Kış günleri özellikle de hava yağmurluysa bir koltuğun köşesine kıvrılıp film izlemek büyük keyiftir. Bazen yeni bir film izlemektense böyle kasvetli günlerde belki önceden defalarca izlediğiniz veya size iyi hissettireceğinizi düşündüğünüz bir filmi izlemek daha iyi bir fikirdir. Tam da böyle bir film listesi oluşturduk!
Romantik, biraz komik ve duygusal anlamda kuvvetli bu filmler ile modunuzu yükseltebilir, yağmurlu günlerin tadını çıkarabilirsiniz. Listemizin sonuna sizden gelen önerileri de ekleyince dev bir rehber oldu. Soğuk kış günlerinde içinizi ısıtmaya hazırsanız filmlerinizi seçmeye başlayabilirsiniz. İyi seyirler!
1. Before Sunrise (1995) – Before Sunset (2004) – Before Midnight (2013)
Sinema tarihinin en sevilen aşk hikayelerinden biri olan Before Serisi, gerçekçiliği ve sadeliğiyle defalarca kendini izlettiren ve her izleyişte farklı duygularla sizi sarmalayan bir hikayeyi konu ediniyor. Dokuz yıl arayla günün farklı bir zaman diliminde bir araya gelen Céline ve Jesse’nin unutulmaz hikayesi ilk olarak Viyana’da bir tren yolculuğu ile başlar. Tanıştıkları andan itibaren farklı bir bağ kuran ve birlikte geçirebilecekleri sadece bir günleri olan ikili aşkın masalsılığıyla tanıştırır bizleri.
Henüz 20’li yaşlarının başında olan Céline ve Jesse ile hikayenin devamında Fransa ve Yunanistan’da karşılaşırız ve hayatlarının farklı dönemlerine, birbirlerine olan hislerine ve hayatın gerçekçiliğine şahit oluruz. Ethan Hawke ve Julie Delpy’nin hayat verdiği karakterlerin hikayesinde izleyem herkesin kendinden ve hayatın içinden parçalar bulacağına eminiz.
imdb Puanı: 8.1 / 8.0 / 7.9
2. Sleepless in Seattle (1993)
İyi hissettiren, izlemesi keyifli romantik komedilerin vazgeçilmez yönetmeni Nora Ephron’un filmlerinden biri olan Sleepless in Seattle’da Tom Hanks ve Meg Ryan başrollerde oynuyor. Dul kalan babasına flört edecek birisini bulmayı kafaya koyan küçük bir çocuk babasını zorlar ve bir radio talk-show’unu ararlar. Dertlerini anlatmaya başlayan Sam’e ve hikayesine aşık olan radio dinleyicisi Annie’nin de hikayesi başlar böylece. Birbirlerine uzak şehirlerde yaşayan ve hayatlarında bambaşka ilişkiler olan bu ikili bakalım bir araya gelmeyi başarabilecek midir?
imdb Puanı: 6.8
3. When Harry Met Sally (1989)
Konu iyi hissettiren ve romantik filmler olduğunda akla gelen ilk filmlerden biri de When Harry Met Sally’dir. Filmi sevenlerin defalarca izlediği, her izleyişte mutlu eden ve harika New York sahnelerinin olduğu filmde iki yakın arkadaş olan Sally ve Harry’nin yaklaşık yirmi yıla yayılan hikayesini izliyoruz. Aşık olmadan da karşı cinsle arkadaş olabileceğinizi savunan bu iki arkadaş yıllar boyunca hüsranla sonuçlanan ilişkiler yaşayacak ve teselliyi birbirlerinin dostluklarında bulacaklardır. Ama bir yılbaşı gecesi birbirlerine olan hisleri tamamen değişir ve bambaşka bir yola girerler.
imdb Puanı: 7.6
4. Chocolat (2000)
Listemizde sırada 1960’lı yılların başında geçen nefis bir hikaye var. Nefis diyoruz çünkü çikolataya yeniden aşık ettiren bir film Chocolat. Küçük kızıyla beraber Fransa’nın bir kasabasına yerleşen çikolatacı Vianne (Juliette Binoche), güçlü karakteri, giyimi ve mesleği ile tutucu kasaba halkı arasında hemen dikkat çeker. Kasabaya çikolata dükkanı açan Vianne bir yandan kendini kasabaya kabul ettirmeye çalışırken bir yandan da Roux’nun (Johnny Depp) çekimine kayıtsız kalamaz. Pek çok dalda adaylığı ve ödülü de bulunan bu film kış günü keyfi için birebir. İzlerken bir fincan sıcak çikolatanızı da hazır edin deriz.
