Neyse ki kapalı mekanlardan çıkıp, kendimizi doğanın ve batmayan güneşin kollarına bırakacağımız; kulağımızı güzel müzikle, ruhumuzu ise keyifli etkinliklerle dolduracağımız sayısız seçenek sunuyor bize İstanbul. Seçmesi ise size kalmış…
2003 yılında İsveç’in kalbinden fırlayan avangard grup Diablo Swing Orchestra için gönül rahatlığıyla, “gezegenin sahip olduğu en sıra dışı gruplardan biri” diyebiliriz. Caz, metal, swing, tango, rock ve hatta operayı bir araya getirmeyi başarmış olmaları onları yeterince sıra dışı yapmaya yeter zaten.
Ancak zamanın ötesinde epik düzenlemelerle benzersiz bir müziğin altına imzasını atan Diablo Swing Orchestra, farklı olmanın da ötesinde, farklı dönemler ve farklı müzik katmanları arasında kusursuz sıçrayışlar yapan başarılı bir müzikaliteye de sahip.
Kökenlerinin 1500’lü yıllara kadar uzandığı konusunda muzipçe bir ısrarı olan gurubun zamanın sınırlarını aşacak performansını kaçırmak istemezsiniz diye düşünüyoruz.
Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı tarafından düzenlenen Bir Haziran Gecesi Rüyası, 4500 çocuğun eğitimine katkı sağlamayı amaçlıyor. Ajda Pekkan, Kenan Doğulu, Fahir Atakoğlu ve Tuluğ Tırpan’ın sahne alacağı gecede hem muhteşem bir konserin tadına varıp hem de çocukların geleceğe umutla bakmalarına vesile olabilirsiniz.
Belçika’nın alternatif müzik sahnesine armağan ettiği en önemli isimlerinden olan dEUS, kulaklarımıza hitap etmeye başlayalı tam 28 yıl oluyor. Bir neslin en başarılı ve özgün, günümüzün ise en prestijli indie rock gruplarından olan deUS, efsane albümleri The Ideal Crush’ın 20. yılı şerefine düzenlediği Avrupa turnesinde İstanbul’a da uğramayı ihmal etmiyor.
Belçika’nın kült art-rock grubu dEUS’u ve onlara başarı basamaklarını tırmandıran albümlerini 20 yıl sonra canlı olarak dinlemek pek de kaçırılacak bir fırsat değil.
Her sene haziran ayının ortalarında Bebek Parkı’nı mesken tutan Bebek Şenliği, bu yıl da alışkanlıklarımızı bozmadan yazın pozitif enerjisini konserler, kültür ve sanat etkinlikleriyle kutlamaya geliyor.
İstanbul’un en kapsamlı ve en eğlenceli etkinliklerinden biri olan Bebek Şenliği, bu yıl Kenan Doğulu, Peyk ve Sufle başta olmak üzere birçok sanatçıyı ağırlayacak. Sayısız stand ve keyifli etkinlikler de cabası…
Haziran ayını güneye inmeksizin geçirecek olanlardansanız, yazın geldiğini hissetmek için en azından bir ada havası almalısınız!
Geçtiğimiz yıllarda birçok kültürel etkinliğin altına imzasını atan Cennet Bahçesi, tüm gün sürecek bir açılış partisi ile yeni sezonu selamlayacak. Burgazada’nın muhteşem atmosferinde, güzel müzik eşliğinde kulaklarınızın pasını silip, tasarım pazarını gezerek içinizdeki yaratıcılığı gıdıklayabilir ve pek tabi yaza merhaba diyebilirsiniz.
Ücretsiz olarak gerçekleşecek Cennet Bahçesi Açılış Partisi, sizin de yaz sezonunu açmanıza güzel bir vesile olacaktır.
Uzun zamandır hasret kaldığımız, Türkiye’nin bir numaralı festivali Chill-Out’un İstanbul’daki 14. buluşmasına davetlisiniz!
Kendi yarattığı festival standartlarını her yıl daha ileri taşımayı bilen ve birçok yerli ve yabancı örneğe ilham olmayı sürdüren, doğanın özneleştiği eşsiz atmosferiyle ruhunuza da iyi gelecek olan festival, bu sene Black Motion, Blond:ish, David August ve Nicola Cruz gibi sayısız ismi ağırlıyor. Yoga seansları, eğlenceli aktiviteler ve renkli standlar da festivalin olmazsa olmazları olarak katılımcıları bekliyor.
