İlk olarak 2018 yılında keşfettiğimiz bu şehirle ilişkimiz ekip olarak çok başka ve anlamlı! Tiflis ile tanıştığımız yıllara dönmek isteyip ilk izlenimlerimize bakmak isterseniz şuradan inceleyebilirsiniz.
Yeniden çıkartma yaptığımız Tiflis’i, bu kez Radisson Blu Iveria Hotel misafirperverliğinde keşfettik. Tiflis’in en önemli caddelerinden Rustaveli Caddesi’nin merkezinde konumlanan Radisson Blu Iveria, Kura Nehrini kuşbakışı gören bir tepede konumlanıyor.
Opera Binası, Georgian Museum of Fine Arts, Dry Bridge Market gibi müze ve önemli noktalara yürüme yakınlığıyla da Radisson Blu Iveria tam bir tourist-friendly konumda. İhtişamlı mimarisi, sunduğu gastronomik deneyimler ve şehrin içinde dinginlik sağlayan SPAsı ile Tiflis’te Radisson Blu Iveria’da kaldığımız için mutluyuz.
Otele gelir gelmez eşyalarımızı bırakıp, Kura Nehri’ni gören odalarımızda biraz keyif yapıyoruz. Bizi Gürcü şarapları ve Gürcistan’ın lezzetli peynirleri ile karşılayan Radisson Blu Iveria Hotel ekibine teşekkürlerimizi bir borç biliyoruz, daha ilk andan itibaren lezzetli Gürcü lezzetleriyle mest oluyoruz. Harika bir karşılama ve Gürcü şaraplarının verdiği mutlulukla şehri keşfetmeye başlıyoruz.
İlk durağımız kitap ve dergi seçkisiyle ilham veren They Said Books. Önemli yayınların çıkardığı referans kitaplar, sanat kitapları ve uluslararası yayınlardan oluşan alanı ile keyifli zaman geçirilecek bir nokta. Üst katında bulunan coffeeshopu ise kitapların, dergilerin dünyasından çıkıp dinlenmek ve iyi kahvenin tadını çıkarmak için harika bir nokta.
IG: @theysaidbooks | @theysaidbooks.coffeeshop
Gürcistan’ın ve Tiflis’in önemli moda markalarından biri Dalood. 2000’lerde bağımsızlığını yeni kazanan bir ülkede yaratılan bu moda markası, Gürcistan’ın eşsiz ve zengin moda tarihini tüm dünyaya tanıtan bir elçi görevi görüyor.
Genç Gürcü tasarımcılara vizyonlarını hayata geçirmeleri ve hayallerini gerçekleştirmeleri için bir alan açan markanın cesur siluetlerden oluşan koleksiyonlarına göz atabilir, mağazalarının ilham veren atmosferini soluyabilirsiniz.
IG: @daloodtbilisi
Uzun kahvaltılar, arkadaşlarla bir kahve datei ya da bir akşamüstü içkisi için uğranabilecek harika bir nokta. Tam olarak “şehri arşın arşın gezmekten birazcık yorulduk, nerde mola versek ki” dediğiniz anda imdadınıza yetişecek cinsten bir yer burası. Stamba Hotel’in tam karşısında, şehrin en canlı noktalarından birinde No More Mondays.
Long Breakfast menülerinden Japanese Style Egg Salad Croissant ve Cottage Cheese Cake’in tadına bakmanızı tavsiye ederiz. Kahvaltı servislerinin 10.00-17.00 saatleri arasında olduğunu da hatırlatalım.
IG: @nomomocafe
İçerisinde bulunan kütüphane ve sergi alanlarıyla Çağdaş Gürcü sanatçıların ve dünyadan önemli sanatçıların işlerini yakından görebilirsiniz. Sergi takvimlerine kendi sitelerinden ya da Instagram hesaplarından ulaşabilirsiniz.
IG: @tbilisi_pmm
Lezzetli atıştırmalıklar, kahveler ve ürettikleri çikolatalarla göz ardı edilmemesi gereken bir yer Cafe Stamba. Menülerinden Chicken Liver Pate ve Gürcistan’ın yerel lezzetlerinden Chikhırtma’nın tadına mutlaka bakmalısınız. Hava güzel ve güneşliyse de bahçesindeki masalara kurulabilirsiniz.
