Evlerde geçen şu son bir sene bana ne öğretti diye sorarsanız herhalde vücudumuza bakmanın ne kadar önemli olduğunu söylerim. Böyle dendiğinde akla ilk olarak tabii ki dengeli beslenme, kaliteli uyku uyuma, düzenli egzersiz yapma gibi sağlıklı yaşamın anahtarı rutinler geliyor. Bunların da kıymetini çok iyi anladığımızı kabul ediyorum.
Öte yandan kendinizle ve vücudunuzla böylesine uzun bir süre baş başa kaldığınızda cildinizin, vücudunuzun da iyi bir bakıma ihtiyacı olduğunu hatta ihtiyaçtan öte bunun bir gereklilik olduğunu kavrıyorsunuz. Bu zamana kadar yapmam gerektiği için uyguladığım cilt ve vücut bakımında ezbere hareket ettiğimi fark etmemle birlikte ihtiyaca yönelik ürünlerin peşinden gitmeye başladım. Bir yandan da bileşimlerini daha bilinçli şekilde okumanın önemini fark ettim. Böylesi bir dönemde de ilk dokunuşta çok sevdiğim Blush Coffee Scrub ürünleriyle tanıştım.
Peeling dendiğinde ilk düşünülen yüz bakımı esnasında uygulanan işlem olsa da aslında vücut peeling’ini de düzenli uygulamak gerekiyor. Bu işlem cildi arındırıp, temizleyip, gözenekleri açarken cildin genç ve canlı kalmasına da yardımcı oluyor. En önemlisi de peeling sonrası cildiniz nemlenerek yumuşacık bir hisse kavuşuyor. Düzenli peeling sayesinde selülit ve çatlak görünümünde de fayda sağlanıyor.
Yerli bir girişim olan Blush Coffee Scrub, kahve bazlı bir peeling yaratıyor. Yani scrub ürünü sunarak bu uygulamayı kendinizi iyi hissettiren, haz veren bir deneyime dönüştürüyor. Robusta kahve çekirdekleri, E vitamini ve jojoba, Hindistan cevizi, kakao yağı gibi türünün en iyi doğal yağlar içeren Blush sizi dokunma ve koku aracılığıyla duyusal bir yolculuğa çıkarıyor.
Blush Coffee Scrub ürünlerinin ayrıştırıcı bir özelliği de vegan içeriklerden oluşması. İçerdiği herhangi bir bileşende hayvansal veya hayvanlar üzerinde denenmiş içerikler bulunmuyor. Bunu da tedarik zincirlerini sıkı bir şekilde denetleyerek takip ediyorlar. Bu zincirdeki tüm girdilerin de adil ticaretin (fair-trade) bir parçası olduğu konusunda taahhüt veriyorlar. Özellikle kahve çekirdeği tarımı gibi emek sömürüsüne ve doğa tahribatına açık bir konuda buna önem vermeleri alkışlanacak bir davranış.
Benim deneyimime gelecek olursak, Blush paketlerini açar açmaz yüzümde hemen bir gülümseme belirdi. Kahvenin hayatımda ne kadar önemli olduğunu düşününce, paketlerden yayılan enfes kahve kokusu beni mest etti desem yeridir. Uygulaması da son derece kolay. Duş esnasında nemli vücudunuza hafifçe masaj yaparak scrubları uyguluyor ve birkaç dakika bekliyorsunuz. Sonrasında durulanma ve yumuşacık hissin tadını çıkarmaktan ibaret. En güzeli de duştan çıktıktan sonra fazladan bir nemlendirici krem sürme ihtiyacının kalmaması. Scrubların bıraktığı etki sebebiyle kollarım, bacaklarım sanki kremlenmiş de nemlenmiş gibiydi. Ama aklınızda hiç öyle yağlı bir his gelmesin. Tam kararında bir nemlilik.
Blush scrublarının üç çeşidi bulunmaktadır:
Blush şimdilik üç farklı çeşitte scrub sunmaktadır. Ancak web sitelerinden öğrendiğim kadarıyla yakında yüz scrubları da aramızda olacak. Blush ürünlerini teker teker alabileceğiniz gibi üçünün bir arada sunulduğu Trio Set’i de deneyimleyebilirsiniz.
İzmir’de üretilen Blush ürünleri, sınırlı sayıda ve en taze haliyle hazırlanıp sunuluyor. Ürünler doğal ve özgün üretim yöntemleriyle üretiliyor. Gerçekten de paketleri açtığınız anda bu tazeliği kokusuyla hissedebiliyorsunuz. Ayrıca Türkiye’yle eş zamanlı olarak İngiltere, Almanya, Fransa ve İspanya’da da satışa sunulan bu yerli ve vegan girişimi yakından tanımak için web sitelerine ve Instagram hesaplarına göz atabilirsiniz. Ayrıca evde kendiniz kolayca hazırlayıp uygulayabileceğiniz cilt maskeleri yazımıza da bakmalısınız.
Bu içeriğin güncellendiği tarih 22/03/2021 15:28
Leave a Comment