Sağlıklı ve iyi yaşamaya dair ilgisi olan biriyseniz son yıllarda yükselişe geçen adaptojen bitki terimini duymuşsunuzdur. Kulağınıza yabancı gelen bir terimse de bu yazımızla birlikte merakınızın uyanacağını düşünüyoruz. Özellikle Çin tıbbının ve şifalı Ayurveda ritüellerinin vazgeçilmezi olan bu bitkiler yorulan ve birtakım ihtiyaçları olan vücudu dengeye getirerek bize büyük bir iyilik yapıyorlar.
Doğanın bize sağladığı onlarca, yüzlerce faydadan sadece biri daha diyebiliriz. Gelin bu şifalı bitkilerin dünyasına biraz daha yakından bakalım.
Adaptojen bitki nedir?
Adaptojen kelimesinin köküne baktığımızda uyarlamak, uyum sağlamak veya uyumlanmak gibi çeviriler ile ifade edebiliriz. Adaptojen bitkiler ise vücudun stresle mücadele etmesine destek olan ve ihtiyaca göre işlevlerini uyarlayan bitkilere (bazen de mantarlara) verilen bir isim. Bahsi geçen şifalı bitkilere bu ismin verilme sebebi ise onların belirli şartlara kendilerini uyumlama yeteneğine sahip olmalarından geliyor.
Ayurvedik şifa yöntemlerinde ve Çin tıbbında sıklıkla rastladığımız adaptojenlerin çalışma şeklini termostata benzetebiliriz. Nasıl ki termostat sıcaklıktaki değişime duyarlıysa adaptojenler de vücudun strese olan tepkisine benzer bir duyarlılık gösteriyor. Vücudun fiziksel, kimyasal veya biyolojik ihtiyaçlarına göre fonksiyonlarını ayarlayan bu bitkiler dengeleyici, iyi hissettiren ve rahatlatan özelliklere sahip. Genellikle kaygı bozuklukları, kronik stres, dengede olmayan kan basıncı ve şekeri, uykusuzluk gibi problemlerde rahatlatıcı etkileri sebebiyle kullanılıyorlar.
Adaptojen bitkiler nasıl kullanılıyor?
Bu bitkiler farklı formlarda tüketilebiliyor. Herkesteki etkisi farklı olacağından kullanım miktarları veya formları kişiye özel olarak değişebilir. Adaptojenler toz, kapsül, çay gibi farklı formlarda bulunabiliyor. Smoothie, çorba, su, süt gibi gıdalarınıza eklenebiliyor veya demlenebiliyorlar. Bu bitkileri tüketmeden önce – her bitkide olduğu gibi – doktor tavsiyesi almanızı tavsiye ederiz. Tüm bu doğal takviyeler tedavi değil destek amaçlı kullanılılıyorlar. Ancak herkes üzerindeki alerjik etkisi farklı olabilir. Bunu göz önünde bulundurmakta fayda var.
Adaptojen bitkiler nelerdir?
Farklı ailelere mensup bu bitkilerin bir kısmı tanıdık olduğu gibi bir kısmı bize oldukça yeni. İsimlerine aşina olmasak da binlerce yıldır Ayurveda’da, Çin tıbbında ve bazı Hint öğretilerinde kullanılan ve şifasına inanılan bu bitkilerden bazıları şöyle:
- Ginseng: İçlerinden en bilinenlerinden gingeng, enerji arttırıyor, kan şekerini düşürüyor ve bilişsel fonksiyonları iyileştiriyor.
- Ashwagandha: Ayurveda’nın temel bitkilerinden biri olan ashwagandhanın stres hormonlarını düzenlediği, sinir sistemini rahatlattığı ve bağışıklık sistemini desteklediği biliniyor.
- Reishi: Bir mantar olan reishi antioksidan etkisiyle bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Aynı zamanda da uykusuzluk, kaygı, stres gibi problemler ile yorgun düşen vücudunuzu dengeye getiriyor.
- Hint fesleğeni: Kan şekerini dengeye getirmeye yardımcı olan Hint fesleğeni stres ve kaygı bozukluklarında da kullanılıyor.
- Zerdeçal: Çoğumuzun mutfağının vazgeçilmezi olan zerdeçal da adaptojen bir bitki. Bilişsel fonksiyonları düzenlemede ve stresi azaltmada kullanılıyor.
- Rhodiola: Zihinsel ve fiziksel yorgunlukla mücadelede kullanılıyor. Aynı zamanda stresli anlarda dengeleyici etkide olduğu biliniyor.
- Goji berry: Güçlü bir antioksidan deposu olan goji berry, fiziksel ve zihinsel performansı desteklemede ve uykuyu iyileştirmede adaptojen özellikler gösteriyor.
- Yabani iğde: İyi bir antioksidan olan bu bitki cildin yenilenmesine ve sindirim sisteminin rahatlatılmasından tercih ediliyor.
- Moringa: Son yıllarda süpergıda olarak da tercih edilen moringa fiziksel, kimyasal veya biyolojik stres faktörlerine karşı dengeleyici etki sağlıyor. Aynı zamanda vücut yorgunluğunda da adaptojenik etkilerini gösteriyor.
- Shatavari: Hint kuşkonmazı olarak da bilinen bu bitki PMS belirtilerinin azaltılmasında ve regl ağrılarının hafifletilmesinde kullanılıyor.
Adaptojen etkili iki leziz tarif
Hazırlaması oldukça pratik bu iki içecek tarifimiz daha ulaşılabilir olan adaptojen bitkilerden oluşuyor. Birini güne başlarken enerji için diğerini de gece yatmadan rahat bir uyku için tercih edebilirsiniz.
Matcha ve Moringa Latte
İçerisindeki kafein sebebiyle günü erken saatleri tüketmeye daha uygun olan bu nefis latte tarifini isterseniz soğuk olarak da deneyebilirsiniz.
Malzemeler:
- 1 su bardağı süt (badem veya soya sütü de tercih edebilirsiniz)
- 1 çay kaşığı matcha tozu
- 1 çay kaşığı moringa tozu
- 1 çay kaşığı Hindistan cevizi yağı
- İsteğe bağlı olarak bal veya agave şurubu (tatlandırmak için)
Hazırlanışı:
- Bir sos tenceresinin için süt, matcha ve moringa tozlarını ekleyin. Orta ateşte karıştırarak homojen bir karışım elde edin. Kaynama noktasına gelmeden ocaktan alın.
- Eğer süt köpürtücünüz varsa sos tenceresinin içinde köpürtüp bardağınıza aktarabilirsiniz. Yoksa da bir blender’a alıp köpürene kadar 1-2 dakika çekebilirsiniz. Ardından Hindistan cevizi yağını ve isteğe bağlı olarak tatlandırıcı ekleyip içebilirsiniz.
Zerdeçallı Uyku Sütü
Bu karışımı uyumadan 1 saat kadar önce içerek daha rahat uyuyabilirsiniz. Bu tarifi isterseniz fıstık ezmesi ve muz ekleyerek sabah saatlerinde bir smoothie’ye de çevirebilirsiniz.
Malzemeler:
- 1 su bardağı sütü
- 1 çay kaşığı toz zerdeçal
- ½ çay kaşığı toz tarçın
- Birer tutam toz kakule, muskat cevizi ve zencefil
- İsteğe bağlı olarak birkaç tutam başka adaptojen bitki (örneğin ashwagandha)
Hazırlanışı:
- Tüm malzemeleri ocakta kısık ateşte ısıtın ve arada karıştırarak topak oluşmasını engelleyin.
- Baharatlar homojen olarak karıştıktan sonra yaklaşık 10 dakika daha kısık ateşte ısıtmaya devam edin ve aromalar ile demlenmesini sağlayın.
- Ardından bir fincana aktarıp isteğe göre tatlandırıcı ekleyerek tüketin.
Yorumlar