Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakütesi’nde Heykel okuyorum. Bir yandan Freelance illüstratör olarak çalışırken bir yandan da kendi markam için kartpostal ve defter tasarlamaya devam ediyorum.
2014 yılının Temmuz ayında başladım bu projeye. Temel amacım dünyanın her şehrinden en az bir kişiye Türkiye’den bir kartpostal göndermek ve onlardan da almak. Kartpostal yollamak eski olsa da unutulmaması gereken bir alışkanlık. Hala mektup yazan biri olarak, dünyanın bir ucundan gelen anılarla tanışmanın verdiği hazzı başka birşeyin veremeyeceğini düşünüyorum.
Proje uzun soluklu olacak gibi görünüyor, Zaten aceleye getirip dün kimden kartpostal aldığımı unutmak istemiyorum. Bu projede yer alan herkes bir şekilde hayatımın bir parçası olsun, birşeyler paylaşalım istedim ve bunu başardım.
Son güncellemeyi birkaç ay önce yaptım. 58 farklı ülkeden 300’e yakın kişiye ulaşmışım. Bana gelen kartlar da hemen hemen aynı sayıda.
Projenin işe dönüşme süreci çok hızlı ve beklenmedik bir şekilde oldu. İlk kartımı Temmuz’da yolladım, ilk tasarımımı Ağustos’ta yaptım, ilk satışım ise Eylül’de gerçekleşti.
Zaten iki hafta içinde kartpostal alışverişlerinden elim boş dönmeye başlamıştım. ‘Bütün Güzel İzmir’im kartlarını aldığıma göre, bundan sonrasıyla benim ilgilenmem gerekecek’ dedim ve yaptığım çizimleri kullanarak kartpostal yapmaya başladım.
Kartpostal yollamaya başladığımda maddi bir yükün altına gireceğimin farkındaydım ancak daha ilk ayda tahmin ettiğimden daha büyük bir yükün altına girdiğimi farkettim. Nasıl başa çıkacağımı düşünürken tasarladığım kartları görenler nereden satın alabileceklerini sormaya başladılar. Başta samimiyetimi kaybederim diye biraz tereddüt ettim. Böyle bir projeyi kazanca çevirmek aklımın ucundan geçmemişti ama yarattığım şeyle projeme devamlılık kazandıracak olma fikri ağır bastı ve ‘neden olmasın?’ dedim. Şimdi bir yılı aşkın bir süredir kartpostal ve defter tasarlıyorum.
Sanırım Postcards & Beyond’un ilk günkü samimiyetiyle devam etmesinin en önemli sebebi benim projeye ilk günkü özeni hala gösteriyor olmam. Hala saatlerce kartpostal yollayacak birilerini arıyorum. Bir yandan kartpostal satıp bir yandan sattığım kartpostalın üzerine birşeyler yazıp yolluyorum.
Birincil amacım en kısa zamanda Avrupa’da da somut erişilebilirliğe ulaşmak. Bunun için gerekli görüşmeleri yapmaya başladım ancak süreç tahmin ettiğimden daha yavaş işliyor. Projem içinse daha özel bir planım var ama zamanı geldiğinde paylaşmak daha doğru olur.
Her kartta ayrı birşey yazıyorum. Bazen o dönemde okuduğum kitaplardan alıntılar yapıyorum. Bazen sadece projenin bir parçası oldukları için teşekkür ediyorum. Bazen de kendimle ilgili birkaç cümle yazıyorum.
Gelen kartlar için de bazen özellikle onları neyin mutlu ettiğini yazmalarını istiyorum. Onun dışında bir anısını bile anlatan oluyor, bazen kartla birlikte polaroid fotoğraflar geliyor. En mutlu olduklarım fotoğrafla gelenler. Biri haftasonu gittiği çiftliğinden atının ve birkaç ekininin fotoğraflarını yollamıştı. Singapur’dan biri kartpostalla birlikte minik bir hikaye kitabı yollamıştı, hala açıp açıp bakarım ona. Kartların üzerine çizim yapıp yollayanlar bile var.
