Evi çok büyük özenle yaptıran Kitson, 1943 yılında İkinci dünya savaşı sebebi ile evini terk etmek zorunda kalınca çalışanları onun sevdiği eşyaları villanın bahçesine gömerek saklamayı başarmışlar. Savaşın ardından evine dönen Kitson ise sadece 1 yıl daha Casa Cuseni’de yaşamasının ardından ölümü ile ev kuzeni Daphne Phelps’ kalmış. Daphne evi satmak niyeti ile Taormina’ya gelmiş, ama satmayıp buraya aşık olarak tam 50 yıl burada yaşamış. Evin yüksek giderlerinden dolayı da evi zaman zaman kiralamaya başlayarak bugünkü otel haline gelmesi konusunda ilk adımları atmış.
Uzun yıllar boyunca birçok yazar ve artiste ilham kaynağı olmuş olan otel, bugün aynı zamanda Taormina’nın Sanat Müzesi olarak anılıyor. Picasso, Greta Garbo, Oscar Wilde, Henry Faulkner gibi ünlü isimler ilham almak, yazmak veya resimlerini yapmak için oteli tercih ederken Taormina’nın ve Etna Yanardağı’nın muhteşem manzarasının da keyfini çıkarmışlar.
Otel turist kalabalığına sadece 5 dakikalık bir yürüme mesafesinde olmasına rağmen oldukça sakin bir lokasyonda bulunuyor. İlk başta bahçesindeki çeşit çeşit çiçekler gözünüze çarpıyor.
Merdivenleri çıktıkça yolda görünmeyen oldukça güzel tarihi bir bina sizi selamlıyor. O anda neden bu ünlü isimlerin burayı sakin günler geçirmek, ilham almak için tercih ettiğini anlıyorsunuz. Müze kısmında odaları gezerken 1900’lerdeki yaşamı hissederken binanın nasıl bu kadar iyi korunduğuna da şaşırıyorsunuz. Pablo Picasso’nun kaldığı odadan deniz ve Taormina manzarasına bakarken insan gerçekten de bir kere daha Akdeniz yaşamına ve bu toprakların sunduklarına hayran kalıyor.
Sizin de seyahat planlarınıza Sicilya ve Toarmina varsa, Casa Cuseni‘ye mutlaka uğramalısınız.
Bu içeriğin güncellendiği tarih 17/02/2019 14:23
Leave a Comment