IG: @cafe.stamba
Şehrin hip bölgelerinden Vake’ye doğru yürürken biraz etrafa bakınıyoruz. Şehrin canlılığı yeni açılan mağazalar, yeni tasarım stüdyoları ve cafelerden belli oluyor.
Yol üstü keşiflerimiz şöyle: Tbili Sio ve çevresi- Sio içerisinde birçok farklı dünya mutfağını barındıran gastronomik bir nokta. Sio içerisinde mutlaka deneyimlemeniz gereken restoran Shushabandi. Sio çıkışında yol üstünde gördüğümüz oyuncakçı ve çocuk ürünleri satan dükkanın vitrinine bayıldık!
Sokak boyunca yürürken Gürcü mural artist Masholand’in murali ve NWDS tasarım stüdyosu bize bolca ilham verdi.
Klasik Gürcü lezzetlerini tadabileceğiniz modern bir Gürcü büfesi burası. Ortaya paylaşımlık tabaklarla mini bir lezzet şöleni yaratabilirsiniz. Yorgun düştüğümüz Tiflis sokakları keşfi sonrası bize inanılmaz iyi geldi! Shemomechama’nın spesiyalitelerinden biri; et, peynir veya patates, otlar ve baharatlardan oluşan geleneksel bir Gürcü mantısı olan Khinkali.
Diğer popüler yemekler arasında Gürcü mutfağının vazgeçilmezi olan peynirli Khachapuri ve sulu ızgara et yemeği Mtsvadi yer alıyor. Ev yapımı komposto ve şaraplarından içmeyi unutmayın.
IG: @shemomechama
Karnımızı doyurduktan sonra Vake Bölgesi’nde gezintiye devam ediyoruz. Yıllar önce Tiflis’e taşınmış bir Türk çiftin açtığı Bamba Mamba Shop’a selam verip yolumuza devam ediyoruz. Kah 80’ler kah 90’lar enerjisini aldığımız bu şehirde film karelerini aratmayan detaylarla karşılaşıyoruz. Onlardan biri de ana caddede aniden karşımıza çıkan bir klasik araba. Vake’den Rustaveli’ye doğru yürüyüş rotamızda ise bizi heyecanlandıran Blue Church ile karşılaşıyoruz. Adeta bir masal ülkesini hatırlatan mimari formlarıyla bizi büyülüyor. Gündüz rotamızdan akşama doğru geçerken biraz dinlenmek için otele geçiyoruz.
Otelde dinlendikten ve enerjimizi topladıktan sonra, Lolita’ya uğruyoruz. Gürcü ve Dünya mutfağından sundukları yemekler dışında kokteylleri ile hayli iddialı bir mekan burası. Vera bölgesindeki tarihi bir binada yer alan bu şık endüstriyel mekan, kırmızı neon ışıkları ve şirin küçük bahçesiyle mükemmel detaylar sunuyor. Bina bir zamanlar bugün “İtalyan Bahçesi” diyeceğimiz bir ev olarak kullanılıyormuş. Dönemin aristokratlarının evlerini, mutfak ve banyolarını bile paylaştığı ortak konutlardan birinde konumlanan Lolita, sizi eski dönemlere götürüyor.
IG: @lolita.tbilisi
Lolita çıkışı birer kokteyl içmek daha istiyoruz ve soluğu hemen Rooms’ta alıyoruz. Vera bölgesinde 1930’ların New York’unun havasını bohem-endüstriyel atmosferdeki barı ve çağdaş sanat eserleriyle dolu ortamıyla bizi başka bir döneme ışınlayan bu bu yeri seviyoruz.
