Yeni Normalde Bizler Ne Kadar Normaliz?

Bu senenin başından beri biz neler yaşıyoruz? Ne çok şey değişti hayatlarımızda değil mi? Hepimiz değişikliklerle oluşan yeni düzene uyum sağladık, hatta uyum sağlamak zorunda kaldık. Kimimiz için bu kolay oldu, kimimiz için biraz zaman aldı.

Yalnızlığımızı, günün sonunda kendi kendimizle kaldığımızı daha çok hissettiğimiz günlerden geçiyoruz artık. Hem kendimizi hem sevdiklerimizi korumak için mesafe koyduk her şeyle aramıza. Kafa karışıklığı, hayal kırıklığı, kaygı… Daha önceden de hissettiğimiz bu duyguları şimdi başka bir şekliyle hissediyoruz, yaşıyoruz…

Fakat ne kadar kabuğumuza çekilirsek o kadar zorlanırız. Ne kadar kaygımıza tutunursak o kadar zorlaşır hayattan keyif almak.

 

Evrimleşiyoruz

İnsanoğlu hangi zorlukla karşılaşırsa karşılaşsın ondan bir çıkış yolu buluyor. Bulduğu çıkış yoluyla da bir düzeni sarsıp yeni bir düzen oluşturuyor. Yani Rollo May’in de dediği gibi kendi evrimini kendi farkındalığıyla etkiliyor.

Evrimleşiyoruz gerçekten de. Belki şuan ki evrimimiz teknoloji bağımlısı olmamıza sebebiyet veriyor. İnsani temasın azaldığı, teknolojinin bizlere hüküm sürdüğü yeni bir düzen içindeyiz.

May’in bahsettiği farkındalık işte şuan daha da önemli. Çünkü biz bir şeyler yapsak da yapmasak da evrimleşmeye devam edeceğiz.

Bir şeyler yapabiliriz. Farkındalığımızı devreye sokarak ve içinden geçtiğimiz düzende mutluluk, sevgi ve huzur yaratabileceğimizi fark edebiliriz. Bu duygular kurtaracak bizi ve ilişkilerimizi.

Yeni Normalde Bizler Ne Kadar Normaliz?
Yeni Normalde Bizler Ne Kadar Normaliz?

Es Vermek

Çok hızlı hayatlar yaşıyoruz. Daha biz ne hissettiğimize, ne düşündüğümüze odaklanmadan gün bitiyor. Her zaman bizimle olan bir şeyi unutuyoruz. Bazen o kadar unutuyoruz ki, onu sıkıştırdığımızın bile farkında olmuyoruz. Nefesimizi…

Bu yüzden bir es vermek önemli. Bir durup burnumuzdan derin bir nefes alıp ağzımızdan derin bir nefes vermek…  Bu cümleleri okurken yapabilirsiniz. Bu sizi bedenen, zihnen ve ruhen rahatlatacak bir hazine…

Her nefes alıp verişinizde bu üçlünün daha çok rahatladığına inanın. Aynı zamanda bunu yaptığınızda hem o gün ve o an neye ihtiyacınız olduğunu daha iyi görebilir hem de stres, kaygı, çaresizlik gibi duygulardan kopup olumlu duygulara doğru yelken açabileceğinizi fark edebilirsiniz.

 

Zamanla Beraber Akmak…

Nefesimize, bedenimize ve zihnimize yani kendimize daha çok odaklanacak anlar yaratalım. O anları yaratalım ki yaptıklarımızdan daha çok keyif ve verim alabilelim.

Bir arkadaşımızla kahve içerken, bir kitap okurken veya bir spor yaparken zaman akıp gidiyor. Biz zamanın akışıyla beraber aksak nasıl olur? Kahvenin verdiği tat, kitabın yarattığı his, sporun bedenimizde yarattığı rahatlık… Bunları yakaladığımızda, zamanla beraber akmış olup yaptığımız her ne ise onun daha zengin bir deneyim olmasını sağlarız.

Şimdi bir duralım, biraz yavaşlayalım. Derin bir nefes alıp bedenimizi rahatlatalım, zihnimizi dinginleştirelim ve öyle devam edelim günümüze. Bunu yapmanın evrimimizdeki zenginleştirici katkısına inanarak.

Yorumlar