Şehrin farklı noktalarından güncel sergileri bir araya getirdiğimiz İstanbul sergi rehberimizi inceleyerek sanat rotalarınızı oluşturabilir ve kışın bu soğuk günlerini sanatla iç içe geçirebilirsiniz.
Kullandığı farklı malzemeler ile geleneksel heykel sanatını kendi tekniğiyle yeni bir şekilde yorumlayan heykeltıraş Bilal Hakan Karakaya, Anna Laudel’in tüm katlarına her bir katta farklı bir hikaye anlatarak eserlerini izleyiciye sunuyor. Modern hayatın kaosun yansıttığı eserlerinden reçine, doğal ve endüstriyel atık gibi malzemeleri kullanmayı seven sanatçı Alem-i Mülk isimli sergisinde zaman, ölüm, mekan, yaşam kavramlarını sorgulayarak izleyiciye katlar arasında farklı bakış açıları veriyor.
Çağdaş performans sanatının öncü isimlerinden kabul edilen Marina Abramović, Türkiye’deki en büyük ölçekli retrospektifi ile şehre konuk oluyor. Marina Abramović Institute iş birliği ile gerçekleştirilen Akış (Flux) isimli sergide sanatçının performanslarının videoları ve fotoğraf dökümantasyonlarına ek olarak açıp çağrı ile projeye davet edilen sanatçıların gerçekleştirdiği performanslar yer alacak. Bu sergiyle bağlantılı olarak Akbank Sanat’ta da performans tarihini ve Abramović’in işlerini anlatan çeşitli belgesel ve video gösterimleri olacak.
Resim alanındaki akademik kariyeriyle de tanınan sanatçı Begüm Mütevellioğlu bir yandan da bitkileri odağına aldığı sanatsal üretimler yapıyor. Hem bir sanat galerisi hem de özel kaktüslerin bulunduğu botanik bir alan olan Space Cactus’te Aileler isimli kişisel sergisini izleyiciye sunan sanatçı farklı bitki ve kaktüs ailelerinin izinden giderek onları resmediyor. Bulunduğu mekanın canlılığı eklendiğinde farklı bir sergi deneyimi olacağa benziyor.
Şehrin yeni sanat platformlarından SIGNS, ikinci karma sergisine ev sahipliği yapıyor. Anish Kapoor, Thomas Demand, Cevdet Erek, Hera Büyüktaşçıyan ve daha pek çok yerli ve yabancı sanatçının eserlerini bir araya getiren When You Touch About Me, I Think Myself isimli sergide dokunma duyusu üzerinden ilham alınıyor ve bu ortak paydada buluşan eserler bir araya getiriliyor.
Sanatın farklı alanlarını aynı anda deneyimleyebileceğiniz “sanat evi” Endless Art Taksim, 2020 yılının ilk sergisini sunuyor. Bir karma sergi olan SubSTANZ’da Türk sanatının bir devrine tanıklık etmiş, değerli eğitmenler ile çalışmış ve uzun yıllardır kendi sanatlarını icra eden değerli sanatçıların farklı disiplinlerden işlerini izleme şansımız olacak. Tuval resimleri, gravür, heykel, serigrafi baskı gibi farklı tekniklerle üretilen işler, sanatçıların malzeme ve üslubu nasıl bir araya getirdiğini ve değişen devirle geçirdikleri dönüşümü yansıtıyor.
Macar Kültür Merkezi’nin ev sahipliğinde interaktif ve teknolojik öğelerle dolu yeni bir sergi bizi bekliyor. Küratörlüğünü Andrea Kovács’ın yaptığı sergi, ziyaretçilerin de katılımıyla bir grup sergisine dönüşecek farklı bir deneyim yaşatmayı vaat ediyor. Teknolojik cihazların interaktif kullanımı ve malzemeye yaklaşımımızı yeniden keşfettirecek işlerle ufuk açacak.
Öğrenilmiş duyusal deneyimler ile bitkileri ve etkileşimlerini de inceleyebileceğimiz sergiye paralel olarak 7 Şubat tarihinde Go Green isimli bir atölye de gerçekleştirilecek. Atölyede bitkilerden müzik üretmenin mümkün olup olmayacağı teknolojik yaklaşımlarla sanat çerçevesinde incelenecek.
