İstanbul’da Turist Olmak: Galata Rotası

Pandemi dönemi boyunca seyahat özgürlüğümüz epey kısıtlandı. Sokaklarda dolaşmayı, şehirleri keşfetmeyi çok özledik. Yavaş yavaş yurtdışı seyahatlerine başlasak da eski güzel maskesiz günlere özlem duymuyor değiliz.

Madem eskisi kadar sık yurtdışına gidemiyoruz neden şehrimizde, İstanbul’da turist olmayalım? dedik ve bu rotayı oluşturmaya karar verdik.

 

İstanbul’u bir turist gibi yeniden keşfetmeye başlayalım mı?

İlk noktamız tüm geçmiş medeniyetlerin izlerini taşıyan Galata. Tam turist olmak içinse Galata Kulesi’ne yakın konumu ile Ecole St. Pierre Hotel’de konaklıyoruz. Tarihi gerçek anlamda hissettiren, içerisinden Ceneviz surlarının geçtiği eski bir manastır okulunun atmosferinde misafirlerini ağırlayan Ecole St. Pierre Hotel, kendimizi tam anlamıyla şehirde turist gibi hissettiriyor.

 

Ecole St. Pierre Hotel’le İlk Tanışma

Otelimize giriş yapıyoruz. Bizi lobide Cenevizlerin güçlü denizcilik yanlarını anlatan eşsiz bir mozaik karşılıyor. Otele ev sahipliği yapan binanın tarihine ışık tutan belgeler cam vitrin içerisinde sergileniyor. Detayları hayranlıkla inceleyip, Galata Kulesi manzaralı odamıza yerleşiyoruz. Terasta manzaranın keyfini çıkarıyor ve rotamızı oluşturmaya başlıyoruz. İlk durak otelimizin avlusu.

1842 yılında St.Pierre Manastırı’nın bahçesinde açılan bugünkü otel binası, dönemler boyunca farklı işlevlerde kullanılmış. Neo-Klasik ve Neo-Barok detaylarla günümüze kadar ulaşan bu muhteşem yapı mimar Gaspare Trajano Fossati tarafından yapılmış.

İtalyan mimar Fossati, 1837 yılında İstanbul Rus Elçiliği binasının projesinde görevlendirilerek İstanbul’a gelen bir mimar. Kardeşi Guisseppe Fossati ile birlikte İstanbul’da 30’a yakın yapı inşaatına ve restorasyonuna imza atmışlar. 1841-43 yılları arasında da St.Pierre Kilisesi’ni inşa ederek ilk özel projesini tamamlamış Gaspare Fossati.

 

Etkileyici Bir Atmosfer: Sen Piyer Kilisesi

Otelden ayrılıp Galata sokaklarındaki turumuza başlıyoruz. Otele çok yakın konumda bulunan Sen Piyer Kilisesi’ne yürüyoruz. Fossati Kardeşlerin ve kilisenin tarihine ışık tutan sergiyi gezmek için kilise kapısından içeri adımımızı atıyoruz.

Bizi ilk karşılayan manzara İtalya’da bir avludaymış hissi uyandıran yeşil pencereler ve geniş balkonlu bir alan oluyor. Kiliseye girer girmez ise görkemi ile bizi içerisine çekiyor yapı, enfes detayları inceliyoruz.

Kilisenin mimarları ile olan ilişkiyi anlatan The Fossati Brothers Sergisi de bir başka merak ettiğimiz bölüm. Bu küçük sergi, İstanbul ve Galata’nın uzun tarihiyle bağlı çok kültürlü bir mirasın değerli bir parçası olan Sen Piyer Kilisesi hakkında farkındalığı artırmayı amaçlıyor. The Fossati Brothers sergisini Cuma, Cumartesi ve Pazar günleri 14.30-17.30 saatleri arasında ücretsiz olarak gezebilirsiniz.

