Bir senenin daha son çeyreğine girmiş bulunmaktayız. Üç vakte kadar 2019’a veda edeceğiz. Bu senenin ürünlerini dibine kadar deneyimlemek için zamanımız daralıyor yani ve 2019 konserleri, etkinlikleri, sergileri, filmleriyle tatmin edici bir yıl oldu diyebiliriz.
Fakat bu sene için “çok iyi dizi yaptı” desek hiç abartmış olmayız. Uzun zamandır beyaz ekranda görmediğimiz isimlerin geri dönüşleri, Apple ve Facebook’un kendi çevrimiçi içerik platformlarını oluşturmaları derken, yeni diziler 2019 yılının en çok konuşulan haberlerinde hep başrolü oynadı.
Yeni seneyle birlikte hayatımıza yeni diziler girmeden 2019’un hakkını vermeye davet ediyoruz sizi. Son hasatları toplamaya hazırsanız, aşağıdaki listeden seçip, beğenip, izleyin!
American Horror Story: 1984 | 18 Eylül
Her sezon başka bir korku janrı klişesini hikayesinin temeline koyan American Horror Story’nin 9. sezonu adım adım yaklaşıyor. Daha ortada ne bir trailer var ne de bir yayın tarihi var. Ancak son sezonun açıklanan ismi bizi nelerin beklediğinin sinyallerini veriyor.
Korku sinemasının altın çağı 80’li yıllarına odaklanıp, kah A Nightmare on Elm Street’den kah Halloween referanslara boğulmak için can attığımız AHS: 1984’ün oyuncu kadrosunda her sezon izlediğimiz ekibi yine göreceğimize eminiz.
Ancak bir önceki sezonun bazı bölümlerinde yönetmen koltuğuna oturan Sarah Paulson’ı 9. sezonda yine aynı görevde görebilecek miyiz ? Ondan emin değiliz. Biraz daha bekleyip göreceğiz.
The Politician | 27 Eylül
Glee, American Horror Story ve Nip/Tuck gibi efsaneleşen projelere imza atan televizyonun dahi ismi Ryan Murphy, yine aklımızı başımızdan almaya geliyor. Kara komedi ve hicivle dolu yeni dizisi The Politician, gerçek bir politikacı olmanın nelere kadir olduğunu ve hayatı neye dönüştüğünü bize anlatacak.
Yedi yaşından beri ABD Başkanı olma hayalleri kuran Kaliforniyalı zengin öğrenci Payton Hobart’ın, Saint Sebastian Lisesi’nin öğrenci başkanı olarak seçilmek için verdiği mücadeleye ve bu yolda nasıl acımasızlaştığına tanık olacağımız dizinin oyuncu kadrosunda ise Ben Platt, Gwyneth Paltrow, Jessica Lange ve Zoey Deutch gibi güçlü isimler var. Heyecanla 27 Eylül’ü bekliyoruz.
Peaky Blinders | 4 Ekim
Git gide popülerliği artan ve 2018 BAFTA Televizyon ödüllerinde En İyi Dram Dizisi Ödülü’nü kapan Peaky Blinders, dördüncü sezon finalinin ardından izleyiciyi büyük bir merak içerisinde bırakıp kayıplara karışmıştı.
1. Dünya Savaşı’ndan sonra İngiltere’nin Birmingham kentinde faaliyet gösteren bir çetenin hikayesini anlatan ve dönem işlerini yeniden tanımlamamıza neden olacak kadar başarılı bir yapım olan Peaky Blinders’ın dördüncü sezonunda, Tommy Shelby İtalyan mafyasını devirmeyi başarmış ve parlamento üyesi olabilmek için seçimlere katılmıştı. Ancak şimdi karşılarına aniden gerçekleşen ve İngiltere’yi de vuran Büyük Buhran çıkacak ve sonrasında neler neler olacak…
Peaky Blinders’ın yeni sezonu 25 Ağustos’ta BBC One’da yayınlanmaya başlasa da dizide neler neler olacağını öğrenmemiz için Netflix Türkiye’deki yayın tarihi olan 4 Ekim’i beklememiz gerekecek.
Limetown | 16 Ekim
Başrolünde Jessica Biel’i izleyeceğimiz Limetown, Facebook’a ait Facebook Watch platformu tarafından hayata geçirilen bir dizi olmasıyla dikkat çekici. Dizi, podcast programının yaratıcıları Zack Ackers ve Skip Bronkie tarafından ekrana taşınan gerilimli bir hikayeye sahip olacak.
Tennessee’deki bir nörobilim tesisinde bulunan 326 kişinin ortadan kaybolmasıyla başlayacak hikayede, yerel bir Amerikan radyosunda çalışan gazeteci Lia Haddock, bu gizemli olayın peşine düşecek ve bambaşka bir dünyanın kapılarını aralayacak.
Watchmen | 20 Ekim
Bağımlılık yapan kaliteli yapımlar üretme fabrikası HBO, 2019 yılını bitirmeden son şakasını Watchmen ile yapacak. Alan Moore’un yazdığı, Dave Gibbons’ın çizimlerini yaptığı aynı adlı çizgi romandan daha önce sinemaya da uyarlanan Watchmen, bu yılın en heyecan verici dizilerinden.
Sebebi ise basit. Watchmen, V for Vendetta, From Hell, The League of Extraordinary Gentlemen ve Batman: The Killing Joke gibi unutulmaz çizgi roman serilerinin yaratıcısı Alan Moore‘un eseri ve tüm zamanların en iyi çizgi romanları arasındaki yeri de senelerdir sabit.
