Şehir hayatının yoğun temposu hepimizde dönem dönem doğaya kaçma ihtiyacı doğuruyor. Uzun tatillerinizi hevesle yaz ayları için saklıyor olabilirsiniz ama kısa ve keyifli geziler için beklemenize gerek yok. Tek ihtiyacınız olan Yandex Navigasyon ile rotanızı çizmek ve yola koyulmak!
Doğanın nefis renklere büründüğü ve havanın keşif için tam kararında olduğu sonbahar ayları, İstanbul yakınlarındaki köyleri ve şehirleri keşfetmek için şahane bir fırsat. Biz de; merak ettiğimiz yerleri işaretledik, Yandex Navi ile rotalarımızı oluşturduk ve kendimizi yollarda bulduk.
Hafta sonu günübirlik veya bir gece konaklamalı gidebileceğiniz, keyifli yolları ile ulaşımın kolay olduğu ve şehir stresinde uzaklaşıp doğayla bütünleşebileceğiniz 3 adet rota çıkardık.
Ağva, İstanbul
Hepimizin ismini bildiği, “Nasıl olsa şehre yakın, bir gün gideriz mutlaka” diyerek gitmeyi ertelediği Ağva’yı artık keşfetmenin zamanı gelmedi mi sizce de? Şile’nin bir beldesi olan Ağva, İstanbul’a yaklaşık 110 km uzaklıkta yer alıyor. Şehir kalabalığından çıktıktan sonra iki tarafı sık ağaçlar ile dolu, araba kullanması keyifli bir yol ile ulaşılan Ağva günübirlik keşifler için ideal bir rota. Sonbaharda sarı yaprakların görüntüsü ile bu yol manzarası ayrı bir güzelliğe sahip oluyor.
Karadeniz’e kıyısı olan, Yeşilçay ve Göksu Dereleri’nin arasına konuşlanmış bu tatlı beldede, tahmin edemeyeceğiniz güzellikte manzaralar sizi bekliyor.
Ağva’da Denemen Lazım Dediklerimiz
Şile sınırlarına girdiğinizde Ağva’ya ilerlerken Bozgoca, Karacaköy gibi köyler karşınıza çıkacak. Arabayı bir kenara çekip nasıl sessiz ve huzurlu olduklarını hissedebilir, eski evlerin fotoğraflarını çekebilirsiniz.
Ağva merkezine vardığınızda ilk iş dere kenarında bir yürüyüş yapabilir ve sıra sıra dizili minik konukevlerini, otelleri ve ahşap evleri keşfe çıkabilirsiniz. Hava şartları iyiyse nehir üzerinde kano yapmak veya botlarla düzenlenen küçük turlara katılmak keyifli olabilir.
Öğlen yemeği için salaş bir yer arıyorsanız Ağvalı’nın Yeri’nde mantı, gözleme gibi leziz tatlar deneyebilirsiniz. Bir diğer önerimiz ise nehir kenarında yer alan otellerden Greenline Guesthouse’da nehre karşı oturmak olabilir. Hava iyiyse bahçede, soğuksa içeride şömine karşısında yemek yiyebilir ve sakinliğin tadını çıkarabilirsiniz. Konaklamak için de iyi bir tercih.
Aynı civardaki Park Mandalin Otel veya Robin’s Nest gibi alternatifleri de düşünebilirsiniz.
Ağva’nın çok yakınlarında Nordik bir manzara olduğunu söylesek ne düşünürdünüz?
Gördüğümüz manzara karşısında çok etkilendiğimiz Kilimli Koyu’nu mutlaka ziyaret etmelisiniz o halde. Yaz aylarında denize girilen, kamp yapmaya da elverişli bu koy devasa kayalıkları ve onlara vuran dalgalarıyla nefis bir görüntü sunuyor.
En iyi manzara seyri için ise Kilimli Restoran’a çıkmanızı ve restoranın sahile bakan tarafında en uca gitmenizi öneririz. Ne demek istediğimizi hemen anlayacaksınız.
Ağva’dayken yol üzerinde yerlilerin açtığı tezgahlardan ev yapımı reçel, pekmez, salça ve bahçelerinden gelen sebze, meyvelerden satın alabilirsiniz. Cuma günleri semt meydanın küçük bir pazar da kuruluyor.
