Bir şehrin kalbine inmenin ve hikayesini dinlemenin en iyi yolu tarih boyunca içinde sakladıklarının peşine düşmekten geçiyor. Tarih, kültür ve sanatın buluştuğu müzeleri ziyaret etmek zihnimizde içinde bulunduğumuz an ve geçmiş arasında kapılar açıyor, bilmediklerimizi öğretiyor, sanat eserlerinin anlattıklarından yola çıkarak sanatçıyla iletişim kurmamıza imkan tanıyor.
İstanbul, kültürel değerleri, tarihi dokusu ve şehrin dört bir yanına konumlanmış müzeleriyle kültür-sanat tutkunları için şanslı hissettiren bir şehir. Ancak ilk defa gittiğimiz şehirlerde tarihi eserlerin, müzelerin ve sanat galerilerinin keşfine hevesle çıkarken bunu bazen doğup büyüdüğümüz veya yaşadığımız şehirlerde hakkını vererek yapmıyoruz. Çocuk yaşta ziyaret ettiğimiz için hikayelerini tam olarak kavrayamadığımız veya nasıl olsa bir ara gidilir düşüncesiyle gitmeyi ertelediğimiz onlarca müze var İstanbul’da.
Ziyaret etmediklerinizi keşfetmek için geç kalmış sayılmazsınız. Bu yazıdaki liste ile belki İstanbul’da yepyeni rotalar çizerek şehrin sanatsal izlerini baştan keşfetmek istersiniz. Müzelerin ardından eklediğimiz minik lezzet noktalarıyla günün tadını daha da keyifle çıkarabilirsiniz. Her haliyle mutlu eden bir deneyim olacağı kesin!
İstanbul Arkeoloji Müzeleri, Gülhane
Türkiye’nin ilk müzesi olma özelliği taşıyan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, çatısı altında 3 ana birime ev sahipliği yaptığı için ismi çoğul ifadeyle kullanılıyor. Bu müzeler kompleksinin içinde Arkeoloji Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi ve Çinili Köşk Müzesi bulunuyor. Kültürel tarihimizin değerli ressam, arkeolog ve müzecilerinden Osman Hamdi Bey’in önderliğinde açılan Arkeoloji Müzesi’nin mimarisi Alexandre Vallaury imzası taşıyor. Neo-klasik mimarinin şehirdeki önemli örneklerinden biri olan müze, coğrafyamızın binlerce yıllık tarihine dair değerli eserleri barındırıyor.
İskender Lahdi, Kadeş Barış Antlaşması tableti, Lugal-Dalu Heykeli gibi paha biçilemez eserlerin sergilendiği müzede Antik Yunan dönemine ait çarpıcı heykelleri de görebilirsiniz. Eski Şark Eserleri Müzesi’nde yine Vallaury’nin imzasını görebilirsiniz. Anadolu, Mezopotamya, Mısır ve Arabistan kültürlerine ait koleksiyonların sergilendiği müze uygarlık tarihini öğrenmek için adeta bir okul niteliğinde. Çinili Köşk Müzesi ise Osmanlı sivil mimarisinin şehirde bulunan tek örneği olarak biliniyor. Müzede Selçuklu ve Osmanlı döneminden kalma çini ve seramik örneklerini görebilirsiniz.
Mekan önerisi: Müzeden çıktıktan sonra kısa bir yürüyüş mesafesinde bulunan ve Mimar Sinan’ın eserlerinden bir olan Caferağa Medresesi’nde bir mola vermenizi tavsiye ederiz. Geniş, sessiz ve huzurlu avlusunda saatlerin nasıl geçtiğini anlamayacağınız medresede geleneksel Türk sanatları atölyeleri de düzenleniyor. Hava güzelse bahçesinde bir çay içilmeli.
Adres: Cankurtaran Mh., 34122 Fatih/Istanbul
İstanbul Modern, Karaköy
Çağdaş ve modern sanatın şehrimizdeki en önemli temsilcilerinden biri olan İstanbul Modern; resim, fotoğraf, heykel, video gibi çağdaş sanatın tüm kollarından eserlerin sergilenmesine katkıda bulunuyor. Sabit koleksiyonlar olduğu gibi düzenli olarak değişen sergilere de ev sahipliği yapan müzede aynı zamanda sanatçı söyleşileri, paneller, sanat buluşmaları, tematik sinema gösterimleri, eğitim programları ve atölyeler de yapılıyor. Büyük bir arşive sahip kütüphanesinde vakit geçirmek ayrı bir zevk.
