Sahilde denize doğru uzanıp kendimizi sereserpe yaşamaya bıraktığımız o küçücük anların verdiği hissi günlük hayatta başka şeylerde arıyoruz bazen. Son zamanlarda bize bu hisleri fazlasıyla hissettirebilen Kazy Lambist’in yaptığı müzik diyebiliriz. Kendinizi ritme bıraktığınızda yüzünüzde oluşan tebessümle ruhunuzun mutluluktan dans ettiğini görebilirsiniz.
On You, Doing Yoga, Headson gibi şarkılarındaki kadife melodilerle bizi doğup büyüdüğü Fransa’nın güney sahillerine götüren Kazy ve arkadaşlarının soundlarını elektronik trip-hop olarak tanımlamak mümkün. Modern zamanların disko müziklerinin de temsilcilerinden biri olarak gösterebileceğimiz Fransız müzisyen ile İstanbul’da 12 Nisan Cuma günü vereceği konser öncesi tatlı bir söyleşi gerçekleştirdik.
On You şarkısını dinlerken okumanız çok daha keyifli olacaktır;
Kazy seni tekrardan Istanbul’da görecek olmak çok güzel!
Teşekkürler, ben de çok heyecanlıyım.
Bu arada istanbul demişken, daha önceki konserin nasıldı?
Geçen sefer insanlar harikaydı. Çok güzel anılarla ayrıldık ve şehri çok sevdik.
Müziğe tutkuyla bağlı olduğunu biliyoruz ama, müzisyen olmasaydın ne olurdun?
Pilot olmayı çok isterdim.
Peki müziğe nasıl başladın?
Çocukken klasik piyano eğitimi ile başladım, bir süre sonra rock ve jazz gruplarında gitar çaldım. Lise yıllarımda odamda kendi müziğimi kaydedip Soundcloud’da yayınladım. Böylece başlamış oldum.
Müziğini yaparken gün içinde nelerden beslenirsin?
Aslında ihtiyacım olan en büyük his güçlü duygulara sahip olabilmek. Mutlu bir anımda bu hisleri hissettiğim kadar kötü anlarda da mutluluğu bulabiliyorum. Yaptığım müziğe gerçek duygularımı aktarmam gerektiğini hissediyorum. Mesela istanbul harika bir ilham kaynağı benim için. Çok çok güzel!
Sana şans getirdiğine inandığın bazı ritüellerin var mı?
Lara ve Amaury (grubun diğer üyeleri) ile sahneye çıkmadan hemen önce sarılarak enerjimizi en üst seviyeye taşıyoruz.
Son olarak.. denemen lazım takipçilerine özel kesin “Denemen Lazım” dediğin önerilerini alabilir miyiz?
- Bunu yemeği yemelisin… La Tielle. Güney Fransa’nın Sete kasabasına ait güzel bir ahtapotlu pay.
- Bu filmi izlemelisin… Les 400 Coups. François Truffaut’ın 1959 yapımlı filmi
- Bu kitabı okumalısın… Oceano Mare. Bir Alessandro Baricco kitabı
- Bu şarkıyı dinlemelisin… Sevdaliza – Hubris
- Bu yeri görmelisin… tabiki de Montepellier. Benim evim
Yorumlar