IG: @rooms.hotels
Sanatçıların, oyuncuların ve şehrin kreatif kalabalıklarının sıklıkla uğradığı bir bar Mozaika. İki kata yayılan Mozaika’nın duvarlarını çağdaş sanatçıların sanat eserleri süslüyor. Kendimizi şehrin lokali gibi hissettiğimiz bu minicik barda geceyi noktalıyoruz. Yeni arkadaşlıklar edinmek isterseniz bir bar taburesi kapın ve cha cha ile gecenin açılışını yapın:)
IG: @mozaikabar
Radisson Blu Iveria Anne Semonin Spa bünyesinde bulunan Infınity havuzunda güne yüzerek başlıyoruz. Infinitiy Pool’da yüzerken bir yandan şehrin atardamarı Rustaveli Caddesi’ne bakan Mikhail of Tver Kilisesi’nin ihtişamlı kubbelerini izliyor, bir yandan da yemyeşil Kura Nehri’ne bakıyoruz. Havuz sonrası karnımız epey acıkıyor. Radisson’un harika lezzetler sunan mutfağı bizi fazlasıyla memnun ediyor. Kahvaltıda yok yok. Gürcistan’ın farklı bölgelerine ait gurme peynirler, farklı çeşitlerde hazırlanmış khachapuriler ve kruvasanlar ile tıka basa doyuyoruz 🙂 Güne tam anlamıyla enerjik başlıyoruz!
Web: annesemoninspa.ge/en
Radisson Blu Iveria Hotel’e sadece 7dk yürüme mesafesindeki Opera House ile başlıyoruz günün ilk yürüyüş rotasına. 1851 yılında kurulan Tiflis Operası, Gürcistan’ın ana opera binalarından biri. Aynı zamanda Doğu Avrupa ve Batı Asya’daki en eski kuruluşlardan biri. Mimari stili bakımından kesinlikle Doğu’ya özgü olmasına rağmen, binanın planı, fuayeleri ve ana salonu tipik bir Avrupa opera binasını andırıyor.
Dış cephesindeki ihtişamlı detaylar fotoğraflık. Balerinli havuz olarak adını koyduğumuz minik havuz etrafında biraz dinlenebilir, huzurlu minik bahçesinde huzur bulabilirsiniz. Ayrıca Tiflis’e gitme hazırlığı yaparken kendi Instagram hesapları üzerinden de temsillere bakabilirsiniz.
Her ne kadar kahvaltıyı mükellef şekilde yapsak da Gürcü lezzetlerine asla ama asla diyemiyoruz:) Sıradaki durağımız öğle yemeği için Salobie Bia. Tiflis’te otantik bir Gürcü yemek deneyimi arıyorsanız Salobie Bia’ya mutlaka uğramalısınız. Rustaveli Tiyatrosu’nun alt katında yer alan bu restoran, leziz Gürcü mutfağı, sıcak misafirperverliği ve büyüleyici atmosferiyle biliniyor.
Salobie Bia ismi fasulye evi anlamını taşıyor ve fasulye sanatını gerçekten anlayan bir şefin elinden çıkan en lezzetli seçenekleri sunuyor. Lobiani, domates ve erik şerbetli Jonjoli Salatası muhteşem. Restoran, geleneksel Gürcü sanat eserleri ve mobilyalarla dekore edilmiş, rustik atmosferiyle Gürcistan’da unutulmayacak bir deneyim sunuyor.
IG: @salobiebia
Yol üzerinde turumuza devam ederken tarihi Kashveti Kilisesinde mola veriyoruz. Kashveti Kilisesi, Tiflis’in merkezinde, Rustaveli Bulvarı’ndaki Parlamento binasının karşısında yer alan bir Gürcü Ortodoks Kilisesi. Kilisenin tasarımını Ortaçağ Samtavisi Katedrali’ne dayandıran mimar Leopold Bilfeldt tarafından 1904 ve 1910 yılları arasında inşa edilmiş.
Kashveti’nin freskleri 1947’de dönemin çok önemli Gürcü ressamlarından Lado Gudiashvili tarafından yapılmış. Bu freskleri fotoğraflamak için mutlaka uğramalısınız.
Tiflis’te farklı bir müze görmek isteyenlerdenseniz The Museum of Books’u mutlaka listenize eklemelisiniz. Gürcistan’ın edebiyat tarihi 5.yüzyıla kadar dayanıyor. Kitap Müzesi, önemli Gürcü yazarlar Ilia Chavchavadze, Dimitri Bakradze, Giorgi Chubinashvili’nin özel eserleri, önemli yazarların yakın zamanda kurtarılan kitap koleksiyonlarının yanı sıra, Victor Hugo, Dmitri Mendeleev ve Antoine-Augustin Renouard gibi önemli yazarların eserlerinin bulunduğu eşsiz bir koleksiyona sahip. İçerisinin atmosferini tanımlamak istersek kesinlikle “Harry Potter filmleri“ gibi bir atmosfer derdik.
