Hem gökyüzünde hem de senenin ilk ayındaki etkinliklerde bu enerjinin sinyallerini görebilmek mümkün. Nereye bakacağınızı bilin yeter!
Ocak 2020, konserlerden tiyatrolara festivallerden stand-up’lara kadar uzanan çok çeşitli bir etkinlik takvimi sunuyor. Yeni yıl için ihtiyacınız olan motivasyonu ve sıfırdan başlama gücünü birinde bulamazsanız bir diğerine gönül rahatlığı ile savrulabilirsiniz.
Semaver Kumpanya’nın sekiz sezondur oynadığı, Serkan Keskin’in yönettiği “Metot” bu yıl bir kez daha sahnede. Yazarı Jordi Galceran’a dünya çapında bir ün getiren oyun iş hayatı üzerine oturtulmuş kurgusu ile çağa oldukça yakışan bir psikolojik gerilim.
Dünyanın en takdir edilen ses aralıklarından biri olan tenörü arşa taşıma hiç sekteye uğramadan sürekliliğini korumuş ender sanat kurumlarından Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası güçlerini birleştiriyor!
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Genel Müzik Direktörü Prof. Rengim Gökmen yönetiminde gerçekleşecek konserin unutulmazlarınız arasına girecek kadar etkili olacağı kesin.
Türkiye müzik tarihinin modern ozanı, saykodelik janrının ülkedeki tek ve en büyük kalesi Barış Manço’yu hakkıyla anmak istemez misiniz? O halde nesillere ilham vermiş, dilimizden düşmeyen zamansız şarkılarını 7’den 77’ye söylemeye davetlisiniz. Murat Meriç ve Lalalar’ın konuk olduğu geceyi kaçırmayın
Yeni yıla nasıl girerseniz öyle devam edermiş derler. Dedikleri doğru ise, seneyi kahkahalarla karşılamak en mantıklısı olacak.
‘Arkadaşım’ karakteri ile milyonları güldüren Tolga Çevik sahnede artık bir klasik haline getirdiği tiplemesi ve ince zekasını hiç kaybetmeyen doğaçlama yeteneği ile Türkiye Turnesi’ne çıkıyor. Akla sığmayan istekleri ile ‘Yönetmen’ Tolga Çevik’i çileden çıkarırken size de kahkahalarla izlemek düşecek.
Sezon boyunca Zorlu PSM’de sizlerle buluşacak Royal Opera House gösterimleri, tüm zamanların en başarılı balelerinden birine ev sahipliği yapıyor. Fndıkkıran, Royal Opera House gösterimiyle 5 Ocak tarihinde sizlerle buluşacak!
Ernst Theodor Amadeus Hoffman’ın kısa hikayesi The Nutcracker and the Mouse King’in üzerine Pyotr Ilyich Tchaikovsky’nin bestelediği, Marius Petipa ve Lev Ivanov’un koreografisini yaptığı Fındıkkıran, dünyanın en çok sahnelenen bale eserlerinden biri olma özelliğine sahip.
Arkasındaki bu dev kadro ile zamanının çok ötesinde ve çığır açıcı bir bale gösterisi olmayı başaran Fındıkkıran, Royal Opera House gösterimi ile Zorlu PSM’de olacak. 19. yüzyılın Noel ruhunu sahneye yansıtan ve bir klasik haline gelen yapım yeni yılların ilk günleri için ideal bir etkinlik.
Müzik ruhun gıdasıdır. Dolayısıyla geleceğin ince ruhlu bireylerini erken yaşta beslemek gerekir. Dört müzisyenin canlı performansı ile gerçekleşecek klasik müzik konseri, miniklere dünyaca ünlü bestecilerin eserlerini bir masalın içinde dinleme fırsatı sunacak. müzikseverler Edvard Grieg, Pyotr İlyiç Çaykovski Antonio Vivaldi, Wolfgang Amadeus Mozart, Johann Sebastian Bach, Gioacchino Rossini gibi sanatçıların müziğine kısa bir bale performansı da eşlik edecek.
Bugüne kadar attığınız bütün göbekleri unutturacak, tüm kurtlarınızı döktürüp eteklerinizi zil çaldıracak Balkan Wedding Party sizi sıra dışı bir düğün simülasyonuna davet ediyor.
