Bu ay başlayacak olan 16. İstanbul Bienali, kapılarını açmaya hazırlanan yepyeni sergi alanı Meşher, sanatçı ve küratörlere stüdyo programı başlatmak adına açılacak olan SAHA Studio sanat dünyasının öne çıkan haberleri arasında yer alıyor.
İstanbul sergilerini yakından takip etmek için sürekli güncellenen rehberimizi takip edebilirsiniz.
Anna Laudel yeni sezona İpek Yeğinsü küratörlüğünde bir sergiyle giriyor. Intergalactic isimli bu sergide 12 Türk sanatçının farklı disiplinlerden işlerini bir araya getiriyor. Küratör bu sergide insanlığın gezegen dışına olası bir göç durumunda nasıl etkileneceğine ve onları nasıl bir gelecek beklediğine odaklanıyor.
Heybeliada’nın en güzel yapılarından olan Ruhban Okulu Eylül ayı boyunca bir sergiye ev sahipliği yapacak. Ağustos ayının son günlerinde başlayan Derin Akıntı isimli sergi Adalar Denizle Yaşam ve Spor Kulübü önderliğinde gerçekleşiyor. Marmara Denizi su altı yaşamından yola çıkılarak hazırlanan sergide Alper Aydın, Hera Büyüktaşçıyan ve Sibel Horada’nın heykel, kinetik heykel ve mekansal yerleştirme gibi farklı çalışmaları sergileniyor.
Fotogerçekçilik akımını Türkiye’de ilk uygulayan sanatçılardan biri olan Nur Koçak kariyerinin en kapsamlı sergisiyle SALT Beyoğlu ve SALT Galata’ya konuk oluyor. Sanatçının 1960’lı yıllardan 2010’lu yıllara kadar olan süreçte ürettiği işler SALT binalarının katlarında tematik bir biçimde sergileniyor. Hem üretildikleri döneme de hem Koçak’ın ilham dünyasına ışık tutan bu eserler Türk fotogerçekçiliğini tanımak adına iyi bir rehber olacak.
Üçüncü edisyonuyla karşımıza çıkmaya hazırlanan Artweeks @Akaretler, yerli ve yabancı çağdaş sanatçıların katılacağı sergilere ek olarak bu defa içeriğini de genişlettiği bir program sunuyor. Sergilere ek olarak sanatçılarla söyleşiler ve atölye çalışmalarının da eklendiği program üç hafta boyunca izleyicileri açık olacak. Tüm sergi ve söyleşiler ücretsiz olarak takip edilebilir.
Karikatürist kimliği ile tanıdığımız Erdil Yaşaroğlu, ilk kişisel heykel sergisiyle Yapı Kredi Bomontiada’ya konuk oluyor. Her ne kadar kendisini mizah yayınlarıyla özdeşleştirsek de Yaşaroğlu, lisans eğitimini heykel üzerine tamamlamış bir heykeltıraş aynı zamanda. Çizimlerini yayınlarken heykel üretimine devam eden sanatçının çalışmaları Bomontiada’nın açık ve kapalı alanlarına yerleştirilecek. Sergide ayrıca sanatçının yaratıcı süreçlerini anlatan filmler de yer alacak.
Türk çağdaş sanatının önde gelen isimlerinden CANAN, daha önce sergilenmemiş Muhabbet Serisi ve Sevişgenler (Aşıklar) Serisi’nden eserleri ile Striga isimli eserini izleyici ile buluşturuyor. Eserlerinde toplumsal iktidar ve kadın bedeni arasındaki ilişkiyi konu edinen sanatçı aktivist kimliğiyle de dikkat çekiyor.
Bu sergisinde semobllerden, mitlerden, kehanetlerden ilham alarak insanın yüzyıllar içerisindeki değişimine ve çevresiyle olan iletişimine odaklanıyor.
