Biz de İstanbul’da sevdiğimiz nostaljik ve yeni nesil meyhaneleri bir listede derlemeye karar verdik. Instagram üzerinden sizden gelen ve listeye sığdıramadığımız daha pek çok mekanı da bonus olarak yazının sonuna ekledik. Gitmediklerinizi en kısa zamanda akşam rotalarınıza ekleyin deriz. Muhabbetiniz bol olsun!
Meyhane işletmeciliğinde ve bu kültürü yaymada usta bir isim olan Refik Arslan’ın kurduğu mekan adeta bir şehir klasiği. Kendisi yakın zaman önce aramızdan ayrılsa da yarattığı kültür ve lezzetler aynı şekilde devam ediyor. Klasik rakı mezelerinin her biri ayrı güzel ama kuzu sarması Refik’le adeta özdeşleşmiş.
Sırada tarihi kelimesinin hakkını tam anlamıyla veren bir meyhane var. Dile kolay 100 yılı aşkın süredir varlığını sürdüren Safa Meyhanesi’nin atmosferi girdiğiniz anda sizi zamanda yolculuğa çıkarıyor. Tam bir müdavim mekanı olan Safa’da sıklıkla edebiyatçıları ve yazarları görebilirsiniz. Pilaki, fava, patlıcan salatası, çiroz derken bir anda masayı donatmaya karar verebilirsiniz.
Tatavla’nın ya da günümüzdeki adıyla Kurtuluş semtinde saklı nice nostaljik noktadan biri de Madam Despina’dır. Ülkenin ilk kadın meyhanecisi olarak bilinen Despina’nın kurduğu bu mekan hala geçmişteki ruhunu kaybetmeden çalışıyor. Beyaz muşamba örtüleri, yaz günlerinde vazgeçilmez bahçesi, meşhur ciğeri, topiği ve Rum pilakisi ile rakı buluşmalarınızda listenizde ilk sıralarda olmalı.
Adres: Feriköy Mahallesi, Açık Yol Sk. No:22, Şişli
Tarihi semt Balat’ta bulunan Barba Vasilis, yakın bir geçmişte açılmasına rağmen içinde nostaljik detaylar barındırıyor. Klasik bir Rum meyhanesinin mavi-beyaz renkleri ve sıcaklığına sahip mekanda deniz mahsüllerinin öne çıktığı leziz bir meze ve ana yemek menüsü bulunuyor. Cacıki, Selanik usulü karides, asma yaprağında sardalya, çıtır kabak gibi klasikleşmiş tatlarını mutlaka denemelisiniz. Hafta sonu geceleri ise tam bir tavernaya dönüşen mekanda kendinizi bir anda sirtaki yaparken bulabilirsiniz. Haliç kıyısında böyle bir akşam geçirmeyi denemeniz lazım diyoruz.
1938 yılında Kumkapı’da başlayan Kör Agop’un meyhane serüveni zaman içinde farklı dükkanlara taşınsa da hala aynı semtte yaşamaya devam ediyor. Bir aile işletmesi olan bu efsanevi Kumkapı meyhane kültürünü Agop’un torunu devam ettiriyor. Mezelerinin her biri yıllardır aynı özenle ve lezzette hazırlanan mekanın balık çorbası çok ünlü. Mevsim balıkları ve topik, lakerda, karides söğüş gibi mezeleri denemeniz lazım dediklerimiz arasında yer alıyor.
Adres: Şehsuvar Bey Mahallesi, Ördekli Bakkal Sk. No:7 Fatih
Sakin ve huzurlu semt Koşuyolu’nun müdavim mekanı Müzeyyen, içinde odun yanan sobasıyla girer girmez evde gibi hissettiriyor. İsmini Müzeyyen Senar’dan alan mekanda rakı içmek de haliyle ayrı bir keyifli oluyor. Ege mutfağının öne çıktığı meyhanenin menüsünde bol bol Ege otlu mezeler ve deniz ürünleri görebilirsiniz. Müzeyyen’de bazı geceler fasıl da düzenleniyor. Önceden etkinlik takvimini öğrenerek planlarınızı yapabilirsiniz. Yaz aylarında keyifle oturabileceğiniz bir bahçesi olduğunu da ekleyelim.
İsmindeki tarihi ibaresinin hakkını veren bir mekan var sırada. Kuruluş tarihi olarak 1923 yılı belirtilse de açılışının daha öncelerine uzandığı tahmin edilen Cumhuriyet Meyhanesi, Beyoğlu’nun tarihi simgelerinden biri olarak kabul ediliyor. Atatürk’ün özel masasının bile olduğu mekanın ne kadar anlamlı olduğunu tahmin edebilirsiniz. Fasılı, mezeleri, duvarlarındaki nostaljik fotoğrafları ve ambiyansıyla tam bir müdavim mekanı olan Cumhuriyet, meyhane kültürünü yaşatmaya devam ediyor.