imdb Puanı: 7.2
5. Bridget Jones’s Diary (2001)
Helen Fielding’ın aynı adlı romanından uyarlanan film vizyona girdiği dönem büyük ses getirmiş ve çok fazla hayran edinmişti. Sonrasında iki devam filmi çekilse de sevenlerinin gönlünde ilk filmin yeri her zaman ayrıdır. Aslında Jane Austen’ın Aşk ve Gurur’unun modern bir versiyonu olan film otuzlu yaşlarının başında, kilolarına kafayı takmış ve hayatının erkeğini bulmaya kendini adamış Bridget’in renkli ve komik dünyasını yansıtıyor. Yeni yıla girerken yeni kararlar alan ve günlük tutmaya başlayan Bridget bir anda iki aşk arasında kendini bulacak ve hayatının aşkını seçme konusunda kararsızlık yaşayacaktır.
imdb Puanı: 6.7
6. Amelie (2001)
Küçük yaşta yanlış bir teşhis sebebiyle kalp hastası olduğu sanılan ve dünyadan izole şekilde büyüyen saf ve çekingen Amelie, yalnız geçen çocukluğunun ardından yetişkin olduğundan evden ayrılır. Bir kafede çalışmayan genç kız hayal gücünün de genişliğiyle ilginç olaylara tanık olur. Bir gün sihirli bir kutu bulur ve kutuyu sahibine ulaştırmayı kendine görev edinir. Çıktığı bu yolculukta kendini daha iyi tanırken aşkla da tanışır. Yann Tiersen’in unutulmaz film müzikleri eşliğinde hem keyifli hem de sanatsal bir film olan Amelie için artık bir klasik diyebiliriz.
imdb Puanı: 8.3
7. Eat Pray Love (2010)
Yazar Elizabeth Gilbert’ın aynı adlı anı kitabından uyarlanan filmde, mutsuz evliliğinin ardından boşanan ve sonrasında içsel bir yolculuğa çıkmak adına dünyanın farklı yerlerine seyahat eden Elizabeth’in hikayesi anlatılıyor. Konfor alanlarını bırakarak ve hayatını tümden değiştirerek çıktığı bu yolculukta İtalya’da enfes yemek yemekler yiyerek, Hindistan’da dua ederek ve Bali’de aşkı tekrar bularak kalbini ve ruhunu arındırıyor.
imdb Puanı: 5.8
8. You’ve Got Mail (1998)
Tom Hanks ve Meg Ryan’ın Sleepless in Seattle’dan sonra yeniden bir araya geldiği You’ve Got Mail yine Nora Ephron imzalı bir romantik komedi. Yönetmenin filmografisinin en sevilenlerinden biri olan filmde bu defa New York sokaklarında bir aşk hikayesine şahitlik ediyoruz. İş hayatlarında aralarında kızgın bir rekabet dönen bir gazeteci ve dev bir kitabevi zincirinin patronu kim olduklarını bilmeden internet üzerinden tanışır ve yazışmaya başlar. Romantik yazışmalar sonrası tanışmaya karar veren çifti sürprizli bir serüven bekler. Defalarca izleseniz bile sıkılmayacağınız, hep iyi hissettiren bir filmdir.
imdb Puanı: 6.6
9. The Notebook (2004)
Listemizdeki diğer filmlere göre duygusallık oranı biraz daha fazla olsa da yağmurlu günlerde koltuğa kıvırılıp izlemelik bir film olduğunu düşünüyoruz. 1940’lı yıllarda geçen bir aşk hikayesine tanık olduğumuz filmde Noah ve Allie’nin sosyal sınıf farklılıklarına direnen aşkları Noah’nın 2. Dünya Savaşı’na gitmesiyle sekteye uğruyor. Yine de bir gün bile Allie’ye unutmayan Noah’yı savaş dönüşü sürprizler bekliyor. Yer yer ağlatan The Notebook, dramatik aşk filmleri kategorisinin klasikleri arasında sayılıyor.
imdb Puanı: 7.8
10. Roman Holiday (1953)
Biraz da siyah beyaz filmlerine dönemine, 1950’lere gidelim. Sinemanın zarafet sembolü aktrislerinden Audrey Hepburn bir prenses olarak karşımıza çıkıyor. Kraliyetin kurallarından bunalmış bir halde tek başına Roma’ya kaçan genç prenses bu müthiş şehri keşfetmeye karar veriyor. İlginç haberlerin peşinde koşan yakışıklı Amerikalı gazeteciyle tanıştıklarında ise aşk da kapılarını çalıyor. Film için bir peri masalı tadında desek yeridir. Dönem filmi sevenlerin mutlaka izlemesini tavsiye ederiz.
