İstanbul’un en eski semtlerinden biri, Osmanlı zamanında devletin yönetim merkezi 1870’lerden sonra ise Türk basınının merkezi. Sokakları buram buram tarih kokan Cağaloğlu.
Özellikle Cağaloğlu bu sıralar yeni gün yüzüne çıkarılan Şerefiye sarnıcı ile turist çekmekte Peykhane caddesi üzerinden dostluk yurdu sokağına giriş yaparsanız direkt karşınıza çıkacaktır. İlk izlenim olarak modern sanat galerisi gibi dursa da içeri girdiğinizde görüntü karşısında mest olacaksınız. Aslında modern sanat kısmında da yanılmıyoruz çünkü içerisinde dönemsel olarak farklı sergiler yapılıyor. Hatta konser etkinlikleri bile yapılıyor genelde klasik müzik ağırlıklı bu konserleri farklı atmosferde ücretsiz olarak dinlemek isterseniz konser takvimine buradan ulaşıp takip edebilirsiniz.
İstanbul’da yaşıyor fakat hala valilik binasını görmediyseniz Cağaloğlu yokuşunu çıkıp tepedeki valilik binasını görmelisiniz. Bab-ı ali caddesinden Nur-i Osmaniyeye kısa bir yürüyüş yapabilir ve burada bulunan Cağaloğlu hamamını ziyaret edebilirsiniz.
Tatlı bir kapanış yapmak için size iki tane mekan önerisi vermek isterim.
Birinci yerimiz hemen tramvay durağı yolu üzerinde bulununan Çiğdem pastenesi çeşit çeşit sütlü, çikolatalı, meyveli tatlılarla ilk girişte görsel şölen yaşıyorsunuz burada kesinlikle alıp denemeniz gereken lezzet Ponçik kakaolu mayalı hamurdan yapılan pofidik bir poğaça özellikle yanına kahve almanızı da tavsiye ederim muhteşem ikili oluyorlar hatta cağaloğlunu bir elinizde kahve diğer elinizde ponçik ile gezmek şahane olur.
İkinci yerimiz ise hemen Nur-i Osmaniye girişinde bulunan 1984 yılından beri faal olan Çarşı Muhallebicisi tarihten de anlayacağınız gibi deneyimli bir tatlıcı, kazandibi muhteşem damak çatlaması yaşatacak bu lezzeti sakın kaçırmayın. Şunu da belirtmek isterim normalde tatlılarınız yanında içtiğiniz çay her zaman güzel olmaz fakat defalarca gittim çayı hep mi güzel olur! Tesadüf değildir artık diye düşünüyorum.
Yorumlar