Lado Asatiani sokağı üzerinde çevrede kalabalık olan diğer mekanlar arasında Shavi Coffee, en keyifli kahve mekanlarından biri. Farklı kahve çeşitlerini bulabileceğiniz Shavi’de ekşi mayalı sandviçlerinden birini de denemenizi kesinlikle tavsiye ederiz. Tiflis’in Hogwarts’ı denen okulun yanı başında, tüm masaları bahçede olan bir mekan burası.
Hava da güzelse yeşilliklerin arasında kahve içmek çok keyifli. Her gün 08.30-19.30 arası açık.
IG: @shavi.coffee
Lado Asatiani ve çevresi birçok tarihi ve kültürel hazineyi saklı tutuyor. Bunlardan birkaçı şöyle: Writer’s House Georgia, Gürcü Art Nouveau mimarisinin örneklerini görebileceğiniz binalar ve Sololaki bölgesi.
Şehrin bir diğer canlı ortamına daha adım atıyoruz. Burası daha çok lokal hayatı gözlemleyecebileceğiniz bir yer. Lokal hayat demişken içerisinde genç tasarımcıların mağazalarının, yeni nesil cafelerin-barların ve kültürel platformların da olduğu bir yer gibi düşünün. Bu bölgede mutlaka görmeniz gereken yerler Fabrika, Slink Cafe, Honore sadece birkaç yerden biri. Şimdi Marjanishvili turumuza başlıyoruz.
Şehrin arka sokaklarına saklanmış bir park İlia’s Garden. Yeniden düzenlemeyle içerisinde cafe ve bir çiçek dükkanı bulunan sakin huzurlu bir park. Slink Cafe, mit yeşili botanik bahçesi görünümlü yapısıyla hemen dikkat çekiyor. Günün her saati çok hareketli bir yer.
İçerisindeki pastel tonlar ile bir Wes Anderson filmindeymiş gibi hissediyorsunuz. Slink’in uzmanlık alanı el yapımı sandviçler. Focaccia ekmeğinde hazırladıkları tostlar epey lezzetli. Slink’te biraz mola verdikten sonra Lalage Flower Market’a göz atabilirsiniz. Çiçeklerin renkleri, kokuları arasında kaybolabilirsiniz.
IG: @slinkcafe
Ninoshvili Caddesi’nin de olduğu bölge aslında çok önemli bir tarihi hazine. Chughureti olarak geçen bölge, Mtkvari Nehri’nin sol kıyısında kalan çok eski bir tarihi bölge. Chughureti, Gürcüce’de boğaz, çukur anlamına gelen Türkçe “çukur” kelimesinden türemiş. Geçmişte Tiflis’in tarım ve el sanatları işletmelerinin büyük bir kısmı bu bölgedeymiş aynı zamanda. 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren ise Avrupa mimarisi ön plana çıkmış ve günümüze kalan pek çok yapı, tarihi eser olarak kabul ediliyor.
Ninoshvili Caddesi bir uçtan bir uca oldukça uzun bir mesafeyi kapsıyor ve uzun bir yürüyüş yapıp etrafınıza bol bol bakmanızı tavsiye ediyoruz. Caddenin sonunda Tiflis’in taze ürünler için en büyük açık pazarlarından olan Dezerter Çarşısı bulunuyor. Bu pazarda lokal hayatın atmosferini yaşayabilirsiniz. Yakın çevrede, mimari yapılarıyla göz kamaştırıcı birkaç sokak daha var. Ivane Javakhishvili ve Tsinamdzgvrishvili Caddesi. Bu sokaklarda muhteşem tarihi binaları, avluları ve vintage mobilya dükkanlarını keşfedebilirsiniz.
