilen masum ama bağımsız fikirli genç kadın, hayran olduğu adamın sevgisi için Bayan Brookenham ile rekabet halinde bile bulur. Yalnızca yaşlı bir bekar olan Bay Longdon, bu entrikacılık dünyasından muaftır ve bir zamanlar büyükannesine duyduğu derin sevgiye olan sadakatinden dolayı Nanda’yı etkilerinden kurtarmaya kararlıdır. Henry James, İngiliz karakterini ve eski ve yeni para arasındaki çatışmayı hafif ve ince ironik bir dokunuşla topluma ve onun entrikalarına karşı yıkıcı bir eleştiri yaratmak için araştırıyor.
33) The Ballad of Peckham Rye, Muriel Spark
The Ballad of Peckham Rye, altüst olmuş mavi yakalı bir kasabanın acımasızca gülünç masalı. Meadows firması Meade & Grindley, işgücünün özel hayatları hakkında “insan araştırması” yapması için Dougal Douglas’ı (diğer adıyla Douglas Dougal) işe aldığında, onlar hiçbir şekilde onun karıştıracağı kargaşaya, isyana ve cinayete hazır değiller. Aslında, tamamen modern bir şirketin bu Müzik Adamı, daktilo havuzunun başı Miss Merle Coverdale’den, şüphesiz Genel Müdür VR Druce’a kadar tanıştığı tüm eksantrik karakterlerin hayatını değiştiriyor.
34) The Collected Stories of Deborah Eisenberg, Deborah Eisenberg
The New York Times’ın “Çağdaş bir ustanın yirmi yedi kısa öyküsü” olarak tanımladığı bir eserdir. Başlıktan da anlaşılacağı gibi, bu Eisenberg’in daha önce yayınlanan dört cildinin tamamının bir özetidir. Böylelikle, bize tek bir kapak altında, herkesin zevkine göre olmasa da, belirli ve mükemmel bir yeteneğin evrimini vermektedir.
35) Maus Hayatta Kalanın Öyküsü, Art Spiegelman
Wall Street Journal’ın “Soykırım hakkında şimdiye kadar yapılmış en etkileyici ve başarılı anlatım.” diye tabir ettiği bir eserdir. Maus, 1980’den 1991’e kadar serileştirilen Amerikalı karikatür sanatçısı Spiegelman’ın grafik romanıdır. Kısaca Spiegelman’ın babasıyla Polonyalı Yahudi ve Holokost kurbanı olarak yaşadığı deneyimler hakkında röportajını tasvir etmektedir.
36) The Complete Persepolis by Marjane Satrapi
Marjane Satrapi’nin en çok satan çizgi romanı, ayrıca uluslararası üne de sahip. Persepolis, Satrapi’nin unutulmaz çocukluğunun ve İslam Devrimi sırasında Tahran’da büyük ve sevgi dolu bir aile içinde olgunlaşmasının hikayesidir. Aynı zamanda siyasi kargaşayla boğuşan bir ülkede özel hayat ile kamusal yaşam arasındaki çelişkileri anlatmaktadır. Ayrıca Viyana’daki lise yıllarında ailesinden uzakta ergenlik davalarıyla karşı karşıya; eve dönüşünün hem tatlı hem de korkunç hislerini yazmıştır. Son olarak bir ergenlik çağının hikayesi, aynı anda hem çirkin hem de tanıdık, ülkesinin tarihi ile iç içe geçmiş, ancak büyümenin evrensel sınavları ve sevinçleriyle dolu genç bir yaşamı sunmaktadır.
Sinirli, yakıcı derecede gözlemci ve samimi, çoğu zaman yürek burkan ama baştan sona ham mizah ve zor kazanılmış bilgelikle işlenmiş Persepolis, aynı zamanda günümüzün en saygın, benzersiz yetenekli grafik sanatçılarından birinin çarpıcı bir çalışmasıdır.
37) The Cost of Living: Early and Uncollected Stories, Mavis Gallant
Roman, bir Paris otelinde soğuk bir kışta gemi enkazı geçiren ve beklenmedik aşk kadar düşmanlıkla da birbirine bağlanan yabancılardan oluşan bir şirket hakkında. Ayrıca Paris, New York, Riviera ve Montreal’de geçen, özgür ve kaçak çocuklara ve moda mankenlerine kadar titizlikle gözlemlenen karakterlerle dolu olan Gallant’ın hikayeleri, aynı anda eleştirel ve şiirsel, tutkulu ve şüpheci, mükemmel şekilde ayarlanmış ve sürekli hareket halindedir. Sonuç olarak Gallant hayatın ölümcül düzensizliğini zekice yakalamıştır.
