Yeni Seneye Ufak Notlar, Büyük Farkındalıklar

Her sene sonunda, gelecek yeni seneyi daha verimli, daha güzel ve daha farkındalıkla karşılamak için kararlar alır, listeler yaparız. Kimi kararlar uygulanır, kimi birkaç deneme sonrası bırakılır, kimine belki hiç başlanmaz 🙂

‘Yeni seneye ufak notlar, büyük farkındalıklar’, sürdürülebilir, ilham veren, hayatımızda fark yaratacak, gündemimizi ve bakış açımızı değiştirecek notlardan oluşan benim motivasyon listem 🙂  Fayda, güzellik ve farkındalıkla kalplere dokunması dileğiyle…

 

En az 3 tane sağlıklı yemek yapmayı öğrenin.

Sabah uyanır uyanmaz dişlerinizi fırçalayın ve ağız bakımınızı yapın. (Tüm gece ağzımızda üreyen bakterileri besin bekleyen midenize indirmek istemezsiniz değil mi:)

Sabahları güne ılık su ve limon karışımı ile başlayın. (Vücudu canlandırır, temizler ve C vitamini sağlar)

Paketli gıdalardan mümkün olduğunca uzak durun. (Hatta o reyonlara bakmayın bile)

Semt pazarlarına gidin.

Florürsüz diş macunu kullanın. (Hala bilmeyen olabilir, internette zararlarını araştırabilirsiniz.)

Hayvansal ürünleri ve et ürünlerini tüketirken bir defa daha düşünün. Masanıza gelen her türlü etin, duyguları olan, doğuran, öleceğini anladığında korkan ve yaşam hakkı olan bizim gibi bir canlı olduğunu unutmayın.

Vücudunuza iyi gelmeyen gıdaları tespit edip beslenmenizden çıkarın.

Ayurvedada üç çeşit vücut tipi bulunmakta. Hangi vücut tipine ait olduğunuzu öğrenmek için internette rahatlıkla bulabileceğiniz testlerden birini çözebilir, beslenmenizi buna göre dengeleyebilirsiniz. (Ayurveda beden tipi analizi)

Barınak ve sokak hayvanlarına direk ya da dolaylı yoldan (onlar için çalışan organizasyonlara mama yardımı gibi) yardım edin.

Mümkünse bir çocuğun eğitim masrafını üstlenin (her ay gereksiz aldığınız ve kullanmadığınız şeyleri tespit edip bunlara harcadığınız tutarı bir çocuğun, gencin eğitimi için kullanın, bir kazak ya da ayakkabınız eksik olsa hiçbir şey farketmez hayatınızda ama bir insanın eğitimi hayatta çok şey fark ettirir)

Şikayet etmeyin. Şikayet hiç birşeyi düzeltmediği gibi hem kendinize olumsuz duygular yüklemenize hem de o enerjiyi büyütmenize ve daha fazlasını çekmenize sebep olur. Bunun yerine karşılaştığınız güzellikleri, gelecek planlarınızı, hayallerinizi, sevdiğiniz şeyleri, hobilerinizi konuşun.

Sevdiğiniz insanların varlığı için her gün şükredin.

Sağlıklı uyandığınız her sabahın, yediğiniz her lezzetli yemeğin, aldığınız her sıcacık duşun, içtiğiniz her güzel çayın/bitki çayının tadını çıkarın. Bunların tadını alabilmek, sağlıklı hissetmek çok büyük hediyeler hayatta.

Başkalarının başarıları veya hayatları gerçekte sizin idealiniz olmayabilir, bu sanrıya kapılıp kendi ideallerinizden ve yapabileceklerinizin farkındalığından şaşmayın.

Her gün en az üç tane olumlu cümle kurun. (Buna şükretmeyi de dahil edebilirsiniz)

Kimseyi yargılamayın. Hayat hepimize benzer dersleri farklı zaman ve koşullarda öğretiyor.

İnsanlardan çok odak noktanız kendiniz olsun, geliştirmek istediğiniz yönlere odaklanın. Kıyasınız başkaları değil, kendiniz olsun.

Olumsuz olayları, haksızlığa uğradığınızı düşündüğünüz durumları konuşarak enerjinizi bu yönde harcamayın.

Kendinizi konuşuyor bulduğunuz an bu kuralı hatırlayıp yerine mutlu olduğunuz bir anı koyun.

Her sene ya da sene içinde belli periyodlarla ne yönde ne kadar geliştiğinizi, istediğiniz yönde neleri değiştirebildiğinizi tesbit edin ve kendinizi gitmek istediğiniz bir kurs/atölye/etkinlik ile ödüllendirin.

Düşündüğünüz, yaptığınız her iyi ve her kötü şeyin size döneceğine yüzde yüz emin olun.

Paylaşımcı olun, bilgiyi, sevgiyi paylaşın.

