İşte ruhunuzu ele geçirmeye hazırlanan Kaş için hem antidepresan özelliği taşıyan hem de içinizi yeşillendirmeye aday öneriler;
Özellikle de sabah saatlerinde hayallerdeki denizi sunan Kaputaş Plajı, suyunda yüzülmezse olmazlardan.
Kaş merkezden kalkan teknelerle ulaşabileceğiniz Limanağzı, diğer plajlara oranla nispeten daha sakin bir ortam sunmakta. Bilal’in Yeri ve Delos Beach denize girebileceğiniz noktalardan. Kaş’a bağlı yarımadaya sıralanmış dört tane plaj var.
Merkeze yakın, Küçük Çakıl’da Derya Beach ise uzun saatler geçirmek için oldukça ideal. Pizzalarının ve kokteylerinin tadına bakmanızı tavsiye ederiz.
Büyük Çakıl Plajı da es geçilemeyecek duraklardan. Sudan çıkmak istemeyenler burada toplanabilir. Ada Restaurant & Beach Club ise acıkanlara ilaç gibi yetişmekte. Gündüz Büyük Çakıl’a giderseniz eğer denizin sağ tarafından 15-20 dakika yüzüp, ikinci kayalığı döndükten sonra, giriş kısmı dar ama içine girdiğiniz zaman büyüklüğüne şaşacağınız bir mağara göreceksiniz. Gün ışığının kırılmasını ve turkuaz rengi eşliğinde huzura ererken bizi bir anarsınız 🙂
Sakin ve müziksiz bir plaj arayışında olanların ise Leymona’ya uğramaları tam isabet olacak.
Mis gibi denizlere doymak pek mümkün olmadığı için tekne turu da çoktan değerlendirmeye alınmıştır, değil mi?
Akvaryum, Batık Kent ise bu turlarda sizi bekleyen koylardan.
Kaş gezilecek yerler listenizin ilk sırasında yer alması gereken antik Likya kenti ve Kaleköy ise tekne turunda görebileceğiniz yerlerden.
Bir başka alternatif ise denizin üzerinde tekne tatili yapmak olabilir. Bütçenize göre seçimler ve uygunluklar için viravira.co ‘nun kiralama servisine göz atabilirsiniz.
Kahvaltı sofrasından hiç kalkmak istemeyenler, istikameti Bi Lokma Restaurant’a, Miskin Kahvaltı’ya, Dudu Mutfak’a çevirebilir.
Deniz acıktırır tabii. Arada lezzetli bir şeyler atıştırmak için kalpleri çarpanlar ise vegan yemekleri ve Sangria’sı ile parlayan Oburus Momus’u ve Kaş Gurme Falafel’i listelerine seve seve ekleyebilir.
Akşam yemeğine daha çok var, bir reklam arasına ne dersiniz? Mesela; L’Apero, Türk ve Fransız mutfak aşığı ikilinin Fransız usülü dondurmalı profiterol’üne, Feride’nin keçi sütlü dondurmasına veya meydandaki tava dondurmacılara yeşil ışık yakabilirsiniz.
Bir insanın tatilde iki görevi var ne de olsa; büzüşene kadar denize girmek ve döne döne yemek yemek. Uzun saatlere yayılan akşam yemeği gibisi de yok elbette. Ama nerelere gitmeli?
Gaia Meyhane’nin mezelerinin tadına doyamazken, Kervan Kebap Salonu’nda Tahinli Piyaz ve Beyti’ye de kaçamak bir şans vermek tam isabet olur. Hamburger ise alternatifli lezzetleriyle sizi bekleyenlerden.
Nefis kokteyller için ideal rota ise şöyle; Loop Kaş’ın içindeki Sinners’ın, No:11 ‘in kokteyllerini denedikten sonra içinizi ferahlatacak diğer seçimler için Derya Beach’e yol alınabilir.
Loop içerisindeki Viva Kaş restoranın Meksika yemeklerini ise atlanmaması gerekenlerden.
Hideaway Bar Cafe’nin de sizi beklediğini unutmayın.
İçimize kahve kokusu çekmeden olmaz. Biiisstt Coffee & Sandwiches listenin ilk sırasına yazılırken, Loop Garden içerisindeki Sankofa Coffee de B planı olarak karşınızda.
Echo Bar’da canlı müzik dinleyerek açılışı yapabilirsiniz. Deja Vu Bar’da da nefis gün batımı manzarasına şahit olana kadar eğlenmek serbest. Gagarin Rock Bar da kapısını koşa koşa çalabileceğiniz mekanlardan. Gördüğünüz üzere bar-hopping yapmak ana mottonuz olabilir.