Tek bir müzik türü ile sınırlı kalmayı reddederek, türler arasında formlarla oynamayı tercih eden Balkan Wedding Party, uluslararası festivallerde kendini parmakla göstertmeyi de başardı. Punk, caz ve elektronik seslerle el ele veren progresif düğün müzikleri eşliğinde dans pistinde buluşmak için elinizi çabuk tutun.
20 seneyi aşkın süredir çağdaş müzik türlerini geleneksel halk müziği kökenleri, dans ve teatrel ögeleri bir araya getiren BaBa ZuLa, Türkçe psikedelik müziğin en başarılı isimlerinden biri. Funk, retro ve trip-hop ritimlerini ve melodilerini, günümüz müziğiyle birleştiren Fakı Baba ise, 70’li yılların güçlü groove’larına yaptığı ince dokunuşlarla özgünleşen bir isim. Türkiye modern müzik tarihinin bu iki özgün psikedelik karakteri ile eğlenceli bir akşam geçirebilirsiniz.
Dünya müzik tarihinin unutulmaz bestecileri Wolfgang Amadeus Mozart ile Antonio Salieri’nin sıra dışı hikayesini anlatan Amadeus, güçlü oyuncu kadrosu, 12 kişilik koro ve 10 kişilik canlı orkestradan oluşan 35 kişilik dev ekibiyle yeni yılda sahnedeki yerini alıyor.
Müzik konusunda yüce bir yeteneğe sahip olan Mozart ile Salieri’nin ilişkisine odaklı aynı yapıt, 1984 yılında Milos Forman tarafından sinemaya uyarlanmış ve “En İyi Film” ve “En İyi Uyarlama” dahil olmak üzere toplam 8 dalda Oscar kazanmıştı. Başrollerini Selçuk Yöntem (Antonio Salieri), Okan Bayülgen (Wolfgang Amadeus Mozart) ve Özlem Öçalmaz’ın (Costanze) paylaştığı Amadeus oyunu da övgüleri fazlasıyla ha edeceğe benziyor.
Belçika’nın yeni gözde ikilisi Joyhauser, övgüleri toplamak için yeni yılda İstanbul’da olacak. Büyüleyici ve melankolik seslerin eşlik ettiği parçaları ile Awakenings, Extrema Outdoor, Tomorrowland ve Pukkelpop gibi elektronik müziğe yön veren birçok büyük festivalde sahne alan Joyhauser’ın raw techno setini dinlemeyi ihmal etmeyin.
Adını unutturmamayı başaran 11. Yüzyılda Fransa’sında yaşamış ünlü entelektüel, öğretmen ve düşünür Peter Abelard, aşk uğruna başına gelen bahtsızlıklar sonucu kendini münzevi bir yaşama kapatır.
Senenin en ilgi çekici oyunlarından biri olan X, tam da Peter Abelard’in kendini mahkum ettiği yalnızlıktan esinleniyor. Bu zamansız anlatının konsept, reji ve performansından ise, kariyerini New York’tan İstanbul’a taşıyan Korhan Başaran sorumlu. Uzun yıllardır uluslararası çapta gerçekleştirdiği çağdaş dans projeleriyle adından söz ettiren ünlü koreografın disiplinler arası çalışmasıyla seyirci karşısına çıkacağı bu eşsiz performansı kaçırmayın.
Son 13 yıldır klasik müziğin dünyaca ünlü müzisyenlerini izleyiciyle buluşturan İstanbul Resitalleri bugüne kadar 80’den fazla uluslararası sanatçı ile 100’den fazla resitale ev sahipliği yaptı. Şehrin en gözde klasik müzik etkinliklerinden biri olan İstanbul Resitalleri yeni yılda da yeni konserlere gebe.
Sene boyunca devam edecek konserlerin ilk ayağı Alexander Chaushian. Japonya’dan Amerika’ya uzanan bir coğrafyada Suntory Hall, Wigmore Hall, Viyana Konzerthaus ve Carnegie Hall gibi dünyanın en prestijli salonlarında konserler veren; Tchaikovsky ve ARD gibi iki önemli uluslararası yarışmanın ödüllü ismi 1977 Yerevan doğumlu viyolonselci Chaushian ile yeni yıla kulaklarınızın pasını silerek başlayın.