Açıldığı günden bu yana Karaköy’de konumlanan İstanbul Modern, tadilat sebebiyle taşındığı geçici bina sürecinin ardından Mayıs 2023 itibariyle yeniden Karaköy’de ziyaretçilerini ağırlıyor. Renzo Piano’nun kurucusu olduğu Renzo Piano Building Workshop (RPBW) tarafından tasarlanan yeni bina, Boğaziçi ve İstanbul’a özgü atmosferden ilhamla tasarımına kavuştu.
Mekan önerisi: Yenilenen müze binasında yer alan Restoran Modern eşsiz Boğaz ve Tarihi Yarımada manzarasıyla müze ziyareti sonrası harika bir lezzet noktası. Çağdaş Türk mutfağından zengin bir menü sunan mekan şık bir yemek deneyimi vadediyor.
Adres: Asmalımescit Mahallesi, Meşrutiyet Caddesi No:99, 34430 Beyoğlu/İstanbul
İstanbul Resim ve Heykel Müzesi, Karaköy
Türkiye’nin ilk plastik sanatlar müzesi olan İstanbul Resim ve Heykel Müzesi, 1937’de Dolmabahçe Sarayı Veliaht Dairesi’nde kurulmuş ve Atatürk tarafından 20 Eylül 1937’de açılmıştır. Müze, ilk sergisini Sanayi-i Nefise Mektebi’nin koleksiyonundan ve çeşitli devlet dairelerinden alınan eserlerle düzenlemiştir. Kuruluşundan günümüze, koleksiyonunu bağış ve satın alımlarla genişleten İRHM, yaklaşık 12 bin esere sahiptir.
Günümüzde Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi yönetiminde olan müze, Dolmabahçe’deki restorasyon sebebiyle 2011 yılında Tophane’deki Antrepo 5 binasına taşınmıştır. Mimar Emre Arolat’ın projesiyle yeni yüzüne kavuşan müzede resim, heykel ve seramik disiplinlerinde koleksiyonlar bulunmaktadır. Her bir koleksiyon Türk sanatına ışık tutmaktadır.
Mekan önerisi: Türk sanatının özgün eserlerini inceledikten sonra geleneksel Türk mutfağını bir müdavim lokantası ambiyansında sunan ve Michelin rehberinde de önerilen Karaköy Lokantası’nın yolunu tutabilirsiniz.
Borusan Contemporary, Baltalimanı
Boğaz’ın dikkat çeken özgün mimari yapılarından olan ve Borusan Holding’in ofis olarak kullandığı Perili Köşk, hafta sonları şehrin çağdaş sanat müzelerinden birine yani Borusan Contemporary’ye dönüşüyor. Sergiledikleri çağdaş sanat koleksiyonu, dijital teknikler ile üretilen video, fotoğraf, neon-LED gibi modern ve yaratıcı disiplinlerden eserlerden oluşuyor. Koleksiyonlarda hem ülkemizden hem de dünyanın farklı yerlerindeki sanatçıların çalışmalarını görebilirsiniz.
Kurulduğu yıllarda ağırlıklı olarak modern ve çağdaş Türk sanatı üzerine işlerine yoğunlaşan müzede artık yeni medya sanatına dair deneysel ve dijital işler görmek mümkün. Müzede çocuklara ve yetişkinlere özel eğitim ve atölye programları da bulunuyor. Web sitelerini güncel olarak takip ederek bu programlardan haberdar olabilirsiniz.
Mekan önerisi: Perili Köşk’e gelip de Müze Cafe’ye uğramadan dönmeyin deriz. Harika manzarası eşliğinde bir mola vermek hatta keyifli bir kahvaltı yapmak için uğrayabilirsiniz. Hava güzelse müze ziyaretinin ardından sahil şeridinde yürümek de keyifli olacaktır.