Azerbaycan sanat dünyasının önde gelen ressamlarından Sakit Mammadov kariyerinin önemli işleriyle Tophane-i Amire’ye konuk oluyor. Dünyadan pek çok siyasetçi, müzisyen ve hatta kraliyet ailelerinin koleksiyonlarına girmiş sanatçının işlerini ve yarattığı stilini yakından incelemek sanatseverler ve koleksiyonerler için iyi bir deneyim olacak.
Sanatçı Leyla Gediz ikinci kişisel sergisi Denizens’i The Pill’de açmaya hazırlanıyor. Yer değiştirme, yerleşme ve yer kurma gibi kavramlara odaklanan Denizens, ismini 19. yüzyıl ortalarında artan uluslararası insan ve nesne dolaşımı ile ortaya çıkan, bir yerin sakini anlamına gelen terimden alıyor. Sergide resim, kağıt, enstalasyon, performans gibi farklı disiplinlerden çalışmalar izlenebilecek.
Sanatçı Ali Şentürk eğitim alanı heykel olsa da ürettiği işlerde video, resim, fotoğraf, performans gibi disiplinleri de kullanarak kendine has bir dil yaratıyor. Dördüncü kişisel sergisinde bu zamana kadarki fikirlerinden, eserlerinden izler bulunacağı gibi yepyeni hikayeleri de okumak mümkün.
Türk ressam ve enstalasyon sanatçısı Canan Tolon kariyerinin önemli işleri ile İstanbul Modern’e konuk oluyor. 1980’li yıllardan bu yana ürettiği resim, çizim, fotoğraf ve yerleştirme gibi disiplinlerden oluşan bu seçki Tolon’un sanatını tanımak adına iyi bir deneyim olacak. Çalışmalarında çim, su, metal parçaları gibi malzemeler kullanan sanatçı kuşağının en özgün ve yaratıcı isimlerinden biri olarak görülüyor.
Görsel sanatlar üzerine aldığı üniversite eğitiminin ardından farklı disiplinleri kullanarak işler üretmeye başlayan sanatçı İz Öztat, yeni kişisel sergisiyle Pi Artworks’ün sezonunu açıyor. İsmini serginin de işlerinden biri olan video çalışmasından alan Suspended, heykel ve yerleştirme gibi farklı alanlardan işlerle sanatçının ilham dünyasına ışık tutuyor.
Alman çağdaş sanatçı ve heykeltıraş Tobias Rehberger’in hem son dönem işlerinden hem de daha önce sergilenmiş heykellerinden oluşan eserlerinden bir seçki izleyicilerle buluşuyor. İnteraktif mimari enstalasyonları üzerine de çalışan sanatçı bu enstalasyonlarından birini Pilevneli Dolapdere’ye kurgulayacak. Sergi süresince ve sonrasında galerinin teras katında bu çalışmayı izleyebilirsiniz.
Küba asıllı Amerikalı sanatçı José Parlá İstanbul’daki ilk kişisel sergisiyle şehre konuk oluyor. Ağırlıklı olarak büyük ölçekli duvar resimleri üreten sanatçı önceki İstanbul ziyaretinden etkilendiği kaligrafiden ilham alarak bu sergisini hazırlıyor. Çok yönlü bir sanatçı olan Parlá, resimlerine ek olarak seramik ve kağıt üzerine çizimlere de sergisinde yer verecek.
Mecidiyeköy’deki Likör Fabrikası’nı mdoern bir sanat alanına çeviren Pilevneli Gallery, Eylül ayına iddialı sergiler ile girmeye hazırlanıyor. Bunlardan ilki Cleon Peterson imzalı Güneşin İçine Bak isimli sergi. Büyük tablolar ve muraller üzerine çalışan Los Angeles’lı sanatçı Cleon Peterson kendine has tarzıyla şiddet, siyaset, mağduriyet, bilinçaltı, iyi-kötü gibi kavramları eserlerine yansıtıyor.