Watchmen, süper kahramanların ortaya çıkmasıyla tarihin akışının değiştiği alternatif bir evrenin 1985 yılında geçiyor. Nükleer yıkımın an meselesi olduğu bu dünyada mücadele veren süper kahramanların hikâyesini anlatıyor. Soğuk savaş döneminin ruhunu başarıyla yansıtan Watchmen, derin konusu ile çizgi romanların edebi eser olarak görülmesine öncülük etmiş bir çizgi roman. Bakalım dizi versiyonu hangi sınırları aşacak.
Morning Show | 1 Kasım
Netflix yapımlarının Oscar’larda kendine yer bulmasıyla “Bizim neyimiz eksik?” diyen Apple kendi çevrimiçi içerik platformu Apple Tv+’yi oluşturarak yarışa katıldı. İlk dizisi ise bu Kasım ayında yayına başlayacak olan Morning Show.
Dizinin oyuncu kadrosu, Apple’in büyük oynama sevdasını yansıtacak şekilde başrollerinde Jennifer Aniston, Reese Witherspoon ve Steve Carell gibi büyük isimlerden oluşuyor.
Mesleklerinde farklı noktalarda olan üç gazetecinin hayatını izleyeceğimiz Morning Show’da Aniston, yaş alan bir sabah haberleri sunucusunu. Witherspoon kimliğini kaybettiği hissine kapılan bir muhabiri. Carrell ise cinsel taciz iddialarının sonuçlarıyla boğuşan bir gazeteciyi canlandıracak.
Karakterlerin bu kısa tanımlamaları bile dizi ile ilgili ipucu veriyor aslında. Yine de Apple’dan yayınlanan basın açıklamasına da yer verelim:
“The Morning Show’da ‘ego, hırs ve rehbersiz güç arayışı’ izleyeceğiz.”
His Dark Materials | 4 Kasım
Northern Lights, bilim, teoloji ve sihrin birbirine karıştığı paralel bir evrende yaşayan bir yetimin hikayesini anlatan dizide, Split serisinde yakından tanıdığımız James McAvoy’da var. İki çocuğun paralel evrenler arasındaki serüvenini anlatan bu fantazi dizi oldukça ilgi çekeceğe benziyor.
Crown | 17 Kasım
Kraliçe II. Elizabeth’in tahttaki ilk yıllarını derinlemesine inceleyen Netflix orijinal dizisi The Crown, bizi kraliyet tutkunu yapmayı başarmış, Claire Foy‘un etkileyici Kraliçe performansının da yardımıyla Altın Küre ve Emmy ödüllerini kapmıştı. Dizinin ikinci sezonunu 1964’te sonlandırmıştık.
Üçüncü sezonda ise 60’ların sonundan 70’lere doğru uzanacağız. Prens Charles’ı yetişkin olarak göreceğimiz üçüncü sezonda The Beatles’ın yükselişi, İngiltere futbol takımının 1966 yılında Dünya Kupası’nı kazanması ve Prenses Margaret ve Antony Armstrong-Jones’un boşanması gibi önemli olaylara göz atacağız.
Antony Armstrong-Jones rolünde Ben Daniels, Prenses Margaret rolünde Helena Bonham Carter’in dizi kadrosundaki yerlerini alması heyecan verici. Prenses Diana’yı görmek içinse dördüncü sezonu beklememiz gerek.
The Marvelous Mrs. Maisel | 6 Aralık
Geçen yıl 70. Emmy Ödül töreninde 5 tane ödül kucaklayan The Marvelous Mrs Maisel, 50’li yıllarda New York’un Yukarı Batı Yakası’nda yaşayan, zeki, becerikli ama sıradan bir ev hanımı olan Miriam ”Midge” Maisel’ın hayatının kocasının onu bir anda terk etmesiyle nasıl değiştiğini anlatıyor.
Şahane şarkılar, akıllıca yazılmış replikler, kusursuz oyunculuklar ve dönem havasını işleyişindeki başarısı ile The Marvelous Mrs Maisel, kendi potansiyelinin farkına varan ve tabuları yıkan güçlü kadın profilini de en keyifli hali ile izleyiciye sunuyor.
Gilmore Girls dizisinin yaratıcısı Amy Sherman-Palladino’nun yazar ve yönetmenliğini üstlendiği dizinin başrollerindeyse Rachel Brosnahan, Tony Shalhoub ve Alex Borstein var.
Barry | 2020
Askerliğini Orta Doğu’da yapan ve orada yaşadığı duygusal bunalımlar yüzünden hayatını düzene sokamayan Barry, yakın bir dostunun tavsiyesi ile kiralık katil işine başlar. Ancak iş için gittiği Los Angeles’da aradığı asıl mesleği bulur; Oyunculuk!
Bill Hader’ın senaryosunu yazdığı ve baş rolünde olduğu kara komedi türündeki dizide, elbette ki işler karşır ve Barry bu seferde kiralık katil geçmişinin peşini bir türlü bırakmaması ile uğraşır.
The New Pope | 2020
Usta yönetmen Paolo Sorrentino‘nun imzasını taşıyan “The New Pope” hasretimizi son buldurarak beyaz ekrana geri dönüyor. Senaryo, kurgu ve oyunculuk açısından bir sinema filmiyle yarışır nitelikteki mini dizisi The Young Pope ’un bir devamı niteliğindeki yeni seri The New Pope ’da Juda Law ile gözlerimiz bayram etmeye devam edecek.
Law’un Pius XVII olarak geri döndüğü yeni dizide, onun yerini almaya hazırlanan Papa Giovanni Paolo III ise John Malkovich ile hayat bulacak.
Meraklandıran iki dakikalık fragman 2020’de ekranlara gelecek dokuz bölümlük yeni dizide geçekleşecek olaylara hiçbir fikir vermiyor, ancak iki Papa’yı keyifli bir şekilde karşılaştırması bile diziden beklentilerimizi yükseltmemiz için başlı başına bir sebep.
Yorumlar