Adres: Balta Limanı Hisar Cd. No:5/, 34470 Sarıyer/İstanbul, 34470 Rumeli Hisarı – Sarıyer/İstanbul
Sakıp Sabancı Müzesi, Emirgan
Sahil hattının bir başka değerli müzesi olan Sakıp Sabancı Müzesi, ana binası olan Atlı Köşk’ün mimarisi ve içerisindeki yerleşim düzeniyle gezmesi en keyifli müzelerden biri. Sadece müzeye ulaşmak için yürüdüğünüz bahçelerin ve ağaçlı yolların bile kendisi başlı başına bir keyif unsuru.
Müzede zengin bir kalıcı koleksiyonlar birlikte dönemsel olarak değişen ve uluslararası çapta ses getirmiş sanatçıların da yer aldığı işler sergileniyor. Bugüne kadar Anish Kapoor İstanbul’da, Joan Miro. Kadınlar, Kuşlar, Yıldızlar, İstanbul’da Bir Sürrealist: Salvador Dali, Ai Weiwei Porselene Dair gibi unutulmaz sergilerin yer aldığı müzede resim, heykel, hat ve porselen sanatına dair eserler sergileniyor.
Mekan önerisi: Müze bünyesinde bulunan MSA’nın Restoranı’nda modern bir mutfağın elinden çıkan deneysel ve leziz yemekleri tadabilirsiniz. Kahvaltıda ayrı, akşam yemeğinde ayrı keyifli olan mekanın Boğaz manzarasını da unutmamak gerek.
Adres: Emirgan Mahallesi, Sakıp Sabancı Cd. No:42, 34467 Sarıyer/İstanbul
Rahmi Koç Müzesi, Hasköy
Şehirdeki diğer müzelerden farklı yönde işler sergileyen Rahmi Koç Müzesi, endüstri ve mühendislikle ilgili objelere ve belgelere ev sahipliği yapıyor. Endüstri tarihinin araştırılmasını destekleyen müzede denizcilik, havacılık, demiryolu ulaşımı ve karayolu ulaşımına dair gerçek tarihi araçları ve sanayi makineleri sergileniyor. En değerli kısımlarından biri olan Atatürk Bölümü’nde kendisine ait kişisel eşyalar, kıyafetler, ofis malzemeleri bulunuyor. Bu koleksiyon özellikle dönem Türkiye’sini keşfetmek ve anlamak için çok güzel detaylara sahip. Müzenin en önemli işlerinden birisi ise çocukların eğitimlerine verdiği önem. Sürekli çocuklara yönelik projeler, eğitimler ve atölyeler düzenlenen müzede genç öğrencilere bilimsel ayrıntılar koleksiyonlar üzerinden veriliyor. Müzeye gittiğinize 1944 yılından kalma gerçek bir denizaltı bile görebilirsiniz.
Mekan önerisi: Haliç kıyısındaki müzeye gittiğinizde Fransız mutfağından lezzetler sunan restoranı Café du Levant’a veya Türk ve Dünya mutfağından seçkiler sunan Halat by Divan’da nostaljik anlar geçirebilirsiniz.
Adres: Piri Paşa Mah, Hasköy Cad. No:5, 34445 Beyoğlu/İstanbul
Sadberk Hanım Müzesi, Büyükdere
Tarihi Azaryan Yalısı’nın restorasyonu sonrası şimdiki haline dönüştürülen Sadberk Hanım Müzesi, Vehbi Koç’un eşi Sadberk Koç anısına açılan ve kişisel koleksiyonlarının sergilendiği bir müzedir. Kişisel koleksiyonda yer alan geleneksel kıyafet, porselen, işleme, gümüş gibi değerli parçalarla birlikte Arkeoloji Bölümü ve Türk-İslam Eserleri Bölümü’nde geçmiş dönemlere ve hatta yüzyıllar öncesine ait heykel, tablet, mühür, seramik, hat, sikke ve daha pek çok çalışma bulunuyor. Bizans ve Anadolu uygarlıklarından eserlerin sergilendiği müzenin öğrenciler ve akademisyenler için özel bir kütüphanesi de var.
Mekan önerisi: Kısa bir araba yolculuğu veya tempolu bir yürüyüş ile Kireçburnu sahiline gelin, Tarihi Kireçburnu Fırını’nın enfes kurabiyelerinden tadın. Vaktiniz varsa Set Balık’ta rakı-meze eşliğinde günün tadını çıkarın.