Adres: Balık Pazarı Sahne Sokak 47, Beyoğlu
Şehrin köklü ve nostaljik meyhanelerinden sonra yönümüzü yeni nesil meyhanelere çeviriyoruz. Duble Meze’nin de bu konuda öncülerden biri olduğunu söyleyebiliriz. Beyğlu’nda müthiş manzaralı teras restoranıyla açıldığı günden bu yana Pera bölgesine hareketlilik getiren mekan, fine-dining konseptini başarılı bir şekilde meze menüsüne uyarlıyor. Zerdeçallı fava, Beyrut humusu, pancarlı kısır ve mutabbel gibi tat ve sunumuyla fark yaratan mekanda önce rakı-meze keyfi yapabilir, ardından geç saatlerde müziğin de etkisiyle kendinizi dans ederken de bulabilirsiniz. Karaköy’deki FerahFeza’nın eski yerine yeni bir şube de açtılar.
Şehrin lezzetleriyle ün salmış ikilisi Gazi ve Bilal Ateş, Gümüşsuyu’nda Chef Mezze’yi açtıklarında büyük ses getirmişlerdi. Müthiş bir manzara, yemeğinize eşlik eden keyifli bir müzik ve standartların çok üzerinde bir meze seçkisiyle yeni nesil meyhane anlayışına çıta yükseltmişlerdi. Gümüşsuyu’ndaki mekan devam derken Arnavutköy’de de Chef Meyhane isimli yeni yerleri de bu yaz aramıza katıldı. Trüflü Girit ezmesi, avokadolu karides, patlıcan söğürme ve balık kokoreci mutlaka denemelisiniz.
Moda’nın köklü mekan Koço için bir efsane desek abartmış olmayız. 1928 yılından bu yana meyhane kültürünü devam ettiren bu eski mekan kurucusu Koço’nun ismini aynı hizmet kalitesiyle sürdürüyor. Tam bir müdavim mekanı olan bu eski nesil meyhane rakı-meze eşliğinde dost buluşmaları için ideal. Lakerda, ciğer, patlıcan salatası, levrek buğulama gibi meyhane sofrasının olmazsa olmazlarını bir de Koço’nun ortamında denemelisiniz.
Adres: Caferağa Mah. Moda Cad. No:171 Kadıköy
Asmalımescit’in yeniden canlandığı günlerde tanıştığımız Veranda Pera ilk olarak Haliç manzarasıyla karşılıyor misafirlerini. Veranda Pera bir yandan menüsü ve ambiyansında yeni nesil meyhane temasını hissettirirken bir yandan müzik konusunda farklı bir hoşluk sunuyor. Ağırlıklı olarak 90’lı yılların Türkçe pop şarkılarına yer verdikleri seçkilerine kayıtsız kalmamak elde değil. Belli bir saatten sonra herkesin kalkıp dans ettiği mekanda bu sebeple çok mutlu hissetmeniz olası. Baklava yufkasında paçanga ise adeta imza tatlarından oldu.
Asmalımescit’in eski neşeli günlerini özlüyorsanız hala bunu yaşatmaya çalışan yerler olduğunu bilmek sizi sevindirebilir. Akbabalı, tam da eski günlerin ruhunu taşıyor. Tünel Geçidi’ndeki meyhane canlı müzik eğlencesi sebebiyle ayrı bir seviliyor. Rahat ortamı,neşeli müzikleri ve mezeleri ile keyifli bir akşam sunan bu sokak meyhanesi kalabalık gruplar için yerinde bir seçenek olabilir. Tek başınıza keyif yapmak istediğinizde de tercih edebileceğiniz bir adres. Meyhane sonrası mahallenin sokaklarında turlayarak eski günleri yad edebilirsiniz.
Adres: Asmalı Mescit Mah., General Yazgan Sok. Tünel Geçidi Pasajı, No:11
Açıldığı dönemden bu yana müdavimleri oluşan ve meyhane ile ocakbaşı kültürünü güzelce birleştiren Avlu, bir süredir yeni yer arayışındaydı. Geçtiğimiz günlerde nihayet tekrar açıldılar. Bu defa yeni yerlerinde yeni bir atmosfer ve menü ile karşımızdalar. İşletmeci ekip Veranda Pera’dan da tanıdığımız isimler. Bu sebeple aynı kalitede eğlenceyi burada da bulabilirsiniz. Nefis mezelere ek olarak kebap menüsü de olduğu için sevenlerini ayrıca mutlu edecektir.
Beyoğlu’nun yıllardır çizgisini bozmayan ve sıcak ambiyansı ile müdavimlerini kazanan bir meyhane ile listemize başlayalım. Sunduğu iyi servis ve ortamla birlikte mezelerinin de enfes tadının hakkını vermek lazım. Ünü mahallenin dışına taşan yaprak ciğer ve köfteleri mutlaka denemen lazım dediklerimiz arasında yer alıyor. Hamsiyi de mevsiminde mutlaka tadın. Özellikle yurtdışından misafirleriniz geldiğinde meyhane kültürü yaşatmak istediğiniz bir arayışındaysanız Asmalı Cavit doğru adres.