Ninoshvili Caddesi’nde yürüyüşe devam. Honore’nin iç avlusunun methini çok duymuştuk:) Bir bira ve kahve molası için Honore’dayız. Hamburgerleri, lokal Gürcü lezzetleri ve meşhur tavuk yemeği ile ünlü bu gastronomik nokta için heyecanlıyız aynı zamanda. Ninoshvili bölgesi Tiflis’in en eski bölgelerinden biri ve Honore da bu bölgenin bir üyesi.
Bu bölge için aynı zamanda şehrin en yeni hip bölgesi diyebiliriz. Honore’a gelmişken görebileceğiniz mekanlar şehrin cool co-working alanı Old Boys, Aprili Bar ve Small Moves Plak dükkânı.
IG: @honore.tbilisi | @oldboys.tbilisi | @aprili.tbilisi | @smallmovestbs
2018 yılındaki ilk keşfimizde hayran kalmıştık ve şimdi burasının popüler olması bizi mutlu ediyor. Pek çok rehberde yer alan Fabrika, bizce de mutlaka görmeniz ve içerisinde çokça zaman geçirmeniz gereken bir yer. Fabrika kreatif fikirler yaratma ve paylaşma alanı. Bir zamanlar Sovyet zamanlarının en ünlü kumaş-dikiş fabrikası, şimdilerin çok işlevli bir buluşma noktası.
Fabrika’nın avlusunda pek çok restoran, bar, minik sanat galerisi ve plak dükkanı bulunuyor. Ayrıca Fabrika’ya ilk geldiğimiz 2018 yılında tadı damağımızda kalan Pipes Burger’i de bir kez daha denedik ve o günlere döndük. Siz de bu lezzeti mutlaka denemelisiniz!
IG: @fabrika_tbilisi | @pipesburger
Tiflis’in merkezinde popüler bir buluşma yeri olan Umami’de akşamımızı geçiriyoruz. Radisson Blu Iveria’nın içerisinde yer alan Umami, Güneydoğu Asya mutfağından bir seçki sunuyor. Japon, Tayland, Vietnam ve Çin mutfaklarından etkiler taşıyan Umami, ayrıca baya iddialı bir kokteyl menüsüne de sahip.
Kokteyllerden favorilerimiz Bombay Sencha ve Sweet Geisha oldu. Geceye doğru adım adım ilerlerken özenle hazırlanmış menüden Rainbow Roll, California Roll ve Edamame ile açılışı yapıyoruz.
Web: umamirestaurant.ge/tbilisi/
Yemek sonrası biraz müzik ve dans. Radisson Blu Iveria otelin cool kulübü Noble Savage’a doğru yol alıyoruz. Burası şehrin şık ve trendy kulüplerinden biri. Sovyet mimarisinden esintiler taşıyan modern bir çizgide, mükemmel bir müzik deneyimi yaşatan Noble Savage Club, aynı zamanda bir kültürel medya platformu. Lokal ve uluslararası önemli djleri ağırlayan kulüpte, şehrin cool yüzleriyle tanışabilirsiniz.
IG: @noblesavageclub
Güne Radisson Blu Iveria Hotel’in mükemmel kahvaltısıyla başladıktan sonra yola koyuluyoruz. Bugünkü durağımız otelimize taksi ile 30 dakika uzaklıktaki Chronicle of Georgia.
Tbilisi Sea yakınında bulunan Chronicle of Georgia, 1985 yılında Zurab Tsereteli tarafından tasarlanmış bir anıt yapı. Geniş merdivenlerle çıkılan hayli görkemli yapısıyla bir film sahnesindeymişsiniz hissi veriyor. Boyları 30-35 metre arasında değişen,16 sütundan oluşan sütunların üst yarısında krallar, kraliçeler ve kahramanlar, alt kısmında ise İsa’nın hayatından hikayeler anlatılıyor.
Etkileyici betimlemeleri görmek ve fotoğraflamak için burayı mutlaka listenize eklemelisiniz. Bu farklı mekana ulaşmak içinse Tiflis’te sıkça kullanılan Bolt uygulamasından taksi çağırabilirsiniz.