imdb Puanı: 8.0
11. Jeux d’enfants (2003)
Çocukluklarından bu yanan birbirlerinin en yakın arkadaşı olan Julien ve Sophie birbirleriyle devamlı tuhaf oyunlar oynayan bir ikilidir. Genellikle cesaret, korkusuzluk, yapabileceklerini ortaya koyabilme gibi kavramlar üzerine kurdukları çocukluklarından bu yana oynarlar. Aslında zorlu aile ilişkileri ve hayatın getirdikleri ile baş etmenin, acılarını dindirmenin bir yoludur sadece bu oyunlar. Yıllar geçtikçe oyunlar ikisini birbirine daha çok bağlar ve hisleri değişmeye başlar. Çok farklı ve muzip bir aşk filmi olduğunu söyleyebiliriz.
imdb Puanı: 7.6
12. 10 Things I Hate About You (1999)
Biraz Amerikan gençlik filmleri tadındaki film iki kız kardeşin eğlenceli aşk hayatına bizi konuk ediyor. Okuduğu üniversitede herkesi kendine hayran bırakan Bianca ile erkekler ile arası pek iyi olamayan ablasının matrak hikayesinden işler Bianca’nın planlarıyla farklı bir yöne gider. Kuralcı ailesine göre iki kardeşin aynı anda sevgilisi olmazsa kimsenin sevgilisi olamaz gibi bir kural vardır. Aşkı tatmak ve biraz da eğlenmek için planlar yapılmaya başlanır.
imdb Puanı: 7.3
13. Notting Hill (1999)
Londra’nın Notting Hill bölgesinden küçük kitap dükkanı işleten William’ın hayatına dükkanına dünyaca ünlü film yıldızı Anna’nın gelmesiyle değişir. Boşandığından bu yana hayatında kimse olmayan William ile yaptığı her şey haberler konu olan, basının adım adım peşinde olduğu Anna bir dizi komik olay sonrasında kendilerini sevgili olarak bulurlar. Özellikle Londra’nın bu mahallesini sevenlerin kalbinden ayrı bir yeri vardır bu filmin.
imdb Puanı: 7.1
14. Pretty Woman (1990)
İsmini duyduğunuz an filmle aynı isimdeki o müthiş şarkıyı söylemeye başlıyorsanız siz de Pretty Woman severler arasındasınız demektir. Julia Roberts ve Richard Gere’in başrollerini paylaştığı film çekildiği dönemin en iyi romantik komedilerinden biri olarak biliniyor. Güzel, havalı ama bir o kadar şanssız bir hayat kadını olan Vivian’ın yolu zengin ve yakışıklı iş adamı Edward ile kesişir. Bir hafta boyunca sevgili gibi rol yapmaya karar veren ve başta çok eğlenen ikili bir noktadan sonra birbirlerine olan hislerine karşı koyamaz.
imdb Puanı: 7.0
15. Vicky Cristina Barcelona (2008)
Barselona’ya yaz tatiline gelen iki Amerikalı genç kadın bir sergide tanıştıkları gizemli, çekici ve çapkın ressamın çekim alanına girer. Bir yanda evlenmek üzere olduğu sevgilisine bağlı Vicky, diğer yanda da serüvenlere açık özgür ruhlu Cristina kendilerini ressam Juan Antonio ile hafta sonu eğlencesi için yakın bir şehirde bulurlar. Ressamın ayrılmasına rağmen bağlarını koparamadığı enteresan eski eşi de resme dahil olur ve ortaya çok renkli bir hikaye çıkar. Woody Allen’ın şehrin sıcaklığını da ön plana çıkardığı filmin soundtrack’i de harika.
imdb Puanı: 7.1
16. Julie & Julia (2009)
İyi hissettiren, mutlu ve mizahı güçlü filmlerin yönetmeni Nora Ephron’un ölmeden önceki son filmi olan Julie & Julia, yazar Julie Powell’ın kitabından yola çıkarak uyarlanmış sıcacık ve nefis yemek sahnelerinin de olduğu bir film. Fransız mutfağını Amerika ile tanıştıran ve yemek dünyasına iz bırakan kitaplar yazan şef Julia Child’ın izinden giden Julie bir blog açar. Kendini motive etmek için bu yola başvuran genç Julie her gün küçük mutfağından Şef Child’ın kitabından bir tarif dener ve bunları paylaşır. Filmi izlerken eş zamanlı olarak 1950’lere gider ve şefin hayatını da izleriz. Farklı zaman dilimlerinde yaşamış ama ortak noktaları olan bu iki güçlü kadını izlerken mutfağa girmemek için kendiniz, zor tutabilirsiniz.