Dönüş yoluna geçtiğinizde vaktiniz varsa İsaköy’ü ziyaret edebilir, Hacıllı Şelalesi’ni görebilir veya Saklıgöl’de yine suya karşı oturup kahve molası verebilirsiniz. Günün saatine göre kahvaltı etmek de güzel olacaktır.
Karadeniz kıyılarına doyamadıysanız rotanıza Kerpe, Kefken ve Sardala Koyu’nu ekleyerek şahane manzaralar yakalayabilirsiniz. Ağva’ya giderken size en uygun olacak rotayı oluşturmak için Yandex Navigasyon ‘u kullanabilirsiniz.
Tirilye, Bursa
Bursa’nın sahil şeridinde minik ve masalsı bir belde olan Tirilye, tarihi dokusu ve zeytin ağaçları ile kaplı doğasıyla huzurlu bir kaçış rotası. Eski bir Rum köyü olan Tirilye’de kendinizi Ege’de hissetmeniz çok olası, çünkü bu belde’nin ismi de zamanında denizden bolca çıkan şimdinin Barbun balığından geliyor.
İstanbul’a yaklaşık 175 km mesafede olan bu tatlı beldeye giden yolun güzelliği sonunda kavuşacağınız deneyimin habercisi gibi adeta. Karakteristik evleri, eski kiliseleri, balıkçıları ve misafirperver yerlisiyle kendini sevdiren kasabada günübirlik gitmek için çok uygun bir mesafede. Ama çok sevip kalmaya karar verirseniz de şaşırmayız.
Tirilye’de Denemen Lazım Dediklerimiz
Tirilye’nin sokaklarında yürürken çok sayıda eski ve büyük kısmı harabe olan binalar görebilirsiniz. Bazıları restorasyonda olan bazılar ise birtakım nedenlerle dokunulamayan binalar Rum döneminden kalma kilise ve ayazmalardan oluşuyor. İçlerine girilemese de orada köklü bir tarihin yattığını bilmek çok özel. Kemerli Kilise, Taş Mektep, Dündar Evi, Aya Yani Manastırı bunlardan bazıları. Fatih Camii ve Avlulu Hamam da mutlaka görmeniz gerekenler arasında yer alıyor.
Bölgenin zeytin ağaçları ile dolu olması yerlilerini zeytinciliğe yöneltmiş. Dönüşte zeytin ve zeytinyağı alabilirsiniz. Köy meydanında pek çok dükkan veya tezgah açan yerlilerden alabilirsiniz. Ayrıca doğal sabun meraklısıysanız bulabileceğiniz dükkanlar var.
Kasım-Aralık ayları Tirilye’de zeytin hasadı demek. Bu konuya özel bir merakınız varsa bu dönem ziyaret ederek işin uzmanlarından bilgiler alabilirsiniz.
Sahile inen merkez caddede sıralanmış ev yemekleri yapan küçük dükkanlar, mantıcılar, köy kahveleri bulunuyor. Buralarda yemek yemenizi ve Tirilyelilerle sohbet etmenizi tavsiye ederiz.
Bu kasabanın bir diğer olmazsa olmazı da balıkçıları. Sahil şeridinde bir yürüyüş yaptıktan sonra balıkçıların birinde mevsim balıklarından bir ziyafet çekebilirsiniz. Özellikle barbunu çok meşhur.
Tepelerden manzaraya karşı bir kahve içmek isterseniz Çamlı Kahve’ye çıkabilirsiniz. Sabah kahvaltı için de burayı düşünebilirsiniz.
Tepelere çıkmışken mutlaka uğramanızı önereceğimiz yerlerden biri de Tirilyeli Kadınlar Kooperatifi.
İsminden anlaşılacağı gibi bu mekanda bölgenin kadınlarının ellerinden gözleme, mantı gibi ev yapımı lezzetler deneyebilirsiniz. Hem ev ekonomisine katkıda bulunan kadınları desteklemek hem de leziz bir öğle yemeği molası vermek için burayı kaydedebilirsiniz.