Avusturya’dan çıkıp elektronik müzik sahnesine hızlı bir giriş yapan HVOB, geçtiğimiz sonbahar Avrupa kulüp turlarında tabiri caizse kapalı gişe oynamıştı. Şimdi ise yeni albümleri Rocco’yu da bahane ederek sahnelere dönen HVOB, dünya çapında devam edecek konser turlarının İstanbul ayağında Zorlu PSM’ye konuk oluyor.
Elektronik-pop’un techno’ya çalan bir yansımasını sunan HVOB, dinleyicilerine müziğin ötesinde bir deneyim yaşatmayı başaran bir sound’a sahip. Devam edebilmenin, vedalaşmanın ve yeni başlangıçların hissiyatı hakkında 13 şarkı içeren yeni albümleri Rocco ile de dinleyicilerine bambaşka bir deneyim yaşatmayı yine başaracaklarına eminiz.
‘Sabahlar olmasın!’ konseptinin başrolüne techno’yu koyan We Luv Techno! serisi, yazın gelişi ile geri dönüşünü kutluyor.
Tekinsiz fakat bir o kadar da dinamik ve güçlü techno tınılarıyla bezeli setleri ile tanınan Mabbas, geceyi bitirmek istemeyenlerin kurtarıcısı olacak. Aynı gece sahne alacak HVBO’ya doyamayanların ücretsiz olarak teselli bulabilecekleri etkinlik %100 Studio’da.
Lost On You şarkısı ise gönüllerimize taht kuran Laura Pergolizzi, yani nam-ı diğer LP, naif sesi ile bir kez daha İstanbul’da. Bir şarkı yazarı olarak Backstreet Boys ve Cher’le başlayıp; Rihanna ve Christina Aguilera ile devam eden kariyerini son albümü ile taçlandıran LP, dünyanın en saygın gitar üreticilerinden birisi olan Martin’in elçilerinden de biri.
LP’nin muhteşem şarkıları ve tüyleri diken diken eden sesi bu konsere gitmek için sizi yeterince kışkırtmadıysa, belki bu bilgi heyecanlandırır diye söyleyelim istedik…
Sanatın tarihsel süreci içerisinde eşine az rastlanır özelliklere sahip kaligrafi sanatı, estetiği ve işlevselliği bünyesinde barındıran oldukça sıra dışı ve keyifli bir alan. Dolayısıyla, sadece ‘güzel yazı’ olarak algılanması kaligrafinin felsefesine haksızlık olacaktır. Çünkü, bir yazının kaligrafik olması için ona mutlaka insan elinin değmesi gerekir; ve insan emeğinin yerini makinaların aldığı günümüzde ise, bu detay oldukça önemli.
Yazıda ritim, denge, doku ve estetiği birleştirerek harfleri resme dönüştürme sanatıyla tanışmak isteyenlerin katılımını bekleyen etkinlikteki rehberiniz ise, uluslararası kaligrafi eğitimini The Calligrahoy and Lettering Arts Society’de almış Erhan Olcay olacak.
Rock müzik tarihinin en önemli gruplarından biri olan The Animals’ın kurucusu ve sesi Eric Burdon, Yapı Kredi’nin 75. Yılı şerefine İstanbul’a geliyor. 60’ların başından itibaren blues etkili sound’larıyla The Beatles, The Rolling Stones ve The Who ile aynı kulvarda koşan grubun müzik dünyasında kült mertebesine erişmiş şarkılarını canlı canlı dinlemenin keyfine varmayı ihmal etmeyin.
2014 yılında yayımladıkları çıkış albümleri “Eski Dostum Tankla Gelmiş” ile dikkatleri üzerine çekmeyi başaran Adamlar, o günden beridir yükselen başarı grafikleri ile birlikte hayran kitlesini de arttırmayı başardı.
Bağımsız müzik sahnesinin en sevilen isimlerinden biri olan Adamlar, rock, blues ve hip-hop gibi türlerden beslenerek, yaşama dair her konudan yoğun ve ironik sözlerle bahsettikleri şarkılarıyla hayata güzel bir mola vermenizi sağlayabilir.
Bir röportajında “mutlu ya da üzgün olduğu belli olmayan bir müzik yapmak istiyorum” diyen grubun kurucusu ve solisti Max Colombie, sözünün eri çıkarak oluşturduğu karanlık sound’u ile Oscar and the Wolf’u hepimize sevdirdi.
Şarkıları kadar kostümleri ve sahne şovlarıyla da izlenilmeyi hak eden Oscar and the Wolf’a bu sefer Kilyos’un mis gibi deniz havasının eşlik edeceğini unutmayın.
2005 Uluslararası George Enescu Keman Yarışması birincisi Valeriy Sokolov, 2014-2016 BBC Yeni Nesil Sanatçısı seçilen Narek Hakhnazaryan ve 2010 Chopin Yarışması birincisi Yulianna Avdeeva. 2020 Beethoven Yılı’na doğru yaklaşırken, bestecinin birden fazla solo çalgı için yazdığı tek konçerto olan Üçlü Konçerto’yu bu genç yeteneklerin yorumu ile dinlemek şahane olmaz mıydı? Evet evet, olurdu!
Havaların ısınmasıyla açılan festival sezonu doğaya karışıp, güzel müzikler dinleyip yepyeni müzisyenler keşfetmek için birebir. Bu sene festival ruhu yine aynı olacak, ama tek bir farkla. 2019’un yazına yepyeni müzikler keşfetmekle kalmayıp yepyeni bir festival deneyimleyerek gireceğiz.
Kuzey Avrupa’nın geleneklerinden biri olan yaz dönümü konseptini benimseyen Midsommar, İstanbullu festival severleri yeni bir kültür ile tanıştıracak. Kuzey’deki atalarından örnek alarak doğayı ve sevgiyi ön plana çıkaran konsepti ile Midsommar, konserlere ek olarak çeşitli atölye ve etkinliklerle de yaza keyif dolu bir adım atmanızı sağlayacak.
Bu sene 2 gün sürecek olan SWEAT FEST, Küçükçiftlik Park’da dopdolu bir program ile geliyor. Koşu, fitness, dans, boks, cycling, yoga, mind&body, duvar tırmanışı gibi aktivasyonların yanı sıra sporcu sağlığı, sağlıklı yeme-içme noktaları, spor mağazaları, uzmanlarla söyleşiler ve konserlerle kendine bakanları ve sporcuları ağırlayacak.
22 yıldır yıldız isimleri ve yeni yetenekleri bir araya getiren İstanbul Caz Festivali, bu yıl 26. kez İstanbullulara müzik ziyafeti çektirecek.
Yıldız isimlerden yeni keşiflere 300’ü aşkın yerli ve yabancı sanatçıyı İstanbul’un 27 farklı mekanında ağırlayacak olan festivalde, dünya müziğinin en özgür ruhlu sanatçılarından biri kabul edilen Grammy ödüllü şarkıcı, söz yazarı ve oyuncu Joss Stone, saksofoncu, besteci, yapımcı ve grup lideri kimlikleriyle çağdaş cazın efsane isimlerinden Kamasi Washington, cazın en genç ve yetenekli isimlerinden biri olan Jacob Collier, Snarky Puppy, Bugge Wesseltoft, RYMDEN ve gibi birçok ünlü isim dinleyciyle buluşacak.
İKSV tarafından düzenlenen İstanbul Müzik Festivali, Barok müziğin devlerinden 20. yüzyılın en çarpıcı bestecilerine, cazdan Osmanlı klasik müzik geleneğinin zenginliklerine kadar uzanan 150 eseri 15 farklı mekânda gerçekleşecek 22 konserle Haziran ayı boyunca müzikseverlerin beğenisine sunacak.
Zeynep Gedizlioğlu’na verdiği iki eser siparişinin dünya prömiyerini 14 Haziran Cuma akşamı, Süreyya Operası’nda gerçekleşecek bir konserle yapacak olan “Var Olmanın Aydınlığı, Var Olmanın Karanlığı” temalı 47. İstanbul Müzik Festivali, sahne ile seyirci arasındaki sınırları kaldıracak konser deneyimi ile de bir ilke imza atacak.
Senfonileri, oratoryoları, konçertoları, oda müziği ve solo piyano eserleri ile Fazıl Say, Türkiye’deki ilk konserini verecek olan Liang Zhang yönetimindeki Şanghay Filarmoni Orkestrası’nın solistliğini üstlenecek.
“Var Olmanın Aydınlığı, Var Olmanın Karanlığı” temalı 47. İstanbul Müzik Festivali’nin kapanış konseri için, bugüne kadar beş kıtada konserler veren; Avrupa ve Amerika’nın belli başlı tüm orkestralarına solist olan ve çağımızın büyük şefleriyle aynı sahneyi paylaşan Fazıl Say’dan başkası da zaten düşünülemezdi.
Bu içeriğin güncellendiği tarih 08/06/2019 17:06
Leave a Comment