imdb Puanı: 7.0
17. Midnight in Paris (2011)
Woody Allen’ın yazıp yönettiği film Paris sevenlerin gözbebeği desek yeridir. Owen Wilson ve Rachel McAdams’ın başrollerini paylaştığı bu duygusal, komik ve yer yer fantastik filmde ilk kitabını yazarken ilham bulmaya Paris’e gelen bir Hollywood senaristinin hikayesiniz izliyoruz. Nişanlısı ve onun ailesi ile Paris sokaklarında gezen Gil bir gece yalnızken şehri keşfe çıkar ve kendini 1920lerin Paris’inde bulur. Scott Fitzgerald, Jean Cocteau, Ernest Hemingway ve Cole Porter gibi dönemin ünlü yazar ve müzisyenleriyle tanıştığı, partilere katıldığı unutulmaz bir gece geçirir. Bir başka gece ise ressamların dünyasına dalar ve biz de onun bu zaman yolculuğunu keyifle izleriz. Tüm bu yolculukların dönüşünde de nişanlısıyla olan ilişkisini sorgular.
imdb Puanı: 7.7
18. While You Were Sleeping (1995)
Tam bir iç ısıtan kış filmi olan While You Were Sleeping, beyaz yalanlar ve yanlış anlamalar ile dolu tatlı bir aşk hikayesi. Her gün trende göz göze geldiği ve içten içe hoşlandığı Peter ölümle burun buruna gelince Lucy bir anda kendini onun yanında bulur. Komaya giren Peter’ın ailesi yanlış anlamalar ile Lucy’yi müstakbel gelinleri olarak benimser ve ailenin bir parçası yapar. Bir gün derin uykudaki Peter’ın erkek kardeşi çıkagelir ve Lucy ile birbirlerine aşık olduğunda hikaye bambaşka bir yere evrilir. Doksanlar nostaljisi yapacağınız film her izleyişte hep iyi hissettiriyor.
imdb Puanı: 6.7
19. Little Miss Sunshine (2006)
Amerikan bağımsız sinemasının nadide örneklerinden olan Little Miss Sunshine bir aile ve yol filmi olarak kendi kategorisindeki en iyilerden biri sayılıyor. Dışarıdan bakıldığında mutlu, sıradan ve modern bir aile olarak görünen Hoover ailesi aslında birbirlerine son derece zıt ve iletişim kuramayan bireylerden oluşmaktadır. Evin küçük ve sevimli kızı ülkenin diğer ucundaki güzellik yarışmasına katılmak isteyince tüm aile bir karavana atlar ve uzun bir yolculuğa çıkar. Bu yolculukta birbirlerini daha iyi tanıyacak, kenetlenmeyi öğrenecek ve aile değerlerinin ne kadar önemli olduğunu öğreneceklerdir.
imdb Puanı: 7.8
20. Serendipity (2001)
Hayatta her şeyin mümkün olabileceğini hissettiren ve tesadüflere inandıran sıcacık bir film Serendipity. Yıllar boyunca birbirini arayan, bir bulup bir kaybeden Sara (Kate Beckinsale) ve Jonathan’ın (John Cusack) hikayesinin sonunu her izleyişte merakla bekliyorsunuz. Bir yandan da New York sokaklarında yolculuğa çıkıyorsunuz. Bu arayışa bazen Noel ruhu da eşlik ediyor. “Serendipity”nin kelime anlamı da çok hoş. Türkçe tam bir karşılığı olmasa da değerli şeyleri beklenmedik anlarda buluverme anlamına geliyor diyebiliriz. Filmi izleyenler ne demek istediğimizi anlayacaktır.
imdb Puanı: 6.9
Bonus:
İyi hissettiren filmler listemize bir de güzel bir haber ekleyelim. Studio Ghibli’nin animelerinin yayın haklarını satın alan Netflix, 1 Şubat itibariyle platform üzerinden 21 uzun metrajlı animeyi kullanıcıları ile buluşturacak.
Japon animelerinin öncü yapım şirketi Studio Ghibli bünyesinde Spirited Away, Howl’s Moving Castle, My Neighbor Totoro, Porco Rosso, Ocean Waves ve Only Yesterday gibi efsanevi animeler yer alıyor. Kesinlikle bu animelerin izlerken iyi hissettirdiğine eminiz.
Ve sizden gelen film önerileri
One Day , Last Night, Ghost, Pan’s Labyrinth, Me Before You, The Bridges of Madison County, Revolutionary Road, Arizona Dream , Two Days in Paris, Inside Llewyn Davis, The Green Mile, Barfi, Nim’s Island, 500 Days of Summer, A Man Called Ove, Life Is Beautiful, Kimi no na wa , A Walk to Remember, The Art of Racing in the Rain , The Spectacular Now, Deux Moi, Some Kind of Wonderful, Wristcutters: A Love Story , Everybody’s Fine, The Longest Ride, Mary and Max, The Descendants, Coco, Once, Bread and Tulips
Yorumlar