Londra, Paris ve Barselona… Hadi biraz klişelerin dışına çıkalım. Bu kez haritamızda eski Yugoslavya’nın bir parçası olan Slovenya’yı işaretledik.
Orta Avrupa’nın miniği, 300.000 nüfuslu başkenti Ljubljana ve masallar diyarı olarak nitelendirilen Bled’i ziyaret ettiğimiz üç gün son yıllardaki en şaşırtıcı ve içten Avrupa seyahatlerimiz arasında yerini aldı. Hal böyle olunca biz de Ljubljana ve Bled seyir defterimizden bazı notlar paylaşmak istedik.
İlk durak: Ljubljana
Macarlar ve Almanların etkisiyle 13. yüzyılda bugünkü çehresi şekillenmeye başlayan Ljubljana’nın kalbimizi kazanmasının ilk sebeplerinden biri kesinlikle bisiklete oldukça elverişli olmasıydı. Old Town’da otele vardığımızda herkesi bisiklet üzerinde gezerken görmek kadar sevimli bir şey olamaz! Güler yüzlü insanları, kanal boyunca konumlanan sevimli pazarları, doğal güzelliği ve uygun fiyatlarıyla Ljubljana’nın olmazsa olmazları burada.
Old Town’da Central Market & Flea Market
Şehirdeki en ünlü yapılardan biri olan Triple Bridge’in kale tarafında konumlanan Central market, şehrin taze meyve-sebze pazarı olmasının yanı sıra çeşitli ballarına ve ahşap eşyalarını da sergiliyor. Yolunuz buraya düşerse kestane balı almadan eve geri dönmeyin! Her Pazar günü yine Old Town’da kurulan antik pazarda da sevimli vintage parçalar bulmak mümkün.
Da Bu Da Asian Restaurant
Yeme içme konusunda oldukça fazla seçenek sunan Ljubljana’da bu kez Asya opsiyonunu denemek için internet araştırmamıza güveniyoruz ve şehrin en popüler restoranlarından Da Bu Da Asian Fusion restorana gidiyoruz. Bir Cuma akşamı hızla dolup taşan restoranda Pad Thai ve yerel biralarla nefis bir ziyafet çektik. Geniş yelpazeli menüsüyle bu mekan Asya mutfağını sevenlerin ziyaret etmesi gerekenler arasında.
Wine Bar Suklje
Ljubljana nehrinin iki tarafındaki sayısız kafe, restoran ve bar opsiyonları arasında geceyi bir şarap barında bitirmeye ne dersiniz? İçki konusunda da oldukça başarılı olan Slovenya, yerel biralarından sonra house wine tadımıyla da testimizden geçti.
Menüdeki baked camambert deneyimimiz yoğunluktan dolayı başarısızlıkla sonuçlanmış olsa da, servisi, iç tasarımı ve atmosferiyle de Wine Bar Suklje bir gece gezmeniz için ideal. Müzik modunuza göre size şarap önerisi yapan menüyü ayrıntılı olarak incelemeyi de unutmayın.
Gelateria Romantika
Biri gelato mu demişti? Lonely Planet tarafında gelato kategorisinde birincilikle taçlandırılan Gelateria Romantika bu ünvanıyla yüksek beklentilerin kapısını araladı. O minicik dükkanın sahibi Belçika waffle’ları ve envai çeşit gelato’larıyla gerçekten kalbimizi kazanmayı başardı. Bira severler için IPA ve vegan opsiyonlarıyla sınırları zorlayan bu tatlı gelatocuya bizden 10 puan!
Pivnica Unon
Bira vakti! Heineken bünyesinde bulunan Union Pivnica’nın ev sahipliği yaptığı bu pub, gençlerin de favorisi olarak Ljubljana gezisi listemizde yer alıyordu. Hem Slovenlerle kaynaşmak hem de farklı yerel biraları tatmak için kaçırmamanız gereken bu mekan, ülkenin tüm sıcaklığını yansıtıyor.
Pizzeria Foculus
Tripadvisor sayesinde pizza özlememizi gidermek üzere yol aldığımız Pizzeria Foculus, saklı bir cevher gibi görünse de fark ettik ki öğlen 12’de bile Slovenlerin akın akın geldiği bir mekan. Dev gibi pizzaları ve yerli bira opsiyonlarıyla ilk günü şenlendiren bu pizzacı, ucuzluğuyla yine bizi şoka sokanlar arasında yer alıyor.
Jazz Club Gajo
Canlı müzik deneyimi denildiğinde ilk sıralarda karşımıza çıkan Jazz Club Gajo, ülkenin yenilikçi caz sanatçılarına yer veriyor. Her hafta birkaç konser düzenleyen bu sevimli mekan, koşuşturmacadan uzak, eğlenceli bir gece için birebir.
İkinci durak: Bled
Gezinin ikinci gününde Ljubljana’ya 1,5 saat uzaklıktaki meşhur Bled gölüne doğru yol aldık. Disney filmlerinden gerçekliğe ışınlanan lokasyonlardan biri desek abartmış olmayız.
Bled’de meydandan motora binerek karşı taraftaki minik adaya geçtiğinizde tepede 17. Yüzyılda yapışmış olan kiliseyi ziyaret edebilirsiniz. 52 metre uzunluktaki 99 basamaktan oluşan gotik tasarımıyla dikkat çeken merdiveni çıktıktan sonra kiliseye ulaşacağınızı şimdiden belirtelim. Ancak kiliseye çıktığınızda göreceğiniz büyülü manzara tüm eforunuzun karşılığını veriyor.
Eğer vaktiniz kalırsa, Bled’den 30 dakika uzaklıktaki Bohijn gölünü de ziyaret etmeyi unutmayın! Duyduğumuza göre kampçılar oyunu Bohijn’den yana kullanıyormuş.
Yorumlar