Yaşadığım en eşsiz deneyim kesinlikle kuzey ışıklarını görebilmekti. İtiraf etmeliyim ki seyahat planını detaylı bir şekilde ele alana kadar kuzey ışıklarını görmenin bu kadar zor olduğunu bilmiyordum. Gezi hazırlıkları sırasında edindiğim bilgilerden ışıkları görme şansımızın çok düşük olduğu endişesine kapıldım. Bu hazırlıklar sırasında karşıma sürekli kuzey ışıkları ile ilgili haberler, fotoğraflar, videolar çıkmaya başladı. Belki algıda seçicilik ya da farkındalığımın bu yönde artması etkiledi bilmiyorum ama ben daha duygusal bakıp evrenin bana mesaj yolladığına inanmak istedim 🙂
O zaman bu mesajı iyi değerlendirip işi mümkün olduğunca şansa bırakmamak için neler yapılabilir araştırmaya başladım.
Kuzey ışıkları gezimiz başladığında heyecan zirvedeydi. Kuzey ışıkları tam ümidimizin tükendiği, biz de boynu bükük göremeyenler kervanına katılacağız dediğimiz bir anda belirdi ve kısa da olsa şiddetlenip tepemizde dans etti. Bu muhteşem anı ilk seferde, -16 derecede 3-4 saatlik beklemenin sonunda yaşamak nasıl güzel bir deneyimdi anlatmak çok zor. Umarım sizler de bu güzel deneyimi yaşarsınız.
Gezimiz sırasında yaptığımız en güzel seçimlerden biri konaklamak için husky çiftliğini seçmemiz oldu. İstediğiniz her zaman yer bulamıyorsunuz tabi. Biz epey kovaladık ve sonunda istediğimiz tarihlerde yer bulabildik. Masal gibi bir konuk evinde konaklamak isterseniz Guesthouse Husky’i incelemenizi öneririm 🙂
Bu masal evinin arka tarafı Husky çiftliği. Konaklayan konuklarına ya da dışarıdan gelen ziyaretçilere Husky turu sağlıyorlar. Çiftlikte gece köpek ulumaları eşliğinde uykuya dalıp sabah yine köpek sesleri ile güne merhaba diyorsunuz. Benim gibi köpek fobisi olan biri için başta biraz ürkütücü gelse de huskylerin dayanılmaz sevimliliğine, oyunculuklarına ve yaramazlıklarına çok fazla direnemedim. Bir ara epey sarmaş dolaş olduğuma kendim bile inanamadım 🙂
Husky turu şu ana kadar deneyimlediğiniz birçok aktiviteden farklı bir eğlence sunuyor. Turdan önce aklımda köpekler yolu nasıl bulacak, başımızda yolu gösteren bir rehber olacak mı, kızağı süremezsem gibi birçok soru vardı. Öncelikle şunu belirteyim kızaklar iki kişilik ama hemen sevinmeyin. Bir kişi otururken bir kişi ayakta kızağı sürüyor.
Bizim katıldığımız tur 4 saatti. Yolu yarılayınca Sami çadırında odun ateşinde pişirilen çorbanızın geleneksel ahşap kaplarda ikram edildiği öğle yemeği molası veriliyor. Yolun diğer yarısında da sürücü değişikliği yapılıyor. Böylece hem kızağı sürüp, hem de oturarak bu eşsiz anın tadını çıkarıyorsunuz.