38) The Custom of the Country, Edith Wharton
İlk olarak 1913’te yayımlanan roman, edebiyattaki en acımasız kadın kahramanlardan birini içeren sert bir hırs romanıdır. Undine Spragg manyetik olarak güzel olduğu kadar vicdansız da. Fakat Wharton’ın en beğenilen eserlerinden biri olan roman, yaklaşık bir asır önce yazıldığı gibidir. Yani açgözlülük ve güç hakkındaki zekice gözlemleri için bugünün de güçlü olan çarpıcı bir eleştirisidir.
39) Fran Lebowitz Reader, Fran Lebowitz
Lebowitz, “zarif, ince bir şekilde bilenmiş düzyazıda” çağdaş kentsel yaşamın değişimlerini, hevesleri, eğilimleri, çılgınlıkları, ahlaki değerleri ve modasını sınırlandırmıştır. İronik, alaycı, ve zekice yazılmıştır.
40) The Gallery, John Horne Burns
Roman, 1944’te işgal altındaki Napoli’de geçmektedir. Adını şehirdeki herkesin yiyecek, içecek, seks, para ve unutulma peşinde bir araya geldiği bombalanmış bir oyun salonu olan Galleria Umberto’dan almaktadır. Üstelik ordudaki eşcinsel yaşama doğrudan ilk bakanlardan biri olan cüretkar ve kalıcı bir romandır. Sonuçta Amerika’yı bir süper güç haline getiren savaşta savaşan erkek ve kadınların karışık duygularını dokunaklı bir şekilde aktarmaktadır.
41) The Instrument, John O’Hara
İçeriden görülen tiyatro dünyasının canlı bir resmi. Roman, öncelikle ilk oyununu henüz yazmış bir oyun yazarı olan Robert Yancey Lucas’ın karakterine odaklanmıştır. Broadway’i oyununa koymayı başarır ve ayrıca oyunu Broadway’in başrol oyuncusu Zena Gollum’un dikkatini çekmektedir. Üstelik Lucas ve Zena, Zena evli olmasına rağmen şiddetli bir aşk yaşar. Ancak, oyunu büyük bir başarıya dönüşürken Lucas kendisi olmak için mücadele ederken bu bile onu mutlu edemez. Sonunda onu çevreleyen medya ve tantana özgürlüğüne tecavüz etmeye başlar. Gecenin bir yarısı çıkıp Vermont’ta ücra bir köye giderek her şeyden kurtulur. Orada bir sonraki oyununu yazarken yattığı çeşitli kadınlarla buluşur.
42) Leopar, Giuseppe Tomasi di Lampedusa
70 yaşına gelmiş, ilginç özellikleri ve uğraşları olan Fabrizio Salina, soylulara özgü dünyanın çöküşüyle birlikte yavaş yavaş ilerleyen kendi çöküşünü de hüzünle yaşar. Israrla sürdürdüğü geleneklerin, içine kapandığı görkemli dünyayı oluşturan öğelerin sessizce kayıp gittiğini, dönüşü olmayan sonun yaklaşmakta olduğunu gözler. Fakat arkadan cıvıl cıvıl bir kuşak gelmekte, onun vaktiyle yaşadığı tüm duyguları, tüm heyecanları başka koşullar altında tüm yoğunluğuyla yaşamaktadır. Bir yolculuk sırasında rahatsızlanarak, denize bakan bir otel odasında, dinlenmeye çekilen Prens, mumun, alevinin sönmek üzere olduğunu sezinler. Hayatının muhasebesini yapar ve “Her şeyin olduğu gibi kalmasını istiyorsak, her şeyi değiştirmeliyiz,” diye düşünür.
43) The Line of Beauty, Alan Hollinghurst
Alan Hollinghurst’ten The Line of Beauty , değişim ve trajediyle geçen dört olağanüstü yıl boyunca sınıf, seks ve para hakkında kapsamlı bir roman. Seksenlerin patlama yılları ilerlerken, politika ve para dünyasında masum olan Nick, hayatının bu göz alıcı ailenin yükselen kaderiyle değiştiğini görür. Biri genç siyah bir memurla, diğeri Lübnanlı bir milyonerle olan iki canlı zıt aşk ilişkisi, kendi özel güzellik arayışının tehlikelerini ve ödüllerini dramatize ediyor. Oysa bu Nick için, arkadaşları arasındaki güç ve zenginlik arzusu kadar zorlayıcı bir arayış. Üstelik zengin dokulu, duygusal olarak yüklü, etkisiz bir şekilde komik olan bu, en iyi yazarlarımızdan birinin önemli bir çalışmasıdır.