Ressam Mesut Karakış ikinci kişisel sergisiyle yeniden Galeri 77 çatısı altında sanatseverler ile buluşuyor. Soyut ve yenilikçi teknikleri özgürce kullanmayı seven sanatçının kendine özgü sofistike bir tekniği var. Çalışmalarını üretirken resimlerini bölüm bölüm yaratıyor, siliyor, yeniden oluşturuyor. Farklı boya ve fırça tekniklerini de ekleyerek karakteristik bir dil yaratıyor. Serial Beauty isimli kişisel sergisi de yine bu özgün, yaratıcı ve dikkat çekici kompozisyonlardan oluşuyor.
Ukraynalı sanatçı Alexis Gritchenko’nun İstanbul’da geçirdiği dönemin işlerine odaklanan İstanbul Yılları isimli sergide şehrin 1919-1921 yıllarında sanatsal bir keşfe çıkıyoruz. O dönem İstanbul’da yaşayan sanatçının suluboya, guaş, karakalem ve yağlıboyadan oluşan 150’den fazla eseri gün ışığına çıkıyor. Şehrin sokakları ve insanları arasında keşfe çıkan Gritchenko’nun perspektifinden İstanbul’u izlemek keyifli bir deneyim olacak.
Çok yönlü sanatçı Emre Senan 15. kişisel sergisini Kuzguncuk’taki sanat galerisi Imoga Art Space’te açıyor. Önceki sergilerinde eserlerini bir tema ekseninde birleştirmeyi tercih eden sanatçı bu defa belirli bir tema gözetmeksizin son üç yılda üzerinde çalıştığı yeni eserlerini izlemeye sunuyor. Tuval üzeri çalışmalarına ek olarak gündelik hayatta biriktirdiği, taslaklar, çizgi notları ve bir de duvar yerleştirmesini kapsama dahil eden sanatçıyı bu sergisiyle kişisel anlamda da yakından tanımamız mümkün olacak.
Tuval üzerine akrilik boya ile üretimler yapan sanatçı Figen Batı, yedinci kişisel sergisiyle Sevil Dolmacı Art Gallery’ye konuk oluyor. Eserlerinde soyut bir üslup kullanan sanatçı Transformasyon isimli sergisinde bizleri, hayatın ve evrenin içinde bulunduğu hızlı değişimi – transformasyonu – gözlemlemeye, sorgulamaya davet ediyor.
Türk heykel sanatının değerli isimlerinden Nilhan Sesalan kişisel sergisiyle Evliyagil Dolapdere’de sanatseverler ile buluşmaya hazırlanıyor. Küratörlüğünü Beral Madra’nın üstlendiği sergide sanatçının geniş üretim yelpazesinden örnekler izleyeceğiz. Doğa, mimari, arkeoloji gibi farklı alanlardan ilham alarak tasarladığı eserlerde bronz, taş, bakır ve ahşap gibi malzemeler kullanan sanatçı Ferah Feza sergisinde yeni işlerine de yer verecek.
Geçtiğimiz aylarda taşındığı yeni binasıyla sanat dünyasına büyük ses getiren Arter, 2020 yılının ilk sergisini sanatçı-müzisyen Cevdet Erek ile izleyicilere sunuyor. Sanatçının Arter’in galeri mekanına özel olarak tasarladığı yapıttan oluşan sergi, Büyük Bergama Sunağı’nı yeniden yorumluyor. Mekana özgü bir yerleştirme olan bu yapıt halen Berlin’deki Hamburger Bahnhof Müzesi’nde sergilenen Bergama Stereo isimli yapıtın varyasyonu olma özelliğini taşıyor. Sesli bir mimari yerleştirme olan Bergama Stereotip’in küratörlüğünü Selen Ansen üstleniyor.
Üçüncü kişisel sergisine hazırlanan sanatçı Emin Mete Erdoğan, tuval üzerine akrilik mürekkep çalışmalarını sunacağı sergide işçinde insanları görmeyi beklediğimiz binalara bitkileri ve hayvanları yerleştiriyor. İnsan yapımı mekanların bitki ve hayvanlar tarafından ele geçirilip kendi doğal alanlarına döndürüldüğü bu işlerde sanatçı insan ve doğa arasındaki ilişkiyi sorgulamamızı amaçlıyor.
Bu içeriğin güncellendiği tarih 07/02/2020 20:27
Leave a Comment