Akbank Sanat sezonun ilk sergisini çağdaş Hintli sanatçı Sudarshan Shetty’nin çalışmaları ile yapıyor. Kariyerine resim ile başlayan ve günümüzde ağırlıklı olarak heykel, video, performans ve enstalasyon ile devam eden Shetty, İstanbul’daki sergisinde dönüşüm kavramına ve katmanlarına odaklanıyor. Sanatçının bazı çalışmaları sergiyle eş zamanlı olarak Contemporary İstanbul’da da izlenebilecek.
Pilevneli Gallery’nin bir diğer sergisine Türk ressam Erdoğan Zümrütoğlu konuk oluyor. Sanatçı soyut dışavurumculuk izleri taşıyan sanatını farklı disiplinlerden aldığı ilham ile buluşturuyor. Uluslararası platformlarda da bir hayli takipçisi olan Zümrütoğlu’nun Tuz Zamanı isimli sergisinde son dönem işlerine yer verilecek.
Pilevneli ekibinden gelen bir başka sergi haberi de Belçikalı heykeltıraş Johan Creten’e ait. Sanatçının bu sergisi çocukluğunda okuduğu Patrick Smith’in The Vivisector isimli romanından aldığı ilhamla ürettiği işlerden oluşuyor. Roman; bir sanatçının yaratıcılık yolculuğunu anlatıyor. Johan Creten’in sanatçı olma arzusunu ortaya çıkardığı için kişisel tarihinde önemi büyük.
Resim ve grafik tasarım ağırlıklı eserler üreten Kerem Durukan işlerindeki renkli, özgün ve sürreal dünyayı Untitled isimli kişisel sergisinde de yanıstmaya devam ediyor. Kolaj ve akrilik tekniklerini bir araya getirdiği çalışmaları kendi sanat kariyerinin de bir retrospektifi olma özelliğini taşıyor.
Kolombiyalı sanatçı Pedro Gómez-Egaña, İstanbul’daki ilk kişisel sergisiyle sanatseverler ile buluşmaya hazırlanıyor. Heykel, enstalasyon ve video disiplinlerinde işler üreten sanatçı Islands isimli sergisinde yaşam alanları üzerine yaptığı araştırmaların sonucuna odaklanıyor.
Mimari ve teknolojik uygulamaların da yardımıyla üretilen işler, sanatçının gündelik hayatın tekinsizliğini sorguladığı önceki işlerinin de devamı niteliğini taşıyor.
Her yıl Eylül ayının heyecanla beklenen sanat etkinliklerinden biri olan Contemporary İstanbul bu yıl 14. defa kapılarını açıyor. Türkiye ve dünya çağdaş sanatının en iyi örneklerinin sergilendiği platform sanatseverlerin yanı sıra koleksiyonerler ve sanat galerileri için de büyük önem taşıyor. Bu yıl Recent Acquisitions I / Collectors’ Stories sergisiyle bir ilke de imza atıyorlar. Türkiye’nin önde gelen koleksiyonerlerinin yakın dönemde aldıkları eserlerin sergileneceği bölüm genç koleksiyonerlere ilham kaynağı olacak.
Heykel, çizim, film, mimarlık gibi alanlarda işler üreten Amerikalı çağdaş sanatçı Daniel Arsham, Mosaic Art Foundation ve Les Benjamins ortak çalışması ile ortaya koyduğu sergisi ile İstanbul’a konuk oluyor. Kişisel objelerinden ilham alarak aşındırdığı heykellerden oluşan sergideki çalışmalar volkanik kül, selenit, kuvars, kum gibi ilginç malzemelerden elde edilmiş.
