San Francisco’ya gidip “Geldim, Gördüm, Gezdim!” demen için yapılacakları listeledik.
Hayatta hiçbir derdin ve tasan yokmuşçasına Mission Dolores parka gidip mümkünse bir şişe şarap eşliğinde bütün gün çimlerde aylak aylak yatmayı,
Tenderloin evsizleriyle muhabbet kurup mümkünse mahalleye nam salmış Türk evsizle sohbet etmeyi,
Clarion Alley’e gidip canlı bir çağdaş sanat eseri olarak kabul edilen The Mural Project onaylı mural’ları görmeyi bu sırada cep telefonunuza da sahip çıkmayı,
Haight & Asbury’e gidip hippi’lere selam durmayı bu sırada batik desenli bi tişört almayı, hazır ordayken Magnolia’nın kendi üretimi olan biraları içmeyi,
North Beach’e gidip City Lights kitap evinde Beat kuşağına selam durup hazır ordayken bi koşu Coit Tower’a çıkıp SF’e kuşbakışı bakmayı,
Sevdiceğinle Twin Peaks’e çıkıp ışıklar altındaki SF manzarasını seyretmeyi,
Bir pazar sabahı Ferry Building’e gidip Farmer’s Market gezip Bay Bridge’e karşı Blue Bottle’dan alacağınız New Orleans kahvesini içmeyi,
Turuncuya adını veren Golden Gate köprüsünü bisikletle geçmeyi bu sırada rüzgardan devrilmemeyi,
Sausalito ve daha az turistik olan Tiburon’u ziyaret etmeyi, Sam’s Cafe de martılarla paylaşarak kızarmış kalamar yemeyi,
Amerika’nın en büyük çağdaş sanat müzesi SFMoma’yı (mayıs 2016’da açılıyor) hatta vaktin varsa de Young ve Legion of Honor’u da gezmeyi,
Castro’da yürüyüş yapıp Harvey Milk’e selam durup Hot Cookie yemeyi,
Leave a Comment