44) The Locusts Have No King, Dawn Powell
Hiç kimse New York toplumunu Dawn Powell gibi eleştiremedi ve bu klasik romanda keskin gözünü ve acı zekasını edebiyat dünyasına çeviriyor. Meçhul bir tarihçi ve yazar olan Frederick Olliver, huzur içinde evli, güzel ve son derece başarılı oyun yazarı Lyle Gaynor ile bir ilişki yaşıyor. Roman bu ikilinin dünyasına odaklanmaktadır.
45) The Man Who Loved Children, Christina Stead
Sam ve Henny Pollit’in çok fazla çocuğu, çok az parası ve birbirlerine karşı çok nefretleri var. Sam, kendi doymak bilmez egosunu beslemek için çocukların hayranlığını kullanmaktadır. Oysa Henny, çılgın vizyonlarının hemen altında yatan acı gerçeği bilerek kasvetli bir çaresizlik içinde izler. Sonuçta aile hayatının tüyler ürpertici yanlarını, ebeveynler ile çocukları, eşler arasındaki ilişkileri anlatan roman çağdaş bir klasik olarak kabul edilmektedir.
46) The Man Without Qualities: A Sort of Introduction Pseudoreality Prevails in the Millennium (Volume 1), Robert Musil
Birinci Dünya Savaşı’nın arifesinde Viyana’da geçen fikir romanıdır. Roman kendisini İmparator Franz Josef’in 70. yıldönümü için görkemli planların içinde bulan eski asker ve bilim adamı, baştan çıkarıcı ve şüpheci Ulrich’in hikayesini anlatıyor. İki zarif cilt halinde yayınlanan bu yeni çeviri, Musil’in yaşamı boyunca yayınlanmamış olan materyaller de dahil olmak üzere tam metnini sunan ilk çeviridir.
Birinci ciltte entrika var (sorumluluğu reddeden Moosbrugger adında bir seri katil). Gerilim var (Clarisse, bir kadının vücuduna hapsolmuş bir adam ve kocası ve israf edilmiş bir deha müzisyeni Walter). Mizah var (savaşa giden kampanyanın ve Avusturya toplumunun ironi ve hicvi).
47) The Man Without Qualities, Volume 2, Robert Musil
Birincisinin devamı şeklinde ilerleyen bir fikir romanı.
2. cilt, romanın yarısında biter ve ardından yaklaşık 600 sayfalık taslaklar, notlar gibi bölümlerle ayrılmıştır. Bu kitap 1. ciltteki gibi olay örgüsü sunmamaktadır. Sadece akademik tartışmalar yapmaktadır.
48) The Mountain Lion, Jean Stafford
8 yaşındaki Molly ve 10 yaşındaki erkek kardeşi Ralph, okulun ve günlük yaşamın sıkıcı, aptal rutinlerine karşı birbirleriyle uyum içinde ayrılamazlar. Aynı zamanda ilkel annelerine ve titiz ablalarına karşı; otorite dünyasına ve belki de dünyanın kendisine karşıdırlar. Bir yaz Los Angeles’ın soylu banliyösünden, Claude amcalarının bir çiftliğinin bulunduğu Colorado’nun kırsal kesimine gönderilirler. Orada çocuklar büyüleyici yeni bir dünya ile karşılaşırlar. Önümüzdeki birkaç yıl içinde düzenli olarak geri dönerek lezzetli bir çifte hayatın tadını çıkaracaklar. Molly bir yazar olmak için büyümeyi hayal ediyor. Ralph, yaklaşan erkekliğin artan meydan okumasını ve cazibesini hissediyor. Gençlik ve masumiyet yıkıcı bir sona doğru hızla ilerliyor.
49) Pillow Book, Sei Shōnagon
11. yüzyıldaki Japon saray yaşamının büyüleyici ve ayrıntılı bir anlatımıdır. Kitap, Heian kültürünün zirvesinde bir saray hanımı tarafından yazılmıştır. Canlı dedikoduları, esprili gözlemleri ve ince izlenimleriyle büyülüyor. Aynı zamanda roman, Kraliyet ve dini törenler, doğa, konuşma, şiir ve diğer birçok konu üzerine düşünceler içeriyor. Son olarak Ivan Morris’in kapsamlı notları ve eleştirel yorumlarıyla daha da zenginleştirilmiştir. Ayrıca Heian üst sınıfının deneyimlerine ve bakış açısına samimi bir bakış sunmaktadır.
