Lizbon için planlarımızı tamamlarken Sintra bölgesi için de bir gün ayırmaya karar verdik. Portekiz’e kadar gelmişken sarayları ile ünlü Sintra’yı görmeden olmazdı. Lizbon’daki Rossio metro durağına gelip, beş dakika yürüdükten sonra tarihi yapısıyla İstanbul Sirkeci garını andıran Rossio tren istasyonunu bulduk. Kış aylarında 40, yaz aylarında 20 dakikada bir kalkan banliyö treni, bizi Sintra’ya götürecekti.
45 dakikalık bir yolculuğun ardından Sintra istasyonunda indik. Sintra küçücük sevimli bir kasaba aslında. İçerisinde ufak kafeler ve hediyelik eşya dükkanlarının olduğu çok tatlı bir merkezi var. Fakat bizim işimiz saraylarla… Gezilebilecek birçok saray olmasına rağmen biz Pena’yı tercih ediyoruz. 434 no’lu otobüse binip, Sintra’yı ve hatta Portekiz’in birçok noktasını kuşbakışı görebilen Pena Sarayı’na çıkacağız. Bu yolu yürüyerek çıkmak pek mümkün değil zira çok dik yokuşlar mevcut.
Pena Sarayı, Pena Park adı verilen büyük bir ormanın içerisinde yer alıyor. Otobüsün sizi bıraktığı noktadan saraya kadar yürüyerek çıkmaz istemezseniz (ki rahatlıkla çıkılabiliyor) kişi başı 3€ karşılığında minibüs ile tırmanabilirsiniz. Sarayın kapısına geldiğinizde ise sizi göğe uzanan kubbeleriyle ihtişamlı bir yapı karşılıyor!
Öncelerde manastır olarak kullanılan ve Büyük Lizbon Depremi’nde büyük hasarlar alan bu saray, 19. yüzyılda II. Ferdinard’ın yazlık saray yaptırma fikri ile bambaşka bir yapıya bürünmüş. Şaşırtan mimarisi ve renkli avlularıyla dikkat çeken, Unesco Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bu saray aynı zamanda son Portekiz Kraliçesi Amelia’nın sürgünden önce son gecesini geçirdiği saray olarak da biliniyor.
Sarayın iç kısmında ise dönemin eşyalarını, odalarını, banyolarını, yemek salonlarını ve hatta saraya özel yaptırılan minik bir kiliseyi de görmek mümkün. Tarihin derinliklerine yapılan eğlenceli bir yolculuk gibi!
Sintra’da ayrıca Quinta da Regaleira, Sintra Ulusal Sarayı, Moors Kalesi, Monserrate Sarayı ve Capuchos Manastırı gibi görülecek farklı noktalar ve yapılar da mevcut. Bizim rotamızda Avrupa’nın en batı noktasında yer alan Cabo da Roca burnu olduğu için vakit ayıramadık fakat vaktiniz varsa bu tarihi kasabadaki her bir saray görülmeye değer…
Bu içeriğin güncellendiği tarih 17/02/2019 15:09
Leave a Comment