Starbucks’ın, kahvenin Willy Wonka’sı olmak istemesinden yola çıkarak yarattığı Reserve konsepti, dünya üzerinde ufak çiftliklerde sınırlı sayıda yetişen kahveleri topluyor, yalnızca tek bir tesiste -Seatle Roastery’de- kavuruyor ve sayılı ülkede bu deneyimi sunuyor. Starbucks Reserve konsepti Türkiye’ye ise çok yakın zamanda yani 2015 yılında geldi ve şu anda yalnızca 2 İstanbul , 2 Ankara mağazası olmak üzere toplamda 4 mağaza olarak kahve severler ile buluşuyor.
Türkiye’ye de sınırlı sayıda gelen bu kahveler her dönem değişiyor. Hatta ilk açılış dönemi gelen kahvelerden yalnızca 500’er bardak kahve çıkmış. Yalnızca bu mağazalarda bulunan “Clover” makinesi de bu kahvelerin demlendiği ters vakumla sistemi ile çalışan farklı bir demleme yöntemi.
Reserve Bar’da oturup , baristadan kahve çekirdeğinin hikayesini dinlerken kahve tadımı yapıyorsunuz. Kenya Kaganda bölgesinde küçük bir çiftlikten gelen kahvenin hikayesini dinlerken, kendimi o çiflikte çiftçilerle hayal ettim.
Farklı bir kahve deneyimi yaşamak isteyen & kahve seven herkese sesleniyorum : #denemenlazim
Yorumlar