50) The Portable Dorothy Parker, Dorothy Parker
20. yüzyılın en çok alıntı yapılan yazarlarından birinin şiirleri, hikayeleri, denemeleri ve gazeteciliğini kapsıyor. 21. yüzyıl baskısında ise ırk, emek ve uluslararası politika ile ilgili siyasi yazıları yatıyor. Üstelik şiir, hikâye, deneme, siyasi gazetecilik ve yazı üzerine bir konuşma ile harmanlıyor.
51) The Portable Oscar Wilde, Oscar Wilde
Aşağıdaki çalışmaları içerir:
- Romanlar – Dorian Gray’in Portresi;
- Oyunlar – Salome ve Ciddi Olmanın Önemi;
- Yazılar – De Profundis, Sanatçı Olarak Eleştirmen ve Gençlerin Kullanımına Yönelik İfadeler ve Felsefeler, Lady Windermere’in Hayranı, İdeal Bir Koca ve Önemsiz Bir Kadın’dan Seçmeler.
Oscar Wilde, kelime seçimi ve cümle yapısına dikkat eden oldukça titiz bir yazardır. Ayrıca görkemli eserlerinin tümü, derin edebiyat bilgisi, büyük zeka ve dile hakimiyet gösterir.
52) The Pursuit of Love, Nancy Mitford
Mitford’un en popüler romanıdır. Ayrıcalıklı ve eksantrikler arasında büyümek ve aşık olmak üzerine klasik bir komedi. Mitford karakterlerini, alışılmadık ünlü ailesine göre modelledi. Radlett’lerle, Gloucestershire mülkü Alconleigh’de onlarla birlikte kalan kuzenleri Fanny’nin gözünden tanışıyoruz. Matthew Amca, tilkilerin az olduğu zamanlarda çocuklarını avladığı bilinen gürleyen patriktir. Sadie Teyze belirsiz ama düşkün annedir. Bunlara rağmen Radlett’in yedi çocuğu, sıra dışı çocukluklarının zevklerine rağmen, pervasızca büyümeye hevesliler. Radlett’in en güzel ve asi kızı Linda, önce havasız bir Tory politikacısına aşık olur. Sonra ateşli bir Komüniste ve nihayet Fabrice adında bir Fransız Dük’üne aşık olur. Mitford bu karakterleri yanlış yönlendirilmiş evlilikler ve dramatik aşk olaylarıyla takip eder.
53) Radetzky Marşı, Joseph Roth
Radetzky Marşı, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun çöküşünü öyküler. 1859 Solferino Meydan Savaşı’nda Slovenyalı genç bir teğmen, İmparator I. Franz Joseph’in hayatını kurtarır. Köylü atalarının geleneklerine veda ederek büyük Tuna monarşisinin ayrıcalıklılar sınıfına katılan Trotta ailesinin öyküsü de işte böyle başlar. XIX. yüzyılın sonu, Habsburg hanedanının tarihte son defa parladığı dönemdir. İmparator güçlü, bünyesinde çok sayıda halkı barındıran imparatorluk da büyüktür. Oysa bu görkemli tablonun ardında bir yalanlar silsilesi gizlenmektedir.
Joseph Roth, tıpkı Zweig gibidir. Sonsuza dek yok olan bir medeniyeti, bir coğrafi ve siyasi kimliği temsil eder. Ayrıca 1932’de tamamladığı Radetzky Marşı, yalnızca yazarının değil, Avrupa edebiyatının da başyapıtlarından biridir. Üstelik kader çizgileri Radetzky Marşı’nda birleşen Trottaların ve Habsburg monarşisinin öyküsüdür. Eski Avrupa’ya ve değerlerine hüzünlü bir vedadır her şeyden önce…
54) The Stories of John Cheever, John Cheever
Pulitzer Ödülü kazanan bu roman, öykünün gerçek ustalarından birinin ufuk açıcı bir koleksiyonudur. Ayrıca romanda The Enormous Radio’daki şehir hayatının ilk harikası ve hayal kırıklığından bahsediyor. Son olarak roman, şimdiye kadar yazılmış en iyi kısa hikayelerini bir araya getirmektedir.
55) The Thurber Carnival, James Thurber
1999’daki ilk yayınından sonra en çok satanlardan biri olan roman aynı zamanda yazarın yeteneğini yansıtır. James Thurber hayatın kaprislerini komik, esprili ve eleştirel bir şekilde aktarmadaki yeteneklidir. Yazarın yeteneğinin derinliğini ve zekasının genişliğini yakaladı.
Sonuç olarak Fran Lebowitz’in özenle seçip önerdiği 55 kitap bu şekilde. Daha fazla kitap önerisi için de web sitemize göz atabilirsiniz.
Yorumlar