Adres: Asmalımescit Caddesi 16/D, Beyoğlu
Kabataş Setüstü’nün sevdiğimiz yeme içme ekibi Setup’ın bir uzantısı diyebileceğimiz Deli Meyhane öğlen lezzetli yemekler sunan bir lokantayken akşam ise keyifli bir meyhaneye dönüşüyor. Klasik meyhane mezelerine modern dokunuşlar yapana ve iç tasarımıyla yeni nesil bir meyhanede olduğunuzu hissettiren Deli’de hafta sonlarında canlı müzik de var. Hem iyi meze yemek hem de iyi müzikle eğlenmek istiyorsanız Deli doğru bir adres.
Adından da anlaşılabileceği gibi yedi adet masan oluşan bu mekan sizi bir adada veya bir Ege beldesinde hissettiriyor. Hem küçük ama sıcak ambiyansı hem de mavi tonlarıyla bunu hemen başarıyor. Meyhane mezeleri ve mevsiminde taze balık menüsü sunan mekan Moda’daki St. Josephliler Derneği içinde yer alıyor. Taş plaktan çaldıkları müzikleriyle nostalji yaşatan Yedi Masa, modernize mutfağıyla yeni nesil meyhane hissini de yaşatıyor.
Gözden uzak ve sadece bilenin gittiği konumuna rağmen kulaktan kulağa hızla yayılan bir üne sahip 70’lik Meyhane. Etiler’e çok yakın olan Armutlu semtinde bulunan mekan eski usül meyhaneler arasında yer alıyor. Modern bir ortamda ev sıcaklığı sunan ve müdavimlerinin de bu samimiyet için tercih ettiği 70’lik Meyhane’de pastırmalı humus, yaprak ciğer ve fırın mantarı denemenizi tavsiye ederiz.
Şef ve TV programcısı Arda Türkmen’in Karaköy’deki restoranı Mükellef hala ilk günlerindeki gibi dolup taşmaya devam ediyor. Tabii ki standartların üzerindeki lezzetlerinin, nefis manzaralı terası ve iyi servisinin etkisi büyük. Yakından tanıdığımız mezelere küçük ama lezzette büyük fark yaratacak dokunuşlar yapıyorlar. Tam tekmil fava, zeytinyağlı elma ve kuru biber kızartmanın ünü çoktan mekanın dışına taştı. Hafta sonları yer bulmak epey zor, acele edin deriz. Ayrıca duyduğumuza göre Etiler’e yakın zamanda Mükellef’in bir şubesi açılacak. Merakla bekliyoruz!
Listemizde sona yaklaşırken Kadıköy’den yakın zamanda açılan bir meyhane önerimiz var. öğle servisi de olan ve akşam saatlerinde tam bir mahalle meyhanesine dönüşen Müsaade’nin menüsü klasik mezelerin farklı yorumlarından oluşuyor. Saraylı levrek marin, beğendi yatağında kokoreç, tencerede midye, karidesli vişne sarma gibi birbirinden lezzetli ve özel yemeklerden oluşan menülerini en kısa zamanda denemenizi tavsiye ederiz.
Nostaljik olduğu kadar son yıllarda da şehrin yükselen semti olan Kurtuluş’taki Pangaltı Meyhanesi bölgenin ruhuna yakışan, bembeyaz masa örtüleriyle eski günlerdeki meyhaneleri anımsatan yeni bir meyhane. Menüdeki modern dokunuşlarla da günümüzü yakalayan Pangaltı Meyhanesi’nin midyeli lahana sarması, marine deniz mahsülleri ve yaprak ciğerini mutlaka tavsiye ederiz. Hafifçe arkadan çalan müziği ve keyifli ortamı ile uzun saatler rakı sofrasında sohbeti sevenler için ideal bir mekan.
İsminden de anlaşıldığı gibi tam da iki tek atmalık bir mekan Alaf 2Tek. Ama klasik meyhane konseptinden biraz farklı, tematik bir mekan diyebiliriz burası için. Kuruçeşme’deki Alaf’ın yaratcısı Şef Deniz Temel, mekanın yanındaki küçük kısmı bir gastropub’a çevirdi. Tabii mekanın ana öznesi rakı ve meze. Yani bir nevi rakı-bar diyebiliriz buraya. Şeflerin hemen önünüzde mezelerinizi hazırladığı, yüksek iskemlelerde bir pub havasında vakit geçirebileceğiniz Alaf 2Tek’in kısa ama öz menüsü de farklı. Izgara ıspanak kökü, uykuluk, brioche arası kokoreç, işkembe çıtırı gibi özel lezzetler tadabilirsiniz.
Not: Mekanlara gitmeden önce rezervasyon yaptırmanızı ve canlı müzik, fasıl veya müziksiz yemek gibi tercihleriniz varsa sormanızı tavsiye ederiz. Fiks menü tercih etmek isterseniz bunu da sormayı unutmayın.
Bu içeriğin güncellendiği tarih 09/01/2021 12:37
Leave a Comment