Kahvaltısı, doğası, İnceburun’u ve mantısı ile “Karadeniz, Trabzon ve Rize’den ibaret değilmiş” dedirten bir şehirden bahsetmek istiyorum. Lezzet garantili sonbahar önerimiz bu defa Türkiye’nin en kuzey ucundan...
Fikir olarak glamping kavramından ortaya çıkan bir “ütopyayla” tanışmaya ne dersiniz? Öncelikli olarak Avrupa’da hızla yaygınlaşan Türkiye’de de farklı örneklerini deneyimleyebileceğiniz “glamping”in sözlük anlamı...
Güncel Etkinlik Takvimi için tıklayın. Havalar sıcaklığını hissettirse de yavaş yavaş sonbahara girmeye hazırlanıyoruz. Yaz mevsimi keyifli, eğlenceli ve tatillerle dolu olsa da şehrin tadı gerçek anlamda Eylül ayında...
Uzun zamandır deniz tatili yapmadığım için bu kadar nutkumun tutulduğu bir “coğrafya” olduğunu hatırlamıyorum. Siz deyin abartı ben diyeyim hayranlık, Güney Fransa sahilleri, yani meşhur “French Riviera”yı benim gibi...
Konumuz Koleksiyonerlik! Sanatsal oyuncaklarının yanısıra araba ve ayakkabı koleksiyonu da olan, aynı zamanda profesyonel olarak DJ’lik yapan sevgili İlker Aksungar ile koleksiyonerlik üzerine mini bir söyleşi...
Beyaz çikolatalı pasta meyveli pasta severlerin göz bebeğidir. Bir de içinde çilek olmasının yanı sıra meyveyi dengeleyen badem de varsa o pasta iç baymayan ve sizi sonsuz mutluluğa boğacak bir kutlama sebebi olacaktır...
“İstanbul’un tadını çıkarmak için Temmuz ayından daha ideali yok galiba.” Biraz serzeniş içeren bu cümleyi haklı çıkarmaya oldukça istekliyiz. Şehir dolu dolu bir etkinlik takvimine sahipken, evde kendinizi yaz sıcağına...
Her ne kadar yaz yağmurları yağsa da, havalar ısındı yaz geldi. Serinletici içecek, yiyecekler ve hafif yemeklerin hayatımıza girdiği bu yaz günlerinde ferahlatan bir tatlı ile Pazar günümüzü taçlandırıyoruz. Ballı...