Tirilye’nin tarihi kiliselerinden sonra dikkat çeken en ilginç yapısı da bölgenin yerlileri arasında Tabut Ev olarak bilinen ev diyebiliriz. İki sokağın arasında dar ve ince yapısıyla tabuta benzediğinden dolayı bu ismi aldığı düşünülen evin 200 yıla yakın bir geçmişinin olduğu düşünülüyor. Fotoğraflamak isteyeceğinizden eminiz.
Konaklamayı düşünürseniz İnci Butik Otel veya Trilyalı Otel’i alternatifleriniz arasına ekleyebilirsiniz. Dönüş zamanı çok yakındaki Mudanya’ya geçebilir, Mudanya Mütareke Müzesi’ni ziyaret edebilirsiniz.
Tirilye’ye araba ile nasıl giderim diyorsanız, Yandex Navigasyon ile opsiyonlu rotalarınızı görüp size en uygun rotayı seçebilirsiniz.
İğneada, Kırklareli
Üçüncü rotamızda bu defa yönümüz Trakya’ya çeviriyoruz. İğneada, Kırklareli’de Karadeniz kıyılarına bakan doğa harikası bir belde olarak biliniyor. İstanbul’dan yaklaşık 230 km uzaklıkta olan bölgenin ünü ise dünya çapında diyebiliriz zira nadir görülen bir ekosistem olan longoz ormanlarına ev sahipliği yapıyor.
Bu özel bitki örtüsü ve hayvan çeşitliliğinden oluşan habitat için bile gitmeye değer. Bununla beraber Yıldız Dağları’nın heybeti, civardaki gölleri ve köyleriyle müthiş bir doğa deneyimi sunuyor. Trekking’e uygun rahat kıyafet ve ayakkabıları yanınızda bulundurmanız iyi olabilir.
İğneada’da Denemen Lazım Dediklerimiz
Denize akan derelerin getirdiği kumların birikerek set oluşturduğu ve böylece özel bir ekosistem yarattığı longoz (subasar) ormanları İğneada’da ilk ziyaret etmeniz gereken yer diyebiliriz. Bu doğal güzelliği önceden ayarlayacağınız turlar alarak bir rehberle de gezebilirsiniz. Yeşilin daha önce hiç görmediğiniz tonlarını görmeniz garanti!
Sarkıtları, dikitleri, yer altı nehri ve gölleriyle Dupnisa Mağarası bir başka nefes kesen doğal güzellik. Derinliği 2720 m olan bu mağaranın sadece 500 metresi gezilebiliyor. Macera ve tutkunları için unutulmaz bir deneyim olacağı kesin. Zararsız da olsalar mağaranın yarasaların doğal üreme ortamı olduğunu belirtmekte fayda var.
Kamp yapmayı seviyorsanız bölgede elverişli yerler bulabilirsiniz. Çadırda kalmadan doğayla iç içe bir deneyim isterseniz de Masal Ev’i önerebiliriz.
Yemek için 1800’lü yıllardan kalma bir deniz fenerinin altındaki Fransız Feneri’ni önerebiliriz. Gün batımı ardından Pan Beach Bar’da sahilde yakılan ateş etrafında içki de çok keyifli!
Buraya kadar gelmişken Bulgaristan sınırındaki Beğendik Köyü’nü ziyaret edebilir, dönüş yolunda Trakya Bağ Rotası’ndan karşınıza çıkabilecek bağlara uğrayabilirsiniz.
İğneada’ya gidebileceğiniz en kısa veya trafiğe göre en hızlı gidebileceğiniz rotayı aşağıdaki butona tıklayarak oluşturabilirsiniz.
Doğa ile bütünleşmek, şehrin gürültüsünden uzaklaşıp sakin bir gün geçirmek veya tarihi ile büyüleneceğiniz bir aktivite planlıyorsanız İstanbul’a yakın bu rotalardan en az 1 tanesi tam size göre!
Arabanızla rahat bir yolculuk yaparken, size rotaları oluşturmanızda yardımcı olacak Yandex Navigasyon ‘u kullanmanız faydalı olacaktır. Yolunuzun üzerindeki park yerleri, dinlenme tesisleri ve ATM’leri de görebileceğiniz, sesli mod gibi farklı modlarda da kullanabileceğiniz uygulama, bizim benzin istasyonu bulmaktaki sıkıntımıza da oldukça yardımcı oldu : )
İyi yolculuklar!
Yorumlar