Hava soğuk olduğu için sizi koruyacak termal kıyafetler ve ayak numaranıza uygun botlar veriliyor. Botunuza ne kadar güvenirseniz güvenin size verilen botları giyin mutlaka. Kızağı sürerken neden bunu dediğimi çok iyi anlayacak ve bana teşekkür edeceksiniz 🙂
Kıyafetleri giyip tur için hazır olduğunuzda kendinizi minik bir astranot gibi hissedebilirsiniz. Tur öncesinde rehber kızağı nasıl süreceğinizi, nasıl durduracağınızı gösteriyor. Eğer yokuşa gelirseniz kızaktan inip kızağı iterek siz de köpeklere yardımcı oluyorsunuz. Aman yokuşu çıkarlar, inmekle uğraşamam demeyin sakın. Hem sevimli huskylere yazık hem de sizi yokuşta bırakırlar, kıpırtadamaz ve orada kalıverirsiniz. Sonra beklersiniz ki rehber gelip sizi kurtarsın 🙂 Ayrıca virajlarda hafif sağa veya sola yön vermek için ne yapmanız gerektiğini gösteriyor. Açıkçası uzaktan daha kolay görünüyordu bu kızak işi 🙂
4-5 kızak arka arkaya sıralandıktan sonra rehber eşliğinde tura başlamaya hazırsınız. Huskyler sizi uçurmak için o kadar sabırsızlanıyorlar ki rehber başlayın diye el işareti yapana kadar tüm gücünüzle frene basmanız gerekiyor. Bu arada kızaklar arasında bir bağlantı yok, her kızak bağımsız. Dolayısı ile önünüzdeki ile belli bir mesafeyi korumazsanız köpeklerle iç içe geçebilirsiniz. Arayı çok açarsanız yolu bulamaz, Laponya’nın bakir doğasında yapayalnız kalırsınız. Şaka şaka:P Merak etmeyin arayı açsanız da köpekler çok akıllı yolu biliyorlar. Zaten rehber de sık sık arkasındaki ekipleri kontrol edip eksik var mı bakıyor. Varsa herkesi durdurup beklemek için el işareti yapıyor. Yine de mesafeyi korumaya ve arayı açmamaya özen gösterin.
Husky turu sırasında en eğlendiğim an kızağı sürdüğüm zamanlardı. İnanın oturmaktan çok daha keyifli. Deli gibi koşan huskylerin arada susuzluklarını gidermek için ağızlarına yollardaki karı alması, sizi adeta uçuracak kadar hızlanmaları, bir yandan koşarken bir yandan birbirlerine sataşmaları, arada dönüp size bakmaları, ağaçlıklı dar bir yola girdiğinizde kar tümseklerinden hoplaya zıplaya geçerken acaba kızak devrilecek mi diye hem gülüp hem endişelenmeniz, yokuşa geldiğinizde huskylerle birlikte koşmanız ve en güzeli bütün bunları uçsuz bucaksız, karlarla kaplı, köpek seslerinden, sizin kahkahalarınızdan başka seslerin olmadığı doğanın içinde gerçekleştirmeniz gerçekten anlatılması zor, eşsiz bir deneyim 🙂
Cam iglooları sosyal medyada, birçok seyahat sitesinde görmüşsünüzdür. Tepesi tamamen cam olan, neredeyse zemine sıfır bu igloolarda konaklamayı çok istemiştik. Biz Ivalo şehrine gittiğimiz için buraya en yakın Kakslauttanen’de kaldık. Ücreti oldukça yüksek olsa da hayatımızda belki bir kere yaşayabileceğimiz bu deneyim için paraya kıydık ve rezervasyon yaptırdık.
Cam igloolar 2 ve 4 kişilik olabiliyor. Biz 2 kişilik olanında konakladık. Biraz şaşırabilirsiniz ama içeride duş yok. Sadece yatak ve tuvalet, lavabo bulunuyor. O kadar para verip duşsuz bir yerde kalınır mı diye düşünebilirsiniz. Başınızı yastığa koyduğunuz anda üzerinize yağan karı, gökyüzünü, hatta bulutsuz bir gecede yıldızları ve kuzey ışıklarını üstelik yattığınız yerden görebiliyorsunuz ve uykuya bu şekilde dalıyorsunuz. Hava bulutlu olduğu için yıldızları ve kuzey ışıklarını göremedik ama üzerimize yağan karı sıcacık yatağımızda izledik. Sabah her yanı saran karlar ile uyandık. Bu deneyimi bir daha nerede ve nasıl yaşayabilirsiniz? Mutlaka 1 gecenizi cam iglooda konaklayarak geçirmelisiniz.