 

Yaşayan Mimari Miras: Tarihi Beyoğlu Göz Hastanesi

İngiliz Bahriye Hastanesi olarak 1855 yılında inşa edilen deniz hastanesinin yerine 1904’te İngiliz mimar H. Percey Adams’ın çizdiği bugünkü yapı etkileyici kulesi ile Gotik mimarinin çağdaş bir yorumu olarak kabul ediliyor. Tarihi sokakları arşınlarken bu etkileyici mimari yapıyı fotoğraflamayı unutmayın.

 

Restore Edilen Postane İstanbul’u Keşfet

Postane; sosyal ve kentsel etki odaklı çalışmalara ve ortak kültürel üretimlere ev sahipliği yapmayı amaçlayan yepyeni bir mekân. Galata’da İngiliz Postanesi olarak bilinen tarihi yapı, konumlandığı çevreyle etkileşim halinde açık, paylaşımcı, üretken ve onarıcı bir mekân olarak restore edilerek yeniden işlevlendirilmiş. İçinde yağmur suyunu biriktirip kullanarak doğal gıda yetiştirilen bir teras bahçesi; dayanışma temelli mutfak ve cafesi, yerel üreticiler, ortak üretimi teşvik eden çalışma ve toplantı alanları, uzmanlık kütüphanesi, hikâye anlatıcıları için podcast ve video stüdyosu; ve kamusal etkinlikler için çok amaçlı salonu bulunuyor. Postane haftanın her günü 09.00-18 arası açık.

 

Küçük Hendek Caddesi’nde Vitrinlere Göz At

Galata Kulesi’ne çıkan Küçük Hendek Caddesi; tarihi apartmanları, sokağın içerisine saklanmış farklı zamanlara ait detaylarıyla her zaman bir çekim noktası. Sokağın içerisinde sıralanan tasarım mağazaları ise yepyeni bir enerji katıyor sokağa. Renkli dükkanların vitrinlerine bakmak bizce tam bir turistik aktivite.

 

Çinili Han’ın İlham Veren Atmosferi

1910 yılında İtalyan mimarlar tarafından tasarlanan Çinili Han, etkileyici girişi ile sizi büyülüyor. Renkleriyle nostaljik bir İstanbul hissi yaşatan hanı kolayca bulabilmek için haritada doremusic Çinilihan’ı işaretleyebilirsiniz.

 

Müellif Sokak’ta Farklı Bir His

Hani zaman orada durmuş, kalmış gibi hissedersiniz ya, Müellif Sokak da öyle bir yer. Antikacıları, tasarım mağazaları ve eski İstanbul apartmanları ile nostaljik duygular hissedeceğiniz bir sokak. Başınızı yukarıya kaldırdığınızda apartmanların ihtişamına ve detaylarına hayran kalacaksınız. Sokağın yıldızı Apergi Apartmanı’nın fotoğrafını çekmeyi unutmayın.

 

Yeni adresinde Denizler Kitabevi

İstiklal Caddesi’nin önemli sakinlerinden Denizler Kitabevi yeni adresinde Galata’da. Merak uyandıran vitriniyle bu eski sakini yeniden görmek mutluluk verici. Eski kitaplar, antika haritalar ve objeler arasında bir gezintiye çıkmak isterseniz burayı mutlaka rotanıza ekleyin.

Adres: Müeyyedzade, Galip Dede Cd. No:97/A

 

Ceneviz Mirası: Galata Kulesi

Bizim için artık sıradan gibi gelse de önünden hızlıca geçip gitsek de Galata Kulesi’ni durup seyre dalmak gerek. Cenevizlilerin şehre armağanı bu kule, şehrin en eski yapılarından. Pek çok hikayeyi saklı tutan bu canlı mirasa sahip olduğumuz için çok şanslıyız. Önünde bir turist gibi hatıra fotoğrafı çekmeyi unutmayın.

Şehri turist gözüyle gezmenin tam zamanı! Turistik gezine Galata ile başla ve kendini turist gibi hissetmek istersen Ecole St. Pierre Hotel’de konaklayarak şehrin içinde bambaşka bir güne uyan, İstanbul’un tadını çıkar.

Murat Can Uysal

Yorumlar