Bazıları romantik komedi, bazıları dram. Hepsinin ortak noktası aşk. Şimdi, kanepene iyice yerleş. Üstüne battaniyeni çek, içeceğini de eline al ve televizyonun karşısına geç. Kasım ayının hakkını veren, birbirinden güzel aşk filmlerini kesin #denemenlazim
Açılışı klasik bir romantik komedi ile yapmak isteyenler için ilk önerimiz: Love, Rosie! Netflix yapımları olan To the Bone ve Okja gibi filmlerden tanıyacağınız Lily Collins, başrolü Sam Claflin ile paylaşıyor. İkili, çocukluk arkadaşı ve yıllar geçtikçe arkadaşlıkları farklı formlara dönüşüyor. Eğlenceli, yer yer buruk, aşk dolu ve nihayetinde gülümseten bir film. Yorumlar, normalde romantik komedi türünde filmleri sevmeyen cool arkadaşların bile bu filmden keyif aldığı yönünde.
İnsanların İsimleri anlamına gelen Le nom des Gens, İngilizce’ye The Names of Love, Türkçe’ye de Aşkın Halleri isimleri ile çevrilmiş. Bu açıdan bakınca insanın aklına herhangi bir romantik komedi filmi geliyor ama bu film, romantik komediden çok daha fazlasını sunuyor. Aşk, seks, politika, göç, dinsel ve kültürel farklılıklar… Babası Cezayirli bir Müslüman, annesi ise Hippi bir Fransız olan aktivist Baya Benmahmoud ve 2. Dünya Savaşı’nda ailesini kaybetmiş, Yahudi olduğunu gizleyen bir aileden gelen veteriner Arthur Martin. Le nom des Gens, değindiği konuların altında ezilmeyen, aynı zamanda politik görüşlere boğmayan, her anından keyif alacağınız bir film.
Biri yasak aşk mı dedi? Türkçe’ye Yasak Aşk ismi ile çevrilen Adore, bir yasak aşk üzerinden ahlaki değerleri, aile ve arkadaşlık ilişkilerini sorgulatıyor. “Oldurulamaz!” denecek şeyleri neredeyse “Oldurulabilir!” kılıyor. Ve tüm bunları öyle güzel manzaralar, evler, güzel kadınlar ve oğlanlar üzerinden yapıyor ki, izlediğinize pişman olmayacaksınız. Bir de belki biraz yaza özlem duyacaksınız, biraz da Avusturalya kıyılarını Google’layacaksınız! Film ismi seçimine gelecek olursak, Fransızca’da tapmak anlamına gelen “Adore” derken, Yunan tanrılarını andıran oğlanların vücutlarından etkilenilmiş olabilir mi acaba?
Öyle, çok derin sorgulara girmeden, keyif alarak geçireceğiniz 1 saat 40 dakikanız varsa Sleeping with Other People’ı listeye ekleyin. İlk cinsel deneyimlerini beraber yaşayıp, bir daha hiç bir araya gelmeyen iki kişi, 12 sene sonra iki yetişkin olarak karşılaşıyor. Hayatlarındaki birliktelikler hiç de sağlıklı olmayan Lainey ve Jake, beraber bambaşka bir iletişim kuruyorlar. Dahası spoiler olacak o yüzden burada kesiyorum ama keyifle izleyeceğinize şüphe yok!
Ve elbette ustaya saygı. Haneke’nin hayat dolu (!) filmlerinden biri olan Amour, aşkı da gerçekçi bir bakış açısıyla ele alıyor. Ne yazık ki diğer örneklerdeki kadar keyifli bir film değil Amour. Haneke aşk filmi yaparsa nasıl olur; merak edenler için eklemeyi uygun gördüm. 2012’de Cannes’da Altın Palmiye, Oscar’da ise Yabancı Dilde En İyi Film ödüllerini de kazanan Amour, son nefesine kadar aşkla dolu. Filmdeki “Benim yerimde olsaydın sen ne yapardın?” sorusu sizi de derin düşüncelere sevk edecek.
İyi seyirler.
Bu içeriğin güncellendiği tarih 17/02/2019 15:34
Leave a Comment