Montenegro, yani Karadağ, hem İstanbul’a 1,5 saat uçuş mesafesinde ve vizesiz olması ile hem de muhteşem sahilleri ve tarihi minik kasabaları ile, tatil listene mutlaka alman gereken bir yer!
Aynı zamanda Budva, Avrupa sahillerinin en ünlü müzik festivallerinden biri olan, Sea Dance festivaliyle de ilgi çeken bir tatil lokasyonu. Bu yaz 30 Ağustos’a denk geldiğini hatırlatıp, önerilere başlayabiliriz!
İşte kısa bir haftasonu kaçamağına sığabilecek öneriler:
Budva’da “beach hopping”
İlk olarak Budva marina’dan kalkan gezi tekneleri ile 2 saatlik tura katılarak gezine başlayabilirsin; tüm meşhur koyları ve adaları kısaca keşfedebilir, Özellikle de Sveti Stefan adasını denizden dolaşıp fotoğraflayabilirsin. Zamanında birçok ünlüye ev sahipliği yapmış olan Sveti Stefan adası, şu anda dünyanın lüks otel zinciri Aman resort olarak faaliyet gösteriyor.
Budva merkeze yakın Morgen Beach mutlaka listende olmalı.
Old town ve meşhur balerin heykeli manzaralı dar tünelden yürüyerek ulaşılan plajda, volkanik kaya yapılarına hayran kalacak, berrak sudan çıkmak istemeyeceksin…
Cennet ada: Sveti Nikola
Budva marina’dan yarım saatte bir kalkan taxi bot’larla ulaşabileceğin ( gidiş dönüş sadece 3 euro ) local’ların Hawai dediği Sveti Nikola adası bir diğer favori plaj! Mutlaka ada çevresinde şnorkel, paddling veya kano ile sualtı ve mağara keşfine çıkmalısın. Deniz ayakkabıların mutlaka ayağında olsun!
Sudan çıkmak oldukça zor ancak ara verip, sahildeki bar’da yorgunluğunu meşhur biraları ‘Niksicko’ eşliğinde atabilirsin.
Doğa ve mağaralar bana yeterli biraz da partilemek dersen, Ploce beach doğru yer. Jaz beach diğer plajlara göre sıralamada geride kalsa da, tarihinde Madonna ve Rolling Stones konserlerine ev sahipliği yapmış olması ile ilgi çekebilir…
Şehirde keşif zamanı
Akşamüzeri (ve eğer bir early bird isen sabah erken saatlerde ) Budva old town ‘ın dar ve tarihi sokaklarında kaybolmalı ve kale surlarının arasından denizi izlemelisin.
Tarihi çok zengin olan ve türlü medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan bu şehirde, Akdeniz mimarisinin ve farklı kültürlerin izlerini bulabilirsin.
Akşam yemeğine…
Güneş battığında, Budva’nın en tatlı meydanında, asma altında yer alan Restaurant Feral’de local şaraplar eşliğinde aksam yemeği keyfi ile günün yorgunluğunu atabilirsin… Yemek sonrası marinada dolaşıp, Il Gelato di Salvatore ’de, başka yerde bulamayacağın lezzette Ferrero ve Raffaelo ‘lu dondurmaları tatmalısın.
Şimdi sıra Kotor keşfinde
Tarihçesi antik çağlara dayanan şehir, 2 milenyuma şahitlik etmiş… Yıllar içinde, İliryalılar, İtalyanlar, Fransızlar ve Avusturyalılar gibi farklı kültürlere ev sahipliği yaptığından oldukça zengin bir mimari ve havaya sahip.
Budva – Kotor karayolu Avrupa’nın en manzaralı rotalarından biri, yol üstünde durup fotoğraf çekmeyi ve manzaranın tadına varmayı unutma sakın !
Akşam üzeri Kotor’un korunaklı bir koy seklindeki marinasını gezip, şehir surları ve kalenin arasında kalan old town’da kaybolma zamanı… Dağların arasında kalan bölge, her dar sokakta karşına çıkan deniz ve dağ manzarası ile şaşırtıyor.
Gün batımı için önerim, Hotel Varder’in terasında, tarihi evlere ve kaleye karsı bir aperitivo eşliğinde… Akşam yemeği için ise, Saint nicola meydanında, sokak çalgıcılarının eşlik edeceği mekanlardan birini seçebilirsin.
Daha dönüş yolunda yeniden gitme planları yaptıran Karadağ, çabasız güzelliği ile gerçekten tüm övgüleri hakediyor.
Yorumlar