Adres: Büyükdere, 34453 Sarıyer/Istanbul
Yapı Kredi Vedat Nedim Tör Müzesi, Beyoğlu
Yapı Kredi Bankası bünyesinde uzun yıllardır oluşturulan sikke ve etnografik eser koleksiyonlarının yer aldığı müze, sanat tarihi ve arkeoloji araştırmacıları ve meraklıları için ülkemizdeki başlıca müzelerden biri olarak gösteriliyor. Sikke, madalya, işleme, kumaş, tespih, saat gibi değerli objelerin sergilendiği müzede, Sikke Koleksiyonu temel koleksiyon olarak kabul ediliyor.
Yaklaşık 55.000 parçadan oluşan bu değerli koleksiyonda MÖ 6. yüzyıldan günümüze kadar gelen parçalar bulunuyor. Anadolu topraklarında kurulan, yaşayan onlarca devletin, imparatorlukların dönemine ait eserler bu koleksiyonda görülebilir. Özel Atatürk Bölümü’nde ise Atatürk’e ait kişisel eşyalar, mektuplar ve objeleri görebilirsiniz.
Mekan önerisi: İstiklal Caddesi’nde yer alan müzeyi gezdikten sonra Tünel’e doğru yürüyerek caddeyle biraz özlem giderip ardından Kumbaracı Yokuşu’ndaki Yeni Lokanta’da bir öğle yemeği yiyebilirsiniz.
Adres: Yapı Kredi Kültür Merkezi Tomtom Mahallesi, İstiklal Caddesi No:161, 34433 Beyoğlu/İstanbul
Pera Müzesi, Beyoğlu
1893 yılında tasarlanan bir binada sanat eserlerini incelemek bambaşka bir keyif. Renovasyonlar sonrası şimdiki halini alan Pera Müzesi, üzerinde bulunduğu Meşrutiyet Caddesi’nin de atmosferiyle birleşince semte gelenlerin en sık ziyaret ettiği müzelerden biri oluyor. Dünyanın önce gelen müze ve vakıflarıyla ortak projeler geliştiren ve bugüne kadar pek çok Picasso, Chagall, Rembrandt, Miro, Goya gibi büyük dönem sanatçılarının eserlerine yer vermiş olan müzede çağdaş sanata dair çalışmalara rastlamak mümkün.
Pera Eğitim adı altında çocuklara, gençlere yönelik sanatı sevdiren pek çok atölye ve eğitim imkanı sunuluyor. Bazen sergilerle paralel giden bazen de dönemsel olarak tematik programlar ile sunulan film gösterimleri ise sinema sanatına da verdikleri değeri ortaya koyuyor.
Mekan önerisi: Asmalımescit’e bu kadar yaklaşmışken Glouton’un Fransız esintili mutfağını ve imza kokteyllerini deneyimlemenizi tavsiye ederiz.
Adres: Asmalı Mescit Mahallesi, Meşrutiyet Cd. No:65, 34430 Beyoğlu/İstanbul
Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi, Beyoğlu
Beyoğlu’nda 1900’lü yıllardan bu yana pek çok aileye, iş yerine ve uzun yıllar Türkiye İş Bankası Beyoğlu Şubesi’ne ev sahipliği yapmış Bodvi Apartmanı artık bir müze olarak yolculuğuna devam ediyor. Titiz bir restorasyon projesinin ardından Resim Heykel Müzesi olarak ziyaretçilere açılan müzede Türk resim ve heykel sanatının gelişimine ışık tutan süreli ve kalıcı sergiler yer alıyor. Kalıcı sergilerde 19. yüzyıl sonu – 20. yüzyıl başı Türk resim sanatının öncüleri, 1914 Kuşağı ressamları, Cumhuriyet’in ilk dönem sanatçıları ve 20. yüzyılın ortalarından günümüze uzanan sanatçılarının eserlerini izleyebilirsiniz.
Osman Hamdi Bey, Şeker Ahmet Paşa, Nurullah Berk, Abidin Dino, Elif Naci, Bedri Baykam, Burhan Doğançay ve daha nice öncü sanatçıların Türk resim tarihine damga vurmuş eserleri Prof. Dr. Gül İrepoğlu küratörlüğünde ziyaretçileri selamlıyor. Müzede sıklıkla çocuklara ve gençlere yönelik heykel atölyeleri gerçekleştiriliyor.