Hemen Kaş merkezde yer alan Mavi Bar’da da soluklanmadan dönmek olmaz.
Maceracı ruhunuzu hiç bastırmayın ve yamaç paraşütü için kolları sıvayın. Kaş’ı tepeden görmek ne kadar güzel olacak, şimdiden belirtelim.
Peki, ya dalış? Kaş sınırları, dalış yapmak için tam bir cennet. Alternatif bir etkinlik arayanlara önerilir.
Kaş At Çiftliği ise gerçekten de içinden deniz geçen aktivitelerde yer almak istemeyenler için mükemmel seçim. Mesela; At Safari’ye ne dersiniz? Akşam saatlerine doğru geçmenizi tavsiye ederiz.
Bozkır üzerinde akşam güneşi eşliğinde güzel ve sıcağın bunaltmadığı bir yolculuk olacaktır. Yanınızda uzun bir pantolon getirmeyi ihmal etmeyin. Bazı yerlerde çalılar güzel bacaklarınızı çizmesin.
Dönüş yoluna geçmeden önce atları bağlayıp, Dev’in gözünden; Kaş’ı, kuş bakışı seyretmeyi denemen lazım!
Dev’in gözü ne ki diyenler için; Kaş meydanında kafanızı yukarıya dağa doğru kaldırdığınız zaman biraz dikkatli baktığını zaman; dağın üzerine yatmış dev bir erkek silüetini fark edeceksiniz.
Bu dev Kaş ve Meis’in ortak efsanesi olarak biliniyormuş. Dişisi de Meis’de bulunuyormuş. Efsaneye göre; karşılıklı bulunan bu iki devin her yerine deniz suyu değdiği zaman devler uyanıp birbirlerine kavuşacakmış. Efsaneler güzeldir.
Nefes almak için de “Nefeshane”yi önereceğiz. Ruhunuzun sesini duyabileceğiniz, sonrasında da isterseniz o sesi dinleyebileceğiniz keyifli ve özel yerlerden. Nefeshane hakkında daha detaylı bilgi arayanları böyle davet edelim.
Çukurbağ Köyü’nde bir gezintiye çıkmak ise doğayla iç içe olmak isteyenlerin ilk sırasına yazılmalı. Kaş gezilecek yerler listesi uzuyor gibi göründüğü için bu noktada planlı ilerlemek sizi kurtaracaktır.
Çukurbağ Köyü’ne gitmişken yaşayarak öğrenme merkezi Düşler Akademisi’ni de ziyaret etmeyi kesinlikle atlamamanızı tavsiye ederiz. Burasının Türkiye’nin engellilere yönelik en geniş kapsamlı yaşam alanı olduğunun notunu düşelim.
Meis desek? Eğer vizeniz varsa, çantanıza pasaportunuzu da atın ve Kaş’ın karşısındaki Yunan adası Meis’e 25 dakikada ulaşın. Bu küçücük adayı sevmeyen yok gibi.
Kaş merkezde vakit geçirmek de, zamanı faydalı değerlendirme önerilerinden. Uzun çarşıdaki dükkanları geze geze, ara sokaklarda durup fotoğraf da çekerek rotanızı ideal bir şekilde tamamlayabilirsiniz.
Kaş otelleri önerilerinin ilk sırasında; evimiz gibi sevdiğimiz Saylam Suites yer alıyor. Lezzetli kahvaltısı ve manzarasının da gücüyle Paydos Pansiyon da listeye seve seve eklenebilir.
Kaş otelleri için kendinize alternatif bir liste hazırlarken, oksijene doyup, yıldızlara “dokunma” şansınızın olduğu Nefeshane’yi de mutlaka göz önünde bulundurmalısınız.
Doğa tutkunları ve kamp yapmayı planlayanlar için de; Can Mocap ve çadır / karavan alanı Kaş Kamping tavsiye edilir.
Yüksek bir tepeye çıktığınızda bile görebileceğiniz o nefes kesici manzarasını bir de gün batımıyla taçlandırmayı ihmal etmemenizi öneririz.
Deja Vu Bar, gün batımına şahit olmanız için en ideal adreslerden. Manzaraya karşı kokteyllerinin de tadına bakmanız isabetli olacak.
Bir diğer akşam ise güneşi batırmak için merkeze yürüme mesafesinde olan Antiphellos Antik Kenti’ne gidilebilir. Sonsuzluğa doğru yeni hayaller kurmanın tam vakti.
Bu içeriğin güncellendiği tarih 27/03/2024 17:00
Leave a Comment