Berlin’de Yaşamak İçin 8 Neden

Türkiye’den başka bir yerde yaşamayı düşünüyor ve alternatif ülkelere bakıyorsanız, hiç de öyle Kanada, Avustralya gibi uzak ülkelere gitmeden İstanbul’dan 3 saatlik uçak yolculuğuyla ulaşabileceğiniz ve her yönüyle yaşanabilir bir Alman başkenti olan Berlin’de yaşamayı denemen lazım.

İşte Berlin’de yaşamak için 8 neden:

 

1. Özgürlük Hissi

Bence dünyanın en özgür başkentlerinden. Özgürlüğü iliklerinize kadar hissettiğiniz bir yer. Örneğin, bir sürü protesto gördüm Berlin’de, hiçbirinde çatışma olmadı, seçimler oldu, kaos olmadı. İnsanlar siyaseti ve gündemi hayatlarının odak noktası yapmıyor, işlerine bakıyorlar. Mahalle baskısı yok, konu komşu derdi yok, herkes son derece bireysel.

* Özgürlük-Freiheit-Freedom / Diversity-Vielfalt-Çeşitlilik

 

2. Ekonomik

Euro’nun fırladığı şu günlerde elimizde hâlâ ucuz kalan güzide bir Avrupa başkenti. Berlin, satın alım gücünüzün fazlalığını doyasıya yaşayabileceğiniz bir yer, ki bu da  insanı oldukça güçlü hissettiriyor. Aldi, Lidl gibi bizdeki Bim ve A101’e, Rewe gibi Migros ve Carrefour’a tekabül eden marketler mevcut.

Ürün çeşitliliği o kadar fazla ki, insanın bir saat market gezesi geliyor. Mesela bir sürü şey alıyorsunuz, market alışverişi 20 Euro tutuyor. Böyle ani değişiklikler yok, aaa fiyatlar artmış, ertesi gün zam gelmiş gibi bir durum yok.

 

3. Sınıflar Arası Ayrım Hissedilmeyecek Düzeyde

Berlin, ilk olarak kendinizi aptal gibi hissetmeyeceğiniz, kapitalizmin gözünüze çarpmayacağı bir yer. Tabii ki, dünyanın her yerinde olduğu gibi bu şehirde de çok zenginler var muhakkak, ama gelir dağılımındaki bu adaletsizlik hissedilmiyor. Benim en çok dikkatimi çeken noktalardan biri de, orada insanlar lüks yaşamaması oldu. Kimse şu markayı takayım, bu yere gideyim derdinde değil.

Dolayısıyla, gözünüze sokulan bir lüks yaşam algısı yok. En çok para kazananı bile sırt çantası takıyor, araçla gezmiyor, toplu taşıma kullanıyor ya da yürüyor. Bunları görmek insanı mutlu ediyor.

 

4. Hem Yeşil Hem Metropol

Ben gibi metropol aşıklarının şehirde en aradığı şeylerden biri yeşil alan. Çünkü, hem istediğiniz her şeye ulaşabilir olmak hem de doğayı kucaklamak istiyorsunuz. İşte Berlin, tam da aradığınız şehir. Çünkü tüm gelişmişliğine rağmen, şehrin ortasında kocaman bir parkı –Tiegarten’ı– bulunduruyor. Tiergarten, Berlin’deki parkların en büyüğü, onun dışında şehirde nefes alabildiğiniz bir çok park var. Berlin’e ilk kez gelen birinin dikkatini çeken şeylerden biri de bu yeşillik oluyor.

 

5. Alman Disiplini

Bu belki kulağa hoş gelmeyebilir ancak ne kadar gerekli olduğunu yaşadıkça fark ediyorsunuz. Çünkü bu disiplin, beraberinde başarıyı ve gelişmeyi getiriyor. Nitekim, Alman kalitesi dediğimizde gözümüz kapalı güvenimiz işte bu disiplinden geliyor.

 

6. Kütüphaneler

Türkiye’de herhangi bir üniversite kütüphanesine girmek isterken, size sanki soygun yapıyormuş gibi hissettiren güvenlik görevlilerine baktığınızda, Berlin’de kütüphaneye girme özgürlüğünün ne denli kıymetli olduğu bir kez daha anlaşılır. Burada, istediğiniz üniversitenin kütüphanesine herhangi bir kimlik göstermeksizin serbestçe girebilirsiniz. Ayrıca, şehrin bir çok noktasında da kütüphane mevcut. Bu, şehrin eğitime ve kültüre değer verdiğinin de bir göstergesi.

 

7. Berlin Ruhu

Berlin, öyle bir çok Avrupa şehri gibi üçgen evler, masalsı caddeler şeklinde bir şehir değil. Bu yüzden sevmeyeni de çok. Ama Berlin öyle bir şehir ki, kendine has bir ruhu var, bohemliği var, sanatı var, acısı var, hüznü var, aşkı var. Bu duyguları şehri gezmeye başlayınca derinden hissediyorsunuz. Ne desem az kalır, insanın içine işler, insanın hep gidip kendini kollarına atmak isteyeceği bir şehir.

Berlin’i soğuk ve ruhsuz bir kadına benzetirlermiş. Benim beş yıl süre ile gidip gelerek gözlemlediğim kadarıyla Berlin, kendini, bireyselliğini, özgürlüğünü ve ruhunu ortaya koyan bir şehir.

 

8. Türkiye Hasreti Çekmemek

Bir çok ırkdaşımızın Berlin’de yaşaması sebebiyle, kültürel olarak ülke hasreti çekilmeyecek bir yer. Yemek konusunda Türk dönercileri başı çekmekte olup, Türkiye’ye dair özleyebileceğiniz şeyleri bulabileceğiniz mağazalar, marketler, cafe ve restaurantlar çoğunlukta. Hatta Türkiye’de bulamadığınız, Türkiye’ye ait bir şeyi bile Berlin’de bulmak mümkün.