Tiflis’in en sevilen turistik yerlerinden biri. 1950’lerden bu yana kurulan Dry Bridge Market, bir antika-ikinci el pazarı. Dry Bridge Market, Gürcistan’ın tarihine ve günümüze büyüleyici bir bakış sunuyor. Vintage tabaklardan antika paralara, Sovyet kitsch ürün tezgahlarından, Gürcü sanatının modern örneklerine kadar her şeyi bir arada bulabileceğiniz bir market. Hava güzelse her gün 10:00 – 17:00 saatleri arasında açık. Hafta sonları genellikle daha fazla tezgah oluyor.
100 yıllık bir Postane Binası’ndan otele dönüşen Radisson Red’deyiz. Mini bir şölen için, otelin içerisinde yer alan Posta Restaurant’ta bulunuyoruz. Lezzetli Gürcü tatlarından oluşan mini sandviçler ve lezzetli atıştırmalıklar için heyecanlıyız. Lokal lezzetleri Radisson kalitesiyle sunan Posta Restaurant, benzersiz ve farklı bir yemek deneyimi sunuyor. Mutfak; Gürcü, Asya ve dünya lezzetlerinin değerli bir karışımı. Aghmashenebeli Caddesi’ne geldiğinizde küçük bir mola için harika bir yer.
Web: radissonhotels.com/en-us/hotels/radisson-red-tbilisi
Kaynak: Radisson Red Tbilisi
Siyah Aslan anlamına gelen Shavi Lomi, Şef Meriko Gubeladze’nin yarattığı bir modern Gürcü mutfağı. Tiflis’in en eski bölgelerinden Chughureti’de bulunan Shavi Lomi, geleneksel ve modernin hoş bir karışımı. İç mekanda egzotik, lokal ve bohem kelimelerinin tam anlamıyla vücut bulmuş hali bir dekorasyon var. Antika masalar ve sandalyeler, farklı renklerde lambaderler, aydınlatmalar atmosfere katkıda bulunan detaylar.
Gelelim yemeklere… Gobi adı verilen imzalı paylaşım tabağı, Jonjoli (peynir çeşitleri), Phkali (pancar, ceviz ve ıspanak sosları) mutlaka denenmesi gereken lezzetlerden. Meşhur ceviz soslu Gürcü salatası ve sarımsak soslu Shkmeruli de menünün yıldızlarından.
Şehirdeki keşiflere bir mola vermek için Kura Nehri manzaralı Corner Cafe’ye geçiyoruz. Burada lokal Gürcü biralarının tadına bakıyor ve yakaladığımız güneşli havanın tadını çıkarıyoruz. Gün batımına doğru yaklaşırken, şehirdeki son gecemizde iyi müzik için çok hazırız!
Şehrin eğlence ve dans anlamındaki yeni atar damar bölgesi: Nikoloz Baratashvili Left Bank. Burada 3 farklı elektronik müzik kulübü bulunuyor. Mutant Radio, Left Bank ve TES club ev sahipleri. Geceye sırayla şöyle başlayabilirsiniz: Mutant Radio’nun cool müziklerini açıkhava barında dinleyip, ardından Left Bank’te müziğin ve enerjinin dozunun bir tık artırarak lokal djlerin müziğini keşfedip; TES Club’da geceyi noktalayabilirsiniz.
IG: @mutantradiotbilisi | @leftbanktbilisi | @tes_club_
Güzel anılarla dans gecemizi hatırlıyoruz ve Tiflis’te son gün, son kahvaltımız. Şehirden ayrılacağımız için içimizde tatlı bir hüzün var 🙁 Radisson Blu Iveria Hotel ekibine bir kez daha teşekkür ediyoruz. Tiflis seyahatimizi anlamlı kılan yüksek hizmet anlayışları ve sundukları gastronomik deneyimlerle farklı bir Tiflis ile daha tanışmış oluyoruz.
Siz de şehrin tüm turistik, tarihi ve kültürel noktalarına çok yakın olup, hem de mükemmel bir konaklama deneyimi yaşamak isterseniz, Radisson Blu Iveria Hotel’de yerinizi ayırtabilirsiniz.
Web: radissonhotels.com/tr-tr/oteller/radisson-blu-tbilisi
Bu içeriğin güncellendiği tarih 26/03/2024 14:01
Leave a Comment