Bana en büyük ağı Instagram sağlıyor. Öncelikle ulaşmak istediğim şehri belirleyip, yer imlerinden o şehirde fotoğraf yükleyip haritaya ekleyen kişileri buluyorum ve projemden kısaca bahsedip yer almak isteyip istemediklerini soruyorum. Bazen de uzun süredir takip ettiğim ve birşeyler paylaşmak istediğim kişileri belirleyip onlara ulaşıyorum.
Kartpostal takası üzerine kurulu birkaç platform var, en bilineni ve en güzel işleyeni postcrossing.com Zaman zaman burayı da kullanıyorum. Burada aynı anda gönderebileceğiniz kart sayısı sınırlı, yeni bir adres talep etmek için önce gönderdiğiniz kartların yerlerine ulaşmalarını beklemek zorundasınız. Bu yüzden Instagram ve Postcrossing arasında mekik dokuyorum sürekli.
Ev tekstili üzerinde araştırma yapıyorum şu sıra. Çizimlerimi işleyebileceğim her türlü materyali kullanmaya açığım.
Mesela, kartlaşıyorduk, sonra onun olduğu ülkeyi seyahat ettiğimizde görüştüm ve birbirimize aşık olduk gibi 😉
Kesinlikle, çok güzel insanlar girdi hayatıma. Hatta kartlaştığım bir çok kişiyle hala iletişim halindeyim. Bazılarıyla rutin olarak kartlaşmaya devam ediyoruz, birkaç kişiyle e-mail yoluyla ayda 1-2 kez mutlaka konuşuyoruz. Bazılarıyla da mektuplaşıyoruz.
Geçtiğimiz günlerde ilginç bir olay geldi başıma. Daha önce Sırbistan’lı biri İsviçre seyahatinden bir kart yollamıştı, aradan bir yılı aşkın bir süre geçti ve posta kutumu açtığımda aynı kişiden başka bir zarf geldiğini gördüm. Bu seferki mektuptu. Okurken farkettim ki, cevaben yazılmış ancak bu kez bana yazılmamıştı. Çok kez yanlışlıkla mesaj atıldı ama hayatımda ilk kez yanlışlıkla mektup aldım 🙂 Daha da ilginci, yazılanlarda tanıdık gelen birkaç şey vardı. Özellikle bahsedilen iki şey direkt olarak birini çağrıştırdı bana. Şansımı deneyeyim dedim ve Instagram üzerinden ulaşıp böyle biriyle mektuplaşıyor olma ihtimali olup olmadığını sordum. İkimiz de inanamadık, hem mektup nasıl olur da yanlış yollanır diye hem de ben asıl gitmesi gereken kişiyi nasıl oldu da buldum diye. Tekrar zarfa koyup doğru adrese postaladım. Böylece bir arkadaşlığı daha ayakta tutmayı başardık J
Bir aşk hikayesine sahne olmadı proje ama gelecekte kart attığım herkesi ziyaret etmek gibi bir planım var. Hatta yakın zaman için kısa bir rota belirledim bile.
Evet, genelde mekana özel tasarımlar yapıyorum ama bireysel müşterilerden talep gelirse kişiye özel tasarım da yapıyorum.
Türkiye’de her şey gibi tasarım da çabuk tüketiliyor. Malesef bugün ürettiğiniz birşeyin ertesi gün yeniden üretilmiş / kopyalanmış olduğunu görebiliyorsunuz. Ben bundan şikayet etmekten vazgeçtim, kendimi tasarımcılar arasında güzel bir yerde konumlandırdığımı düşünüyorum.
Doğadan vazgeçemediğim için ilk akla gelen Ariele Alasko, sonra Sadi Tekin’in, Ekin Akis’in işlerini seviyorum.Vozmos (Evren Demirkutlu) , Sakin Leather (Burak Sakin) aklıma gelen ilk isimler.
Gizem Kuzu; 1989 İstanbul doğumlu, Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde Heykel bölümü öğrencisi. Çeşitli yerel gazete ve online dergilerde köşe yazarlığı yaptı. Şimdilerde Postcards & Beyond çatısı altında kendi kartpostal ve defterlerini tasarlarken bir yandan da kariyerine Freelance illüstratör olarak devam ediyor.
Bu içeriğin güncellendiği tarih 17/02/2019 17:27
Leave a Comment