Özgür olmak için özgün olun. (Meltem Güner’den esinlendim; ‘Özgünlük özgürlüktür’ demişti sanırım)

Emeğiniz olmayan hiç bir şeyi sizinmiş gibi yazmayın, çizmeyin, sahiplenmeyin. Kullanıyorsanız kaynak gösterin.

Kınadığınız, küçümsediğiniz, yok saydığınız herkesin ve herşeyin aslında sizden bir parça olduğunu, hepimizin aynı özden varolduğunu ancak gelişme aşamalarımızın farklı olduğu bir yolculukta olduğumuzu aklınızdan çıkarmayın. Kendi yolunuza bakın, kendiniz olun.

Hoşgörünün en büyük erdemlerden olduğunu unutmayın.

Kapınıza gelen, önünüze çıkan bir insanı, hayvanı yok saymayın. Ne zaman neyle sınandığımızı bilemeyiz. Yardımınızı bekleyen gözlerden ve ruhlardan yapabileceğinizi esirgemeyin.

Kimseye kırıcı, küstah veya kaba davranmayın.

Çöpünüzü alan görevliden, ekmek aldığınız fırına, arabanızı yıkayan gençten, hizmet aldığınız herhangi bir yerdeki o hizmeti veren herhangi kişiye mutlaka teşekkür edin.

Hizmet aldığınız insan bir yanlışlık yaptığında tepki vermek yerine o insanın ne şartlarda çalıştığını, yorgun olabileceğini düşünün.

Suyu, elektiriği, doğal kaynakları boşa harcamayın.

Büyük üreticiler yerine yerli üretimin ve üreticilerin yanında olun. Tavsiye edin, destekleyin.

Olumsuz duyguların çok hızlı bulaştığını unutmayın. Buna aracı olmayın. Sağlıklı ve yapıcı eleştiriler yapın ve harekete geçin. Olumsuz olarak ve olumsuz kalarak hiçbirimiz bu hayatta kazanamayız.

Görünen herşeyin bir de iç yüzü olduğunu, görünmeyen taraflarının daha fazla olduğu gerçeğini unutmayın.

Sistemin dayattığı herşeyi kabul etmeyin. Araştırın, sorun, sorgulayın.

Gereksiz aldığınız her ürünün dünya için gereksiz bir yük olduğunu aklınızdan çıkarmayın.(üretim aşamasından, çöp haline gelene kadar)

Plastik tüketiminizi gözden geçirin, ciddi biçimde azaltın. Markete, pazara kendi alışveriş çantanızla gidin, plastik şişe sularını her sokağa çıkışınızda tüketmek yerine yanınızda evde doldurduğunuz su mataranızı taşıyın, cam şişe suyu tüketin, kullandığınız kulak çubuğundan naylon poşetlere her atığın okyanusları, denizleri kirlettiğini, deniz canlılarına zarar verdiğini unutmayın.

Kendinizin en iyi arkadaşı olun. Onu koruyun, konuşun, onunla iyi vakit geçirin.

Herşeyi bilen (bildiğini sanan) değil, her an öğrenme yolunda olan bir öğrenci olduğunuzu içselleştirin.

Mütevazi olun.

Herşeyin zamanı gelince gerçekleştiğine inanın.

İsyan etmeyin, çözüm üretin, elinizdekilerle yapabileceğinizin en iyisini yapın.

Olana güvenin.

Kendinizi de etrafınızdakileri de yüreklendirecek sözler söyleyin.

Dünyadaki en büyük sorunların ‘sevgisizlikten’ başladığını fark edip, sevgi enerjinizi çoğaltın.

Geri gelmeyen ve satın alınamayan zamanı iyi değerlendirin. Size bir şey katmayan herhangi bir programı, haberi, diziyi çıkarıp yerine keyifle yeni şeyler öğreneceğiniz, zihninizde yeni kapılar açan yaşama, evrene dair belgeselleri izleyin, ilham veren kişilerin hayat öykülerini okuyun, sevdiklerinize zaman ayırın, hayvanları gözlemleyin ve onlardan öğrenin.

Hayvanlar üzerinde test edilen kozmetik ürünlerini kullanmayın. Aldığınız ürünlerin etiketini mutlaka okuyun, bilinçli tüketici olun.

En iyisi, kendiniz ve çevreyi korumak adına doğal yağlarla hazırlanan aromaterapi ürünlerini kullanın. Ciddi anlamda fark yaratan, kendinizi iyi hissettiren bu yağlardan üretilen krem, şampuan, doğal deodorant ve diğer bakım ürünleri cam şişelerde sunulduğu için plastik tüketiminizi de minimuma indirmiş olacaksınız.

Küçüklerini koruyan, büyüklerini sayan, yurdunu, milletini özünden çok seven, yardımlaşmayı bilen, küllerinden doğan, değerleri çok derin ve zengin bir kültürden geldiğinizi asla unutmayın ve sizden küçük olanlara anlatın, öğretin.

Herşeyin geçici olduğunu aklınızdan çıkarmayın.

 

Fotoğraflar Kaynak: @tinycactus