Mekan önerisi: Müze çıkışında biraz İstiklal Caddesi nostaljisi yapıp Şişhane’ye yürüyebilir, Meşrutiyet Caddesi üzerinde Comedus’a uğrayarak yerli şarap ve peynirler eşliğinde keyifli bir mola verebilirsiniz.
Masumiyet Müzesi, Çukurcuma
Orhan Pamuk’un unutulmaz romanı Masumiyet Müzesi’ne adanmış bu müze 2012 yılından beri Çukurcuma’da ziyaretçilerini ağırlıyor. Yazarın romanı yazarken eşzamanlı olarak müze fikrini de tasarlaması bu mekanın algısını da daha özel kılıyor. Uzun yıllara yayılan bir aşk hikayesini anlatan ve dönemin İstanbul’una ışık tutan romana dair eşsiz bir arşiv özelliği taşıyan müze, roman kahramanlarının kullandığı, gördüğü, duyduğu, hayal ettiği ve biriktirdiği her bir detayı titizlikle sergiliyor. Müzeyi gezmek için romanı okumanız şart değil elbette ama önceden bir okuma deneyiminin müzeden aldığınız keyfi ve anlamı artıracağı kesin.
Mekan önerisi: Müzenin hemen yakınlarındaki Cafe Cuma’da bir kahve veya kokteyl molası verebilir, eğer daha uzun oturmak ve keyifli bir yemek yemek isterseniz de Cihangir’e doğru uzanarak Journey’de günü sonlandırabilirsiniz.
Cendere Sanat Müzesi, Ayazağa
Kent hafızasında önemli yer tutan ve zamana direnememiş yapıları ayağa kaldıran İBB Miras ekibi İstanbul’a pek çok müze kazandırdı, kazandırmaya da devam ediyor (bu konuya dair yazımızı buradan okuyabilirsiniz). Bu müzelerden biri de Ayazağa’daki Cendere Sanat Müzesi. Disiplinler arası bir yaklaşımla günümüz sanatını merkeze alan ve kapsayıcı bir mekan olarak 2022 yılında şehrin hizmetine sunulan müze İstanbul’un nadir endüstriyel miras yapılarından biri olarak biliniyor. Tarihi 1902 yılına uzanan yapı şehrin su ihtiyacını karşılamak adına inşa edilmiş.
Cendere Sanat Müzesi adıyla şehre yeniden kazandırılan kompleks günümüzde ulusal ve uluslararası sergiler, paneller, konferanslar ve performanslar gibi etkinliklerle yeni bir kültür sanat merkezi olmayı hedefliyor. Geniş bir bahçesi, kafe bölümü, kütüphanesi ve sergi-atölye gibi etkinliklerin yer aldığı alanları bulunuyor.
Mekan önerisi: Müzenin hemen yakınlarındaki Vadi İstanbul’a yeni bir şube açan Seraf’ı mutlaka listenize almalısınız. Anadolu mutfağını en iyi şekilde yorumlayan mekanın her bir malzemesi yerel ve mevsimsel.
İstanbul Oyuncak Müzesi, Göztepe
Tarihi bir köşkte konumlanan İstanbul Oyuncak Müzesi, 2005 yılında Belgin Akın ve yazar Sunay Akın tarafından kurulmuştur. Müze, 1700’lü yıllardan günümüze oyuncak tarihinin eşsiz örneklerini sergilemektedir.
Sunay Akın’ın 20 yılda 40’ı aşkın ülkedeki antikacılardan ve açık arttırmalardan satın aldığı oyuncaklarla kurulan müze dünya tarihini daha eğlenceli, daha akılda kalıcı bir öğrenme yöntemi ile ziyaretçilere sunmaktadır. Sadece çocukların değil yetişkinlerin de keyifle gezdiği İstanbul Oyuncak Müzesi aile boyu plan yapmak ve şehri birlikte keşfetmek için özel bir nokta.
Mekan önerisi: Ailece çıktığınız müze ziyaretinin ardından Çiftehavuzlar’a devam ederek şehrin burger kültürünün demirbaşlarından J Burger’de nefis bir mola verebilirsiniz. Özel reçeteleriyle hazırladıkları burgerleri ve soslarıyla keyifli bir deneyim olacağını garantiliyoruz.
Yorumlar