Ren geyikleri ile turu husky turumuzdan sonraki gün gerçekleştirdik. Açık söylemek gerekirse husky turundan sonra aynı keyfi yaşayamadık tabi. Laponya’ya her zaman gelme fırsatı bulamayacağımız için bu deneyimi de yaşamak istedik.
Rehberimiz biri konakladığımız otelden alıp tur merkezine götürdü. Orada termal kıyafetlerimizi ve botlarımızı giyip ren geyik turuna katılacağımız bölgeye doğru yola çıktık.
Vardığımızda rehberimiz üzerini değiştirip geleneksel Sami kıyafetlerini giydi. Geyikleri ve kızakları hazırladı. Ren geyik turunda kızakları 2 kişilik ve iyi haber 2 kişi de oturuyorJ Kızaklar birbirine geyiklerle bağlanıyor ve rehber eşliğinde karlar arasında ilerlemeye başlıyorsunuz. Ara sıra yokuşlarda arkanızdaki kızağa bağlı ren geyikleri size o kadar yaklaşıyor ki ensenizde nefeslerini hissediyorsunuz. Başınızı o an biraz çevirdiğinizde göz göze gelmeniz mümkün, hatta zaman zaman boynuzları size çarpıyor.
Bu turda da yolu yarıladığınızda çay, kahve molası veriliyor. Bazı turlarda öğle yemeği de verilebiliyor. Tur içeriğine göre değişiyor diyebilirim. Mola sırasında geyikleri besleyebiliyorsunuz. Odun ateşinde pişen çay ve kahve sırasında rehber Sami kültüründen ve günlük yaşamlarından bahsediyor. Son derece masalsı bir ortam gerçekten.
Mola sonrası yola devam edip turu tamamlıyorsunuz. Bizim yemek molamız tur sonundaydı. Turu tamamladığımızda büyük ahşap bir kulübede yemek molası verdik. İçeride yanan ateşin etrafında ellerimizi ısıtıp sıcak berry suyu içerken bir yandan da yemeklerimiz pişiyordu. Ren geyiği turu sonrası yemekte geyik eti yedik desem çok mu canice olur bilemedim. Yemekte patatesli geyik eti vardı ve oldukça lezzetliydi.
Laponya’ya giderseniz vaktiniz varsa denemenizi önereceğim güzel bir aktivite ren geyik turu.
Laponya eşsiz bir coğrafya. Bu bölgede yapılmasını önereceğim bir diğer aktivite de kar motosikleti ile Laponya’yı keşfetmeniz. Motosiklet turuna tek kişi veya 2 kişi olarak çıkabiliyorsunuz. Kalabalık gruplarla da katılabiliyorsunuz. Biz rehberimiz eşliğinde 2 kişi katıldık. Bu tura katılacaksanız size astranot kıyafetleriniz ile uyumlu bir de kask veriyorlar. Kaskı giyince tam astranot oluyorsunuz 🙂
Rehber önce motosikleti nasıl kullanacağınızı gösteriyor. Açıkçası o kadar detaylar anlattı ki sürmek çok zor herhalde diye endişelenmeye başladık. Yaramaz huskyleri yönetmekten çok daha kolay olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim 🙂
Rehberi takip ederek Laponya’nın doğasının içinde kaybolduğunuz keyifli bir tur gerçekleştiriyorsunuz. Belli yerlerde durup fotoğraf çekmeniz için mola verirken ısınmanız için sıcak berry suyu da ikram ediliyor.
Bu tur sırasında Laponya’nın doğasını keşfedip keyifli bir zaman geçirmeniz mümkün.
Laponya’da yapılacak ancak bizim denemediğimiz buzkıran gemisi turu, buzda balık tutmak, buz havuzundan sıcak saunalara koşmak gibi eğlenceli birçok aktivite daha deneyimleyebilirsiniz. Bu bölgeye yapacağınız 4-5 günlük bir gezi ile sizlerin de kazanacağınız birçok anınız ve deneyiminiz olacaktır. Ve tabi gerçeğe dönüştürmeyi başardığınız hayalleriniz 🙂
Bu içeriğin güncellendiği tarih 17/02/2019 16:22
Leave a Comment