Sanatseverlerin ilgisini çeken ve hatta kimi sanatçılara da ilham kaynağı olan dünyaca ünlü 6 Heykel Parkı sizler için derledik. Bu parklara yakından bakmak için yazımıza göz atabilirsiniz.
Heykel Park konsepti ülkemizde pek de sahip olamadığımız fakat dünyada oldukça ilgi gören bir konsept park türü. Heykel Parkı konseptinde olmasa da İstanbul’un görülmeye değer park ve bahçeleri hakkında bilgi almak isterseniz şu içeriğimize de bakmalısınız.
Park kültürü zaten yurt dışında oldukça önemliyken, Heykel Parkları’nı diğerlerinden ayıran ve özel kılan ise, sanatın 4 duvar arasında sergilenmesi gerekmediğini bizlere hatırlatıyor olması. Sanat sınırları olmayan bir alan olduğundan, onun da sınırların içine sıkıştırılmaması bu parkları daha da ilgi çekici hale getiriyor. Son yıllarda gittikçe rağbet gören bu konsept parkların ünlü 6 tanesine birlikte bakalım:
1) Yorkshire Sculpture Park (Yorkshire Heykel Parkı), İngiltere
1977’de West Yorkshire’deki eski malikane parkında kurulan bu park, kapalı ve açık alanlara sahip modern sanat heykellerini sergileyen bir müze. 18. yüzyıldan beri ayakta olan müze, modern sanatın sergilendiği en güzel yerlerden birisi. Öyle ki 2014 yılında Yılın Müzesi Sanat Fonu Ödülü‘ne de sahip olmuştur.
Her yıl binlerce sanatseverin akınına uğrayan müze, birçok sanatçıya da ilham vermesiyle öncü konumda. Müzede 20. yüzyılın önde gelen sanatçılarından Henry Moore başta olmak üzere, Andy Goldsworthy, James Turrell, Elisabeth Frink gibi sanatçıların eserleri de yer alıyor.
Heykellerin birçoğu, Yorkshire manzarasına karşı açık havada yer alıyor ancak Henry Moore’un özel olarak kapalı alanda sergilenmesini istediği eserlerinde olduğu gibi, kapalı salonlarda da sergilenen eserler mevcut. Açık havada bulunan heykelleri gezerken aynı zamanda güzel bahçenin de tadı çıkarılıyor.
2) Skulpturenpark Koeln (Köln Heykel Parkı), Almanya
1997’de Köln’de kurulan park, aslında 2 yıllık sergi kapsamında halka açılıyor. Yani diğer Heykel Parkları’ndan farkı burada kalıcı olarak bir sergi bulamamanız. Bunun yerine her 2 yılda bir heykeller yenileriyle değiştiriliyor. Bu da parkın düzenli olarak ziyaretçi akınına uğramasını sağlıyor. Ayrıca burası bir sergi yerinden ziyade, ”heykelleri üretmek için bir yer” olarak tanımlanmaktadır. Bu özelliğiyle hem özel kalıyor hem de sanatçılara gerçek anlamda sürekli bir düzen içerisinde ilham oluyor. Burada da yine çağdaş sanat eserleri sergileniyor. Daha fazla ayrıntı için parkın resmi web sitesini inceleyebilirsiniz.
3) Storm King Art Center (Storm King Sanat Merkezi), Amerika Birleşik Devletleri
ABD’nin New York şehrindeki ticari ve kültürel merkezi olan Manhattan’da bulunmaktadır. Park, 1960’da kurulmuş ve o dönemlerden beri yapılan modern sanat eserlerinin bir kısmı buraya getirilmektedir. Park aynı zamanda açık hava müzesi görevi de görüyor. Burada 100’den fazla eser, içerisinde barındırdığı göletler, çayırlar ve korularda sergileniyor. Sanatseverlerin parkta doğayla bütünleşerek eserlerin gösterilmesi amaçlanıyor. Burada bulunan eserler genellikle boyutları oldukça büyük eserler.
Belirtmeden geçmeyelim, Storm King Sanat Müzesi’nde eserler kadar doğa da büyüleyici. Buraya geldiğinizde eserler kadar müzenin kendisinden de etkilenmeye hazır olun!
4) Hakone Open-Air Museum (Hakone Açık Hava Müzesi), Japonya
1969’da Japonya’nın Kanagawa Eyaleti sınırları içerisinde bulunan Hakone’de açılmıştır. Müze, Japonya’nın ilk açık hava müzesi olması özelliğiyle önem taşıyor. Müzenin önemi bu kadarla da sınırlı değil. Dünyaca ünlü sanatçı Picasso’nun da eserleri bulunan özel sanat koleksiyonlarına ev sahipliği yapıyor. Pablo Picasso koleksiyonu, yağlı boya tablolar, baskılar, heykeller, seramikler ve altın objelerden oluşan 300’den fazla Picasso eserini içerir.
Müzede en popüler parçalarından biri de şüphesiz ki Gabriel Loire tarafından yapılan Senfonik Heykel. Bu eser aslında renkli vitraylarla çevrili bir kuledir. Vitray kulenin içinde, izleme platformuna kadar çıkabileceğiniz 18 metre yüksekliğinde dairesel bir merdiven var. Buradan, parkın ve çevredeki Japonya’nın eşsiz manzaralarını seyre dalmak muhteşem bir deneyim.
Ayrıca müze Henry Moore’un oldukça geniş heykel koleksiyonuna da ev sahipliği yapıyor. Bunların dışında müzede Yasuo Mizui ve Taro Okamoto gibi Japon heykeltıraşların eserleri de yer alıyor.
Tabi ki müze, ziyaretçilerine Japonya’nın eşsiz manzaralarını da sunmakta. Daha fazla bilgi için müzenin web sitesine bakabilirsiniz.
5) Ekebergparken Sculpture Park (Ekebergparken Heykel Parkı), Norveç
Norveç’in Oslo şehrinin güneydoğusundaki Ekeberg mahallesinde yer alan park, eski bir geçmişi olmasa da sanat dünyasında önemli bir yere sahip. 2013’te ziyarete açılan park, Salvador Dali’nin Venüs de Milo heykeli ve ünlü Sırp performans sanatçısı Marina Abramovic’in eserlerini içermesi sebebiyle ziyaretçi akınına uğruyor.
Müze görevi üstlenen bu parktaki önemli bir özellik de adına enstalasyon denilen sanat türünün işlenmesi. Enstalasyon, eserlerin mekanla bütünleşecek şekilde yerleştirilmesine dayanan sanat türünü denilmekte. Böylece ustalıkla konumlandırılan eserlerin, ziyaretçilerin üzerlerinde istenilen etkiyi yaratması da sağlanıyor.
6) Laumeier Sculpture Park (Laumeier Heykel Parkı), Amerika Birleşik Devletleri
1976’da kurulan park, günümüzde Amerikan Müzeler Birliği tarafından akredite edilmiştir. Ayrıca St. Louis County Parks ile ortaklaşa faaliyet göstermektedir. Uluslararası alanda tanınan park, aynı zamanda kar amacı gütmeyen bir sanat kuruluşu olarak da bilinmektedir.
Parkta 70’den fazla büyük ölçekli dış mekan heykeli sergilenmektedir. Ayrıca her yıl sanat fuarları da düzenlenerek çeşitli etkinliklerle sanatseverlerin ilgisinin çekilmesi sağlanıyor.
Ziyaret hakkında ayrıntılı bilgiye ulaşmak için parkın web sitesini inceleyebilirsiniz.
Yorumlar