İddialı performans, video ve enstalasyon çalışmaları ile tanıdığımız çağdaş sanatçı Şükran Moral yeni sergisiyle sezona merhaba dedi. Espulsa isimli sergide kariyerinin bugüne kadarki çarpıcı işlerinden henüz sergilenmemiş çalışmalarına kadar pek çok eserini görebilirsiniz. Kelime anlamı sınırdışı edilen, kovulan, dışlanan olan Espulsa’da sanatçının 1994 yılından bu yana yaşadıklarından ve zihinsel dünyasından izler bulmak mümkün olacak.
Bir süredir hazırlıkları devam eden yeni sanat alanı Meşher, Catherine Milner’ın küratörlüğünde bir seramik sergisiyle kapılarını açıyor. İstiklal Caddesi üzerinden yer alan Meşher’in bu ilk sergisinde 13 farklı yabancı sanatçının işlerine yer verilecek. Sanatçılar geçmişten gelen hikayeleri günümüzün perspektifinden izleyiciye aktaracaklar.
İKSV’nin düzenlediği ve İstanbul sanat dünyasının heyecanla beklenen etkinliklerinden İstanbul Bienali bu yıl 16. defa sanatseverler ile buluşuyor. Fransız yazar ve akademisyen Nicolas Bourriaud küratörlüğünde düzenlenen bienalin bu yılki başlığı Yedinci Kıta olarak açıklandı. Okyanuslarda yüzen dev atık yığınından ismini alan bu yılki bienal, dünyadaki çevresel ve ekolojik problemlere sanat perspektifinden bakan işlere odaklanıyor.
Yeni medya alanında çalışmalar ortaya koyan Amerikalı video sanatçısı Bill Viola, İstanbul’daki ilk sergisi ile sanatseverler ile buluşmaya hazırlanıyor. Sanatçı video teknolojisini kullanarak insan olmanın gizemlerini inceleyen ve doğum, ölüm, korku, arzu gibi kavramların peşinden gidiyor. Viola’nın kariyerinin başından bugüne gelmiş on önemli çalışmasına yer verilen sergi 1 yıl süreyle ziyaret edilebilecek.
Borusan Contemporary’nin bu sezondaki bir diğer önemli sergisi de Necmi Sönmez küratörlüğündeki bir koleksiyon sergisi olacak. Borusan Sanat Çağdaş Koleksiyonu’na yeni katılan eserler üzerine hazırlanan bu serginin çıkış noktası Türk şiirinin en önemli şairlerinden Turgut Uyar olarak belirlenmiş. Uyar’ın dizelerinin rehberliğinde dünyanın farklı yerlerinden ve farklı disiplinlerinden deneysel ve çağdaş eserler izlenebilecek.
Sanat dünyasından bir başka güzel haber ise ARTER’den geldi. Bir süredir yeni binanın hazırlıklarını sürdüren müze Dolapdere’deki müthiş binasını bir ön izleme ile açtı. Çağdaş sanata dair bellek oluşturmayı ve herkes için erişilebilir bir kültür platformu yaratmayı hedefleyen Arter’de farklı disiplinlerden oluşan sergi, film, etkinlik gibi programlar yer alacak.
13 Eylül tarihinde izleyicilerine kapılarını açacak olan Arter, 7 farklı sergiyle sezonu karşılıyor. Arter Koleksiyonu’ndan iki sergiye ek olarak Altan Gürman’ın retrospektif sergisi, Ayşe Erkmen’in kariyerinin başından bugüne sanatsal üretimlerini ortaya koyan “Beyazımtırak” sergisi, Rosa Barba’nın “Gizli Konferans” başlıklı yerleştirmesi, İnci Furni’nin “Bir An İçin Durdu” isimli kişisel sergisi ve Céleste Boursier-Mougenot’nun yerleştirmesi “offroad, v.2” açılışta sanatseverleri bekliyor.
Arter’e girişler 20 Eylül 2020’ye kadar ücretsiz olacak. 24 yaş ve altındaki gençler de tüm sergileri sürekli olarak ücretsiz ziyaret edebilecekler.
Bu içeriğin güncellendiği tarih 13/09/2019 22:37
Leave a Comment