Türkiye’de ilk kez uygulanacak ritm ile senkronize ışıklandırmalar ile aydınlatılmış bir otopark düşünün. İncelikli bir mimari ile benzersiz bir alana dönüştürülmüş bu mekanda, Claptone sizin için çalıyor. Eşsiz bir eğlence olurdu değil mi? Neyse ki hayal kurmakla yetinmenize gerek yok. Çünkü Claptone bu ay İstanbul’a geliyor ve Emaar Undersquare konsepti ile İstanbul’u sallamaya kararlı. Under Square ile konsepti altında gece hayatına yepyeni bir soluk kazandıran bu eğlenceli partiyi kaçırmayın deriz.
Dans, kendi bedenimizi farkına varma ve kullanabilme becerilerini geliştirebileceğimiz en keyifli aktivitelerin başında gelir. Bedenimizin işleyişini fiziksel ve düşünsel koordinasyon, bedenin mekan ile ilişkisi gibi prensipler üzerinden kavramak ve geliştirmek varolan gücümüzü tanımamızı ve aktive etmemizi sağlar. Eğer siz de bedeninizin fiziksel potansiyelini fark etmeye hevesliyseniz, yeni seneye Su Güzey’in dans atölyesinde başlayabilirsiniz.
Öğretmeniniz ise, Bilgi Üniversitesi Sahne Sanatları Alanı’nda eğitimine başlayan, ardından Mimar Sinan Devlet Konservatuvarı Çağdaş Dans Anasanat Dalı ve Viyana Konservatuvarı’nda (Konservatorium Wien Privatuniversitat) eğitim gören Su Güzey.
“Plaza hayatından cast ajanslarına dünyanın en saçma yolculuğuna hazır mısınız?”
Cevabınız evetse, 10 yıl boyunca kurumsal hayatta bir plaza insanı olarak çalıştıktan sonra yurt dışında oyunculuk eğitimi alan eski beyaz yakalı Kaan Sekban’a kula verin. Beyaz yakanın zincirlerini kırp kendi çapında yaptığı talk şovları bir adım öteye taşıyarak ilk kez seyirci karşısına çıkan Sekban’ın saçmalamalarından kendinize rahatlıkla pay çıkarabilirsiniz.
Afrodit ile tanışmak ister misiniz? Ah evet, kim istemez! O zaman beyaz orkidelerinizi yakanıza takıp bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek Pembe Hayat KuirFest’in açılışına koşa koşa gelmelisiniz. Sahneden geçecek Banu Alkan rüzgarını atlattıktan sonra geceye Şevval Kılıç’ın tekno ritimleri ile devam edecek hemen sonrasında Özgür Kaktüs, Asîde ve Deus ex Machina B3B performansı ile coşacaksınız. Gecede kırmızı halı geçidi de olacağını söylemiş miydik?
Acid house, new wave ve punk akımlarını bir araya getiren prodüktör, DJ ve yazar Andrew Weatherall, uzun bir aradan sonra İstanbul’da.
90’ların başında, Happy Mondays, New Order, My Bloody Valentine ve Primal Scream gibi grupların parçalarına yaptığı remix’lerle indie-dance türünü tanımlayan İngiliz Dj ile senenin ilk ayında dans pistinde randevunuz var…
Doğu ve Batı’yı sentezleyen müziğiyle dinleyenini büyülü bir ses yolculuğuna çıkaran Mark Eliyahu, aynı zamanda yeni ile eskiyi de benzersiz bir şekilde sentezlemesi ile tanınıyor. Kamanche ve tar gibi eski enstrümanları modern ve fütüristik ögelerle birleştiren Eliyahu’ya bu performansında babası, seçkin müzisyen, besteci, müzikolog ve tar üstadı Piris Eliyahu, perküsyonda Rony Iwryn, klavyede Haim Weiss, gitar ve klavyede ise Adi Rotem eşlik edecek.
Yetenekli besteci ve kamanche ustası Mark Eliyahu’ya bu ay kulak verin.
Oyun içinde oyun kurgusu ile yazılmış sürpriz finalli bir tiyatro şöleni için bu ayın kazananı Kürklü Venüs oluyor. Sizi binlerce yıllık kadın-erkek ilişkisi üzerinden toplumsal cinsiyet meselesine, oradan bireyin arzularının karanlık taraflarına ve sonra da insan doğasının sınırlarına doğru bir yolculuğa çıkaracak olan oyun kaliteli vakit geçirmek için en iyi tercihlerden biri olacaktır.
Kapitalizmden kendini bir güzel sıyırmış Lesli’nin komik dönüşüm hikayesini dinlemek ister misiniz? Kendisi 18 yıl boyunca, San Francisco, New York ve Barselona gibi şehirlerde yaşamış, bir çok farklı sektörde çalıştıktan sonra, 40’lı yaşlarında oyuncu ve komedyen olmaya karar vermiş. Tahmin edersiniz ki bu yolculuk zorlu ve komik bir hikayeye dönüşmüş.
Doğal, samimi, yüksek enerjisi ile Lesli’nin şovunda Türkiye mi yurtdışı mı, evli mi bekar mı gibi sorularınıza da komik cevaplar bulabilirsiniz.
Harry Potter kitapları ve ardından gelen filmleri ile çoktan bir kültürel fenomen olmayı başardı. Tüm dünyayı etkisi altına almayı başaran bu fantastik hikayenin ödüllü film müzikleriyle canlı bir performans halinde sunulması ise, bambaşka bir deneyim.
Serinin en karanlık ve en psikolojik parçası Zümrüdüanka Yoldaşlığı’nı canlı senfoni orkestrasıyla, Nicholas Hooper’ın unutulmaz müzikleri eşliğinde, yüksek çözünürlüklü dev ekranda yeniden deneyimleyerek seneye büyülü bir giriş yapmayı deneyin.
Django Reinhardt ve Sidney Bechet’nin izinden giden akustik bir caz manouche grubu olan Flapper Swing, caz efsanelerinin şarkılarını cover yaparak dönemin eşsiz atmosferini yaşatmayı başaran bir kaliteye sahip. İki Manouche gitar, kontrabas, saksafon ve vokalde grubu dinlerken keyifle sallanmadan edemeyeceksiniz.
Uzun yıllar gazeteci olarak çalışan Damla Çeliktaban, Doulalık, Ebeveyn Koçluğu, Temel Yoga Uzmanlık, Homeopati eğitimleri de aldı. İç dünyası ile tanışan Çeliktaban, 2018 yılında ise Colorado’da Clarissa P. Estes ile tanıştı ve çalışma olanağı yakaladı. O zamandan beridir de aldığı ilhamla kadın çemberleri kurmaya ve çağrıyı duyanlar ile birlikte masallar eşliğinde ruhsal çalışmalar yapmaya devam ediyor.
Kurtlarla Koşan Kadınlar, iç ve dış doğasından ayrı düşmüş insanının tekrar Öz’üne kavuşması için yazılmış bir harita aslında… Masallar eşliğinde bu haritayı takip ederek içe bakmayı, baktığımızı görmeyi, gördüğümüzü kabul etmeyi öğretecek bu etkinliğe şans verebilirsiniz.
Eşi benzeri olmayan sound’u ile İtalyan techno devi Enrico Sangiuliano, soğuk kış gecenizi ısıtmaya geliyor. Ses mühendisi, prodüktör ve dj Sangiuliano, Drum and Bass, Psy-Trance gibi janraları da içine sığdırdığı kendine has techno müziğinin bir benzerini başka yerde duymanız pek mümkün değil.
2016 yılının “En Çok Satan Techno Dj”, 2019 yılının ”En İyi Prodüktör” ödüllü Dj’i Sangiuliano’nun sesine kula vermeyi es geçmeyin.
İlk olarak 2018 yılında Hollanda’da düzenlenen Medfest, Akdeniz bölgesi ülkelerinin sanatçılarını bir araya getiren bir müzik ve kültür festivali. Marakeş’ten Marsilya’ya müziği keşfe çıkma imkanı sunan festivale dahil olan sanatçıların ve müzikalitenin çeşitliliği oldukça kışkırtıcı. Dolayısıyla Avrupa’daki başarısını Türkiye’de de yakalayacağına hiç şüphe yok.
Sahne alacak isimler arasında Emel Matlouthi, Melek Mosso, Orange Blossom ve Buray & Coşkun Karademir Ethnic Project var. MedFest Türkiye’nin ilk yılındaki efsane sahne performanslarını kaçırmaya gelmez…
Gittiği her ülkede kapalı gişe izlenen Bubble Show İstanbul’a geri dönüyor. Eğlenceli müzikler eşliğinde özel bubble hileler, efektler ve eşsiz sahne malzemelerinin oluşturduğu Matěj Kodeš atölyesinde tamamen yeni ve benzersiz gösterisi sömestr tatili için güzel bir tercih olacaktır.
Bu içeriğin güncellendiği tarih 08/01/2020 17:17
Leave a Comment