İlk gün saat 10’da kapılar açılır açılmaz keşfe başladık. Festival bitmeden, keşiflerimizi paylaşalım istedik.
Gönlümüze taht kuran Petra’nın; Narcos dizisi aratmayacak güzellikteki çadırını, en az kahveleri kadar sevdik. Festivalde Kenya çekirdeklerinden demledikleri kahveyi de deneyimleme fırsatımız oldu. Ba-yıl-dık!
Beşiktaş kahvaltıcılar sokağında yer alan, ilk tanıştığımızda hem fikrini hem kahvelerini sevdiğimiz Demgood Coffee’de oradaydı. Demgood Coffee’ye değinmeden edemeyeceğiz;
Dem Derneği’nin sosyal girişim projesi olarak açmış olduğu, sağır ve işitme engelli çalışanların yer aldığı bir mekan burası. Ortaklık ve girişimcilik desteği ile hayata geçen Dem; dernek bütçesine katkı sağlıyor. Birçok projeyi mekanda gerçekleştiriyorlar. İşaret dili ise bunların başında geliyor. Kafenin girişinde, işaret dili ile kahve siparişi nasık vereceğinizi öğreten bir ipad mevcut. Hızlı ve mini bir eğitimden sonra; işitme engelli baristanıza, içeceğiniz kahveyi, işaret dili ile anlatıyorsunuz.
Festival alanında da bu deneyimi yaşamanızı mutlaka öneririm. Hem “Senin Sarın Farklı” projesinin hikayesini dinlemek ve hakkında bilgi almak, hem de işaret dili ile kahve siparişi vermeyi deneyimlemek için Demgood Coffee’yi ziyaret etmeyi unutmayın.
Coffee Sapiens’in efsane güzellikte olan, gezegenli bardakları aklımızda kalanlar arasında. Kahve bardakları konusunda çok beğendiğimiz tasarımlara, Montag Coffee ve Marzocco kahve makinelerinin “True Artisan” bardaklarını da eklemeden geçmeyelim. Bardak koleksiyonu yapanlar için bu tasarımsal bardakların festivalde yer alması harika olmuş.
En yeni standlardan biri ise; Kimma’ydı. Hem kahvesinin ambalajını hem de ismini gördükten sonra açıkcası bu güzel ambalajları nasıl görmedik diye şaşırdık. “Yeriniz nerede? Yeni misiniz? Sizi neden bilmiyoruz?” diye oradakileri soru yağmuruna tuttuktan sonra öğrendik ki; Kimma, oturup kahve içebileceğimiz bir mekan değilmiş. Danışmanlık ve eğitim hizmetleri veren, aynı zamanda çekirdek kavurma ve kahve hizmetlerini de bünyelerinde barındıran bir işletmeymiş.
Kimma; aşırı cool kahve paketlerini görmek ve demleme kahvesini denemek için uğranılası standlardan. Kurucusu Aslı Hanım; kahve demlemede dünya üçüncüsü olmuş. Yani; demleme kahve içmek şart oldu diyebiliriz.
Hem üç kişilik kahve hazırlaması hem de double seçeneği olması ve tontiş tasarımını biz beğendik.
Coffee Deparment, Kronotrop, Federal, Moc, Cafe Sapiens, Deal Coffee, Walter’s Coffee’nin yine aşırı dumanlı ve şovlu standı, Lol, CoffeeShop Company, Baristocrat, Coffee Manifesto, Kafeingo festival içinde yer alan diğer 3. nesil kaliteli kahve deneyimi sizlerle paylaşan markalar.
Gelelim workshoplara; ilk gün Starbucks ve Coffeerem’in fotoğraf çekme atölyesi vardı. Edding Türkiye ile kahve bardaklarını sanat eserlerine dönüştüren boyama workshop’u baya ilgi gördü. En sevdiklerimizden Blue Bottle temsilcisi Charlie Habegger’ın konuşması ilham vericiydi. Kısa filmler, Jazz Band dinletisi ile çimlere yayılmak, çikolata tadımı, Hyundai standında bloggerların ilham verici konuşmaları eşliğinde tüm günün her saatine vakit geçirilecek bir etkinlik programlanmış anlayacağınız.
Diğer günlerin detaylı programına ise buradan ulaşabilirsiniz.
Festivalde tasarım bölümü de mevcut. Kapüşonlu sırt çantaları tasarımları ile göze çarpan Morikukko, Yuka Studio’nun takı tasarımları, Happy Seramics’in mutlu yüzleri tasarım bölümünde bulunan markalar arasında. Ayrıca; 240 Derece’nin ekşi mayalı ekmeklerini festival alanında tadıp, satın alabiliceğiniz bir alanı mevcut. Auteur Mutfak, yemek bölümü dışında kalan, sağlıklı atıştırmalıklar ile karın doyurmak isteyenlerin tercihi olacak gibi. Leziz ve sağlıklı sandviçlerinin yanında; kırmızı soğan reçeli ve karamelize yoğurdu denenecek lezzetleri sırasında başı çekiyor.
Bol kahve ve bol bilgi, workshop ve kalabalığın üzerine biraz yorulup sakin bir alan aranırken tanıdık bir sima karşılaştık. 5 Cocktails’in konforlu alanını, festivale tepeden bakmak ve kahve bazlı kokteylleri denemek için ziyaret edebilirsiniz.
Happy Hour saatlerinde ise Furkan Kurt DJ kabinine geçti ve bu sayede festivalin ilk gününü danslı bir sona bağlamış olduk.
İlk günkü deneyimlerimiz bu şekilde. Bir güne sığdıramadığımız kahveciler ve markalar, merak ettiğimiz başka workshoplara da katılmak için diğer günlere de uğruyor olacağız. Her gün festivalde dolu dolu geçecek gibi duruyor. Hafta sonu biletleri şimdiden tükenmiş bile.
Dünyanın dört bir yanından gelen kahveleri denemek, şehirdeki kahvecileri tanımak, kahveyi ve kültürünü daha yakından keşfetmek, ilham verici hikayelere ortak olmak, kahve ile ilgili kısa filmleri izlemek, Barista yarışlarında heyecanlanmak ve öğretici workshoplara katılmak için şehrin kalbinde olan festivale katılmayı denemen lazım!
Bu içeriğin güncellendiği tarih 02/09/2019 21:12
Leave a Comment