Pınar Mumcu
Berlin Yarı Maratonu koşu camiasında önemli ve ayrı bir yere sahip.
Öncelikle şehir çok güzel, şahane mimarisi olan binalar, kanallar, yemyeşil parklar, nefis restaurantlar, çeşit çeşit kafeler, müzik dükkanları, konser salonları, gece kulüpleriyle Berlin muhteşem bir şehir. Berlin diğer Avrupa şehirlerine göre çok daha ucuz, özellikle yeme-içme ve konaklama konusunda seçenekler say say bitmiyor.
Koşmak için çok tercih ediliyor çünkü parkur da şehir gibi dümdüz ve neredeyse hiç eğim yok. Bu sebeple bu şehirde atletler ve koşucular PB ( personal best – en iyi derece ) lerini yapıyorlar. Berlin Yarı Maratonu koşulması güzel bir parkur olmanın dışında, kusursuz organizasyonu ile de tercih edilmesi gereken bir yarış. 21K’lık parkur şehrin tam ortasından, en güzel noktalarından özenle geçiyor.
Berlin’de yarı maraton koşarken sırasıyla Brandenburg Tor, Zafer Anıtı, Check Point Charlie’den geçtiğimizi hatırlıyorum. Aslında kendimi koşarken çok farkında sanıyordum ama şu anda rüya gibi geliyor. Koştuğunuz her metrede insanlar, canlı müzik grupları size motivasyon veriyor, bir saniye bile yalnız hissetmiyorsunuz ki bir uzun mesafe koşucusu için bu çok önemli bir detay. Arada bir de olsa konsantrasyon kaybettiğiniz anlarda enerjinizi yükselten güzel bir itici kuvvet. Koşarken sürekli tezahurat yapan insanlara gülümseyip, arasıra kulağıma gelen müziğe kulak verdiğimi hatırlıyorum.
Kendi koşu gurubum Rundamental gibi, farklı ülkelerden amatör koşu gruplarının bir araya geldiği ve birbirini desteklediği, tezahurat yaptığı, ortak projeler için bir araya gelip güçlerini birleştirdiği Bridge The Gap olayı sebebi ile bir sürü grup Berlin’deydi ve özellikle de 19. kilometrede sizi çok büyük bir tezahurat noktası bekliyor.
Berlin’i koşu grupları Run Pack Berlin ve Berlin Braves’in düzenlediği, maraton akşamı baya çılgın bir partide, bizim gibi koşuya kendini adamış çeşit çeşit insanla tanışma ve dans etme fırsatı bulduk. 12 kişi olarak katıldığımız Berlin Yarı Maratonu’ndan unutulmaz anlar; yediğimiz yemekler, içtiğimiz biralar, kahveler, koştuğumuz kilometreler ve start ve finish çizgisinde birbirimize sarıldığımız o an olarak zihnimize kazındı.
Tüm koşmayı sevenler, koşmaya başlamayı düşünenler! Mutlaka Berlin’e gidin, bir yarış için olmasa da bu güzel şehri koşmadan geçmeyin. Yaşlı genç demeden tüm şehir koşuyor. Özellikle de gelecekte bir yarış hedefiniz varsa bu Berlin Maratonu ya da Yarı Maraton